Önümüz G.Saray maçı... Camiada bir karamsarlık, bir negatif olma hali bir özgüvensizlik sormayın... Bir çıkmaz sokak hikayesi... Ne oluyorsunuz arkadaşlar? Beşiktaş kara bulutların olduğu hava sahasından geçiyor olabilir. Lakin gaza hafif dokunup uçağın başını yukarı kaldırdı mı, masmavi gökyüzü... Yönetimin ve teknik ekibin bütün saatlerini takımın yanında geçirmesi şart... Enerjiyi en tepeye çekmek onların işi... Taraftar kısmı Ümraniye Nevzat Demir'e çıkarma yapmalı...

Öyle 100 -200 kişi değil ha! Taraftar en zor zamanda yanınızda fotoğrafının dosta düşmana verilmesi lazım... Sonra iş medya iletişim ve başkanının federasyona hakem konusunda sert bir ültimatomu şart... "Objektif ve gördüğünü çalan bir hakem istiyoruz" cümlesi kulağa hoş geliyor mesela... Ve Gedson Fernandes... Onun oynaması lazım...

Üç ana başlıkta G.Saray maçını lehimize çevirebiliriz... Neymiş? Futbolcuların aşırı istekli olmaları... İki, maçın hakeminde objektif bir düdük Üç, Gedson'u maça yetiştirmek... Haa! Bir de Burak Yılmaz'ın dersine iyi çalışması... O yüzden iyi düşünün iyi olsun... Enseyi de karartmayın... Önümüz G.Saray maçı...

GEÇTİĞİMİZ CUMARTESİ BURSA'DA

Basketbol ligi başladı biliyorsunuz, o sebep cumartesi Beşiktaş basketbol takımı Bursa'daydı... Önce şunu söyleyelim kalabalık deplasmanlar favorimdir... Yıllardır felsefem aynı Bir takım, deplasmanı deplasman gibi yaşayacak... Lakin kurallar her takıma eşit olmak şartıyla!!! Eleştirilerim var mı? Tabii ki var... İlk evvela maçtan bir gün önce takımın kamp yaptığı otel önünde Beşiktaşlı topçuları rahatsız etmek uyutmamak için havai fişek patlatmışlar... İyi... Söyleyin arkadaşlara havai fişeğe harcayacakları parayı kulüplerine versinler de futbol kulüpleri lige falan çıksın...

Biz o işleri taa 40 sene evvel İngiliz Milli Takımı Taksim'de otelde kaldığı dönemlerde yapıyorduk baktık boş iş bıraktık, taa 40 sene evvel!!! Sonra gelelim salona... Daha maçın başı... Bütün salon maşallah kim varsa halimizi hatırımızı sordu!!! Anons ne zaman yapıldı biliyor musunuz? Maçın normal süresi berabere bittikten sonraki 5 dakikalık uzatma devresinde....

Yani takriben 2 buçuk saat sonra falan... Beşiktaş tribünü kendi sahasında oynarken şarkının içinde ironi yapıyor daha dakika bir düüüüt, anons... Herkese aynısını yapsanız eyvallah ama renk seçince mide ağrısı başlıyor... Hakem kararları futboldakinden farklı değil...

Bütün inisiyatifler ev sahibine... Haa takım nasıl diye sorarsanız takım olma yolunda ilerliyor, hırslı, mücadeleci... Şutör eksik bir de panik anlarında sakinleştirici!!!

Maç 70-70 e gelsin, top onlarda olsun, 4 saniye kala topu kap , üç saniyede potanın dibinden her seferinde çemberden dönen üç şut çek, ve üçü de girmesin... Bir de şans gerek yani...

SİYAH-BEYAZ BASKETBOL

Seyhan... Nam-ı diğer Seysey.... Beşiktaş camiasının en sevilen simalarından biri... Beşiktaş basketbol takımının tam 31 yıllık masörü, emektarı...

Niye sesleniyorum kardeşime... Çünkü taaa 1933'te ilk kurulan basketbol takımı oyuncularından Arap Sadri'nin anılarıyla başlayan, 50'li yıllarda bir maçta 110 sayı atarak rekorları altüst eden Hüdai Budanur'la devam eden, 60'lı yıllarda takımımızı 1. Lige çıkaran Ünal Büyükaycan, Fehmi Sadıkoğlu gibi efsaneleri barındıran, 70'li yıllarda Battal Durusel, Tom Davis, Erman Kunter tarzı basketbol ilahlarıyla zirve yapan ve oralardan günümüze bir yelpaze gibi açılan Beşiktaş'ın basketbol tarihini anlatan "Siyah-Beyaz basketbol" isimli müthiş bir kitap çıkarttı... Bildiğin Beşiktaş basketbol tarihi "Almanağı"... Günyüzü görmemiş hatıralar Spor sergisindeki tribün imparatorluğu, yüzlerce fotoğraf Tek tek bütün yılların kadroları 1987'den sonra birebir yaşananlar, anılar, anılar... Büyük iş... Kitap demek; bilgi demek, emek demek... Alın okuyun derim... Ellerine yüreğine emeğine sağlık kardeşim...

Alen MARKARYAN / Akşam