İlk maçta deplasmanda Ermenistan'ı yenmek iyi bir başlangıç... Oyundan ziyade kazanmayı önceleyen stratejik bir maçtı. Ancak Hırvatistan maçı öncesi beklentilerin altında kalan oyunu, galibiyetin gölgesinde bırakmamak ve dersler çıkarmak gerek.

Öncelikle futbolcu grubu, form durumlarıyla son dönemde gördüğüm en hazır milli takımdı. Ancak bu formun sahaya yansıdığı söylenemez. Bunda tercih edilen sistemin ve dizilişin bence etkisi var.

Üçlü savunmaya karşı değilim. Ancak üçlü oynamak sürekli alışkanlık ister. Kuntz; Çağlar, Ozan, Merih ve Cenk'in sürekli yerlerini değiştiriyor. Bu tür rotasyonlar Ermenistan maçında zorlanmayabilir ama Hırvatistan gibi iyi seviyedeki rakipler karşısında sıkıntı doğurabilir. 3-4-3'te göbekte Hakan ve Orkun'u birlikte oynatıp ikisinden birine 6 numara misyonu yüklemek birinin hücum gücünü feda etmek anlamına geliyor.

Çözüm; Hakan ve Orkun'u oynatıp arkalarına Salih veya İsmail gibi süpürücü bir 6 ile başlaması daha verimli olur. Düşünün Avrupa'nın en formada 5 orta sahasından biri Hakan ve 87. dakikada 0 isabetli şutla oynuyor. Orkun 6 numarayı giyip golünü de atıyor.

Kuntz, 4'lüye dönmez ve 6 numaraya Salih, İsmail ya da başka bir oyuncu koyup onun önüne Hakan ve Orkun'u koysa daha çok pozisyon ve gol üretebilirdik. Mert, Ferdi, Enes, Orkun ve Kerem'in öne çıktığını söyleyebilirim.

Takımlarından yüksek formda gelen oyuncularımızın sistem ve tercihler nedeniyle yapabileceklerinin altında kaldığına inanıyorum.

Umarım Bursa'da Hırvatistan karşısında kalitelerini daha iyi gösterirler.

Fatih DOĞAN / Sabah