Yönetim son zamanlarda oy aldığı kişiler tarafından da ciddi eleştiriler almaya başladığını görüyoruz. Bunu bizler görüyoruz eminim ki başkan ve yöneticiler de olayın farkındadır. Birileri sürekli yönetimi korumaya çalışırken  daha fazla antipati oluşuyor. Benim önerim bırakalım savunma bakanlığını izleyelim. İyi bir şey yaptıklarında zaten herkes alkışlar.

Beşiktaş'a üye olmak sadece seçimlerde oy kullanmak ve üye kartını cepte taşımakmıdır... Yoksa rakiplerimizde olduğu gibi sosyal tesislerinde her türlü imkanlarından (havuz,restaurant,otel vs ) indirimli olarak yararlanırken klube olan bağlılık ve sadakatin artırılmasımıdır.
Gelen her başkan ve yöneticiler göreve  gelmeden evvel hep tesis eksikliğini  görüp  söylerler ama nedendir bilinmez kulübü bu kadar borca sokarlar birkaç tesis yapmak  için bir hamle yapmazlar. 
Bakın rakiplerimizin kullandığı tesislere orada üyeler sosyalleşiyor, kulübe gelir kazandırıyorlar.
Üye sayımız fazlalaştığına göre böyle bir  tesisin kulübe getireceği gelir az olmaz. Yönetim bunu mutlaka değerlendirmeli.

Bir başka konuya gelince tribünler ile ilgili de çok yakınan var.
Yeni stad hiçbir zaman eski stadın yerini tutamazdı tutmadı da zaten... Çünkü alt ve üst tribünler birbirini göremiyor...
Dolayısıyla koordinasyon sağlanamıyor.Eski stadta kapalı tribün orkestra şefi gibiydi.
Tribünler çok değişti, diye yakınan bir kesim var. Evet gerçekten de ciddi bir değişim var. Bu sadece Beşiktaş tribününde yaşanmıyor tüm tribünler için aynı şeyi söylememiz gerekiyor. Benim nesil stat kapılarında sabahlayan, bilet kuyruklarında bekleyen, rakip taraftarlarla tribün kavgaları yaşayan bir nesildi. Uzun bir sürede Dolmabahçe  stadının kapalı tribününe rakip takımlar girememiştir.  
Şimdi yeni jenerasyon ile eskiye dönmek çok zor, teknoloji ilerledi,sosyal medya taraftarı çoğaldı. Düşünün bir geceden bilet kuyruğuna girip sabahlayan bir adamla maça on dakika kala gelen adamın motivasyonu aynı olur mu? Bundan sonra hiç bir zaman eskisi gibi olmayacak. Bunu kabul etmek lazım.
Tekrar eskiye dönülmelidir, halkın içine inilmeli ki; kapalı çarşıda ki çırak’da gelsin, kendi ve ailesi için hayat mücadelesi veren çoluğuna çocuğuna ekmek götüren memur da gelsin, gelsinler ki; sahada şartlar kötüye giderken maçı çevirmek için hayatın savaşını vermiş insanlarla bir bağ kurulsun ve takım maça ortak olsun, bu duygu birleşmesi olmaz ise; sen bu fiyatlarla o mecrada kolunda pahalı saati, üstünde Lacoste marka montuyla gelen adamı bağarttıramazsın… 
Hiç değilse örneğin Kapalı üstü insanların alım gücünü düşünüp uygun olmalı.Kale arkası tribünler eğer söz verildiği gibi yapılamıyor ise bu değerlendirilmeli.