Bakmayın siyasilerin futbolumuz hakkında konuşmalarına yok maçlar için tavsiye vermelerine falan. Adına ‘’Sistem’’ diyebildiğimiz yapının öyle böyle kontrol altına alınacak kuralları konulacak bir yapı olduğunu düşünmüyorum. Ona dışardan kimsenin sözü falan geçmez. Olsa olsa onlar dışarıya söz geçirip istediklerini istedikleri gibi konuşturabilirler bence. Burdan hareketle, yaşadığımız dönem şartlarının aklımıza getirdikleri psikolojimizi bozan korkunç teorileri ifade edelim dilimiz döndüğünce..

 Geçmişten gelen ‘’sistem’’ in istediğini şampiyon istediğini sıra takımı yapması işi VAH uygulamasının yürürlüğe girmesi ile kaybolacak zannetmiş idik ki sanki oluyor gibi idi. Ama adını sanını bilmediğimiz futbolun kukuletalıları tabi ki buna razı gelmeyeceklerdi ve de öyle oldu. Fb- Başak maçında bozulan VAH ; Antalya-Gs , Bursa – Bjk maçlarında buğulu gösteriyordu. Tabi bu tip küçük hadiseler kukuletalıların karnını doyurmuyor kaybetmeye yüz tuttukları kontrolü tekrar ele geçirmek için daha büyük bir olaya ihtiyaçları olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Hoop çıktı karşılarına Gs-Fb maçı. Ortada fol yok yumurta yokken koparılan fırtınaların getirdiği cezai müeyyideler, ceza (sözde) gören camianın önünü açıyordu. Ama gemi henüz azıya alınmamış idi ki filmin koptuğu an yani iddia ihalesinin sonuçlandığı an geldi çattı.. TFF başkanının şirketinin de ortak olduğu yapı iddia ihalesini kazanınca bir çok kesimden mevcut başkanın görevde kalmaması gerektiği görüşü ifade edildi. Öyle bir hava estirildi ki sayın başkan fiziken orada da artık son kullanma tarihi olan Haziran 2019 bekleniyor durumuna gelindi..BJK başkanlığı döneminde yaptığı icraatları tasvip etmesem de başkanın böyle bir konuda zaten gereken olgunluğu göstereceğine inananlardanım ama piyasanın bu erken refleksi doğal olarak bir otorite boşluğu doğurdu bana göre. Peki hal böyle olunca direksiyon hakimiyeti tamamen kimin eline geçti? Bingo !! Tebrikler!! Bildiniz ta kendisi. ‘’Sistem’’, sanki intikam alıyor ülke futboluna safiyane gönül vermişlerden,adalet isteyenlerden. Açıkçası, Gs-Ts maçında olanlar hakem hatası ile açıklanamaz. O gün yaşananlar hedefe kilitlenmiş ‘’tabir caizse’’ bir intihar bombacısı psikolojisi ile belki açıklanabilir. O gün görev alınmış ve her türlü kanuna,nizama, kurala rağmen uygulamaya koyulmuştur. Kenara gelip Tv den gerçek görünse bile ve toplumun değerleri ile oynama pahasına yanlı kararlar verilmiştir. O gün yaşananların Yusuf abilerle yada Ümitciklerle yada onların verdiği kararlar ile açıklanması mümkün değildir. Kişilerden bağımsızdır.Sistem ağlarını örmeye hemde insanların gözüne gözüne sokarak örmeye başlamıştır. Devam etmiştir orta oyunlar. Benim çocukluğumdan beri gözlemim, Sistem öyle sadece bir camiayı korumaz. Tabi ki Aslan payını birine verir de arada diğerlerine parmak parmak bal çalmayı ihmal etmez. Düşmanı da kontrol etmek oyunun temel kuralıdır ne de olsa. Fb- Konya maçında yaşananlar yada Antalya – Başak maçında son dakika verilmeyen hatta bir daha Tv’de gösterilmeyen penaltı gibi. (EE tabi mesai Paşa- Gs maçında Diagne pozisyonu ile devam da ediyor öte yandan) Yani öyle bir hakim güç ki; bütün bunlar olup camialar tepki üstüne tepki koyarken bir çok farklı taraftar sosyal medya aracılığı ile isyan ederken ‘’Sistem’’ Mhk başkanı kellesi mi istiyorsunuz ‘’tamam, ama karşılığında alın size Sabri Çelik ve saz heyetini ‘’ diyebiliyor mesela. İşte insanoğlu kafada komplo kurmaya dursun bakın nerelere geliyor konu. Fena yani çok fena.. Bu kanun, nizam tanımayan ortam aynı tempoda gider ise bu ve ilerleyen haftalar da daha nelere şahit olacağız tahmin bile edemiyorum.

 Hadi bunlar uydurmasyon du diyelim. Daha net konulardan dem vuralım. Zaten ülke olarak bu tip yapıları çözmekte hep zorlanıyoruz. Kolay kandırılıyoruz vesselam. Ama bu sefer farklı. Artık gözümüzün önünde oynanıyor ne var ne yok ise de; yine büyüklerimiz bilir. Amaaa dünyadan nasıl görünüyoruz ona biraz bakmamız lazım sanırım. Uefa yada Fifa kalkıp derse ki ‘’Türkiye’den gelen hiçbir sonucu kabul etmiyoruz ve 5 seneliğine tüm uluslar arası turnuvalardan men ediyoruz’’ şaşırır mıyız? Bu kadar uç bir örnekte bile hafif duraksıyor ve düşünüyor isek bence yolun sonuna doğru geliyoruz. Hiçbir spor organizasyonuna güven ve saygı kalmayacak. Devlet kurumları mutlaka bu rezalete el atmalı ve oyunu durdurmalıdır. ‘’Pause’’ düğmesine basmanın tam zamanı..Son haftada yaşananların bile ligleri durdurup soruşturma açılmasına kurumların sorguya alınmasına yeteceğini düşünüyorum. Varsın 2-3 hafta top oynanamasın da hepimizin merak ettiği ‘’Sistemin kurucuları, baş aktörleri’’ kim ise ortaya çıkartılıp kökü kazınması çalışmalarının başlangıcı yapılsın.. Spor kurumları adalet duygusu gelişmiş, kimsenin boyunduruğunu kabul etmeden korkusuzca görev yapacak yöneticiler ile doldurulsun. Denetleme yapılıp geçmiş didik didik edilsin.. Yapılabilir mi? Keşke yazılara da komedi dizilerindeki gibi kahkaha efekti eklenebilseJ Neyse bu sistem meselesi uzadıkça uzar..Kimsenin gücü de yetmedi bu canavarı durdurmaya. Bizler taraftarız yaşadıklarımızdan birer tahmin yaparak yukarıdaki komplo vari senaryolara ulaşıyoruz da futbol dünyasının içinde olanlar herşeyi gayet iyi biliyor. Yayıncı kuruluşun bir numaralı sunucu yöneticisinin en son yaptığı açıklamayı okursanız ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaksınız. Biz sadece kendi camiamız için konuşup yorum yapabiliriz ki her Beşiktaşlı gibi gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki , eğer bu sistem Beşiktaş’a haksız çıkar sağlıyor ve spor ahlakına darbe vuruyor ise en ağır şekilde cezalandırılmalıdır kulüp. Ama değil sadece bizim taraftar, herkes çok iyi bilir ki bu senaryoların figüranıdır bu camia. Horgörülen, elinden hakettiği ekmeği alınanıdır. En temizi hatta en safıdır. Hala Yusuf abi yukarı benim ve birçok tanıdığımın gençliğinin katili olan sabri abileri aşşağı peşindedir Beşiktaş. Muhittin Boşata’a değerli diyebilir mesela kulüp başkanı onun bizlere çektirdiği acıları unutarak. Yani bu konu olunca sahte okeyden bile değersizdir hor görülür fena harcanır tanıdık ellere harcatılır Beşiktaş Jimnastik Kulubü. Başkanı ancak basın toplantısında Fb maçının gününü sorgular. Muhattap bulamaz görüşmezler çünkü sallamazlar yani. Maçına çık, çok güçlüysen kazanırsın yada kaderinde ne varsa onu yaşarsın derler. O yüzden kimse başkan sesini çıkarsın , itiraz etsin , kafa tutsun gibi boş beklentilere girmesin. Yapamaz , yaptırmazlar. (Rahmetliyi bile dize getirdiklerine şahit olduk da yine de daha sözümüz geçer günlerdi ama maalesef Süleyman Seba’dan sonra o devir kapanmıştır.) Şuanda sadece güçlü olacaksın, kadronla , yönetiminle,paranla,pulunla çok güçlü olacaksın ki seni mecburen saysınlar.

 Son olarak, bu iğrenç sistemi önce karşısına büyük bir inançla çıkmasını beklediğimiz sorumlulara sonra da Allah’a havale edip derbi ile bitirelim.

 Maça kim ile çıkarız Ozi mi olur Japon mu yada evlat mı oynar Lens mi bilemem de taraftarın elinde çok büyük bir fırsat var. Fb futbol takımı kadrosu son 3-4 senedir çok kalitesiz. Ama ne hikmettir derbi maçlarında bozguna uğramadan sıyrılıp gidiyorlar. Bu maçın önemi, sonrasında bütün senelerini kurtarıp 14. mü 15. mi bitirdikleri sorgulanmayacak duruma geçecek olmalarını sağlayacak 2 maçtan biri. Nasıl başaracaklar? Gelip takır takır oynayarak bizi sahamıza hapsedip sağdan soldan akarak mı? Tabi ki hayır. Gerilim çıkartarak. Hep böyle yaptılar ve biz de zokayı hep yuttuk. Emre,Volkan,RVP, Mehmet Ekici, Alper,Soldado,Joseph De Souza hep bu işin başrolünde idiler. Bunlar tribünü, tribün de sahayı gerdi, saha kendini bozdu ve maçlar hiç istediğimiz gibi bitmedi. Şimdi de ellerinde Tolgay silahları var. Taraftarı Tolgay ile gerip kendileri öbür taraftan işlerini bitirmeyi hedefleyecekler.Tribünün en şık hareketi Tolgay ile ilgili hiçbir diyaloğa girmemesi olur ki seni takmıyoruz mesajı çok daha ağır koyar adama. Yok dürüm atmak, yok küfür kafir yapmak onların ekmeğine yağ sürmekten başka işe yaramaz. Ayağına top gelince yuhalamak bile çoktur benim için Tolgay’a. Takım çıksın sahaya, çalışsın durmadan bıkmadan 1 saniye bile konsantre bozmadan oynasın, maç içinde eksik kalmadıkça 11 e 11 devam ettikçe sonu çok rahat bitecek bir mücadele olacaktır. Onların koş koş oyunları, amatör küme sertlikleri ve ne yaptıklarını kendilerinin bile bilmediği telaşlı hücumları, sakin, ayağa oynayan ama en az onlar kadar topu ısıran kaliteli bir takım karşısında işlemeyecek yada belli bir süre dayanabilecektir. İşte tüm bunlardan dolayı tribün tamamen kendi takım performansını arttırıcı iş yapmalı rakibe onu bozacak şekilde bulaşmalıdır. Zaten herşey normal giderse, eminim ki son 10 dakikada olacak dürüm muhabbetinden herkesin karnı çok doyacaktır.