Akkoyun'un tespitlerinden öne çıkanlar şu şekilde:
ÇOK FAZLA GERİDE GİBİ OYNAMADI
Beşiktaş'ın çok fazla rahatsız olduğu kötü bir zeminde oynanan bir karşılaşma...
Ama iyi hazırlanmış Beşiktaş vardı. Bence. Yine oyunun ikinci 15 dakikalık diliminde, yani ilk 15 dakikayı atıl olarak düşündüğümüzde, 15'ten sonra vites yükseltip 15-30 ve 30-45'te vites yükseltip, 30'dan sonra direkt sonucu alan bir Beşiktaş vardı.
Orada fark 15-30 arasında gol yemesiydi. Bu zamana kadar hiç başına gelmemişti. Ama 25'te gol yiyip 30'da gol attı gibi bir şey oldu. O yüzden maksimum 4-5 dakika geride oynadı. Çok geride gibi de oynamadı.
BEŞİKTAŞ'IN SİLAHI DURAN TOP
Beşiktaş'ın, Ankaragücü'nün sağ beki Oğuz'la, sağ stoperi Sinan da oynasa, Atakan da oynasa-ki çok kaşıdı oyunu-onun o sağ bekle sağ stoper arasına çalışabileceğini tahmin ediyorduk. Oraya çalışarak arka direkte bitirilen pozisyonlar vardı. Duran top Beşiktaş'ın çok büyük silahıydı ve Ankaragücü sürekli duran toptan gol yiyordu. Weghorst'un dahil olduğu, Beşiktaş vari bir duran top golü oldu.
İyi hazırlanmış bir Beşiktaş vardı. Zaten sağ bek Oğuz da devrede oyundan çıktı. Beşiktaş, onun olduğu devrede 3-4 kez oradan pozisyona girdi. Sonra Ankaragücü Fırat Can girince, Ankaragücü sağ kanadı savunma anlamında biraz daha derli toplu oynamaya başladı. Fıratcan da açık oyuncusudur, bek değildir yani. Hani biraz olsun hızıyla, atletizmiyle N'Koudou'yu durdurabildi.
TOLGA VE BERIDZE
Ömer Erdoğan da sahaya iyi hazırlanarak çıkmıştı. Özellikle Tolga'yı direkt monte etmesi ve bütün oyun yönetimini ona vermesi, iki golde de net olarak görüldü.
Beridze'den de böyle bir Saba Lobjanidze etkisi almaya çalışması... Hani açık alanda hızlı oyuncu şeklinde.. Aslında, Tolga ve Beridze kullanılarak işletilen net ve iyi işletilen tek bir plan oldu Ankaragücü tarafında.
SON 15 DAKİKA PATLAMAYA HAZIR...
Sonuç olarak bakıldığında, iyi hazırlanmış ama biraz zemin, çoğunlukla hakem ve yine hakeme yakın ölçüde bazı oyuncuların oynamamayı yönelik hareketleriyle çok yukarıya çıkmayan bir maçtı. Aslında potansiyelli bir maçtı. Yukarıya çıkmadı. Zaten geril geril geril; ondan sonra da son 15 dakika patlamaya hazır bir maç vardı.
