Bilal Meşe'nin Milliyet'te kaleme aldığı cümleler şöyle: 

Bindiği dalı keser mi?

Beşiktaş sevdalıları, Ghezzal’ı oyuna geç aldığı gerekçesiyle Valerien Ismael’i eleştiriyorlar, kendi pencerelerinden haklı olabilirler!

Ne var ki, Ghezzal’ın iki antrenmanla bu derbiye çıktığını unutmayalım. Demem o ki, Ismael’e kızmayın, adam yerden göğe kadar haklı.

Neticede Ghezzal’ın fiziksel durumunu ne sizler, ne de bizlerin bilme olanağımız yok. Tam hazır olsa, Ismael bindiği dalı keser mi, o kadar da değil, yapmayın, etmeyin!

M.City-M.United derbisi farkı gözler önüne serdi

Hep Avrupa futbolu ile ülkemiz arasındaki uçurumdan dem vururuz. ‘Niye onlardan sürekli bir adım gerideyiz’ diye yakınırız! Lafı fazla uzatmadan, aradaki farkı anlatan verileri ortaya koyarsak, bunun temelindeki faktörleri buluruz. 

Örneğin, Adana Demirspor - Galatasaray maçının ardından Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan sezonun ilk derbisinde tek gol atılmadı! Manchester City - Manchester United derbisinde ise filelere giden tam 9 gol var, bu biiiirrr...

İkincisi, Premier Lig’deki derbide 9 gole rağmen sadece 12 faul yapıldı. Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinde kaç faul var biliyor musunuz? Tam 35 tane, üç katı neredeyse. Olacak iş mi bu! Faullerin bu kadar fazla olması, dar alanda oynanan bu oyunda futbolcuların iyi niyetli olmadığını gösterir.

Demem o ki top oynamaya değil, faul yapmaya çıkmışlar sahaya! Bu tabloda, bu niyette olan futbolculardan iyi futbol beklemek, hayalcilik olmaz mı?