Günlerden bir gün rüzgar tanrıçası onun ayaklarına birer öpücük kondurur, futbol yıldızı işte bu öpücükle doğar! Gölgede ve Güneşte Futbol kitabında yıldız oyuncuyu bu şekilde tanımlayan Eduardo Galeano, meşin top için de şöyle der; o sadık bir dosttur ama çok alıngındır! Hışımla vuranları sevmez, okşanmak, yıldızların ayaklarında uyutulmak ister! Beşiktaş'ın muhteşem transferi Pjanic'i izlerken bu cümleler geldi aklıma. Ben daha iyilerini bulamadım böyle bir oyuncuyu anlatmaya… Guti'nin iyi zamanları gibi, der ve orada susarım. Bir takım hem teknik kapasitesi yüksek oyunculardan kurulu olup, hem de yeteri kadar koşup, önde baskı yapıyorsa o takıma rakip olmak istemezsiniz!.. Beşiktaş böyle bir takım! Korkutucu, ürkütücü… Topu seven, ayaklarında uyutan oyuncusu çok… Tek Pjanic değil Ghezzal'ı da öyle, Teixeira'sı da, Roiser'i de, Josef'i de… Batshuayi'yi anlatmak için başka cümleler gerek. Yorulmak bilmiyor, boş topları, kaleciye pasları bile kovalıyor. İlk goldeki vuruşu harikuladeydi, takipçiliğinin semeresini de ikinci golünde gördü. Beşiktaş'ın maşallahı var. Geride dinamik paslaşmalar, ortada ve önde kurulan üçgenler, kaptırılan topu derhal geri almak için vites yükseltmeler. Kırk bir kere maşallah. Pjanic'in pasları ilaç gibi, hastayı yatağından kaldırır! N'Koudou bile farklı bir havaya girdi nefis pasları görünce. Gecenin en iyilerindendi. Çok kaliteli oyuncular, iyi bir teknik adam, harika bir aile ortamı ve işte sonuç… Malatyaspor'a gelince; üst üste iki golle şoke oldular ve maç boyu bu görüntüden kurtulamadılar. Haksız sayılmazlar, karşılarında çok iyi bir Beşiktaş vardı. Turgay DEMİR / Fotomaç