İlk devrenin sadece skoruna bakınca sahada olan biteni anlamanın mümkün olmadığı bir maç... Top da oyun da Kayseri’de ancak goller de onların kalesinde! Ceza sahası önü ya da içi organizasyonlarda önde olsalar bile gol pratiği eksik kalıp, bir de savunmada uykuya dalınca topla daha az meşgul olan Beşiktaş’ın ekmeğine yağ sürdüler.

Kayseri gayretini ikinci devrede de sürdürdü sürdürmesine ancak baştaki eksiğini tamamlayamayınca gol onlar açısından mümkün olmadı. Beşiktaş ise ikinci devre ön alandaki iki oyuncusunu değiştirerek olası riski minimuma indirmeyi başardı.

Şöyle ki, takımdan kopuk olsa daDele Alli’nin tehdit içeren hücum girişimlerine etkili olmasa da Aboubakar’ın varlığı ön tarafı diri tuttu. Bir iki pozisyon hariç Kayseri’yi sürekli şut mesafesinde tutmaları Gedson Fernandes, Redmond, Salih ve Tayfur’lu düzenin başarısı olarak görülmeli.

Türkçe küfürler!

Saiss ve Tayyip Talha da takımlarının iyisi görünümdeydi. Neticede ciddi bir saha içi varlık göstermeden maçı kazanmayı bildiler. Peki en sonda ne oldu da Valentine Rosier kendini attırdı?Ne olmuş olabileceğine dair aklıma gelen ilk şey yakınlarda izlediğim Cenk Tosun videosu oldu.

Cenk orada, Rosier’nin Türkçe küfürler öğrenip sık sık kullandığını anlatıyordu. Yabancı oyunculara burada küfür öğretip, onlar aksanlı küfürler ettikçe gülünmesi ‘’eğlenceli faaliyet’’ olarak kabul ediliyor.

O kırmızı karta bu yersiz eğlence anlayışı neden olmuş olabilir mi acaba?

Cem DİZDAR / Fanatik