Futbol A takımı neresinden baksan rezil bir halde. Liste yaptım; yok yok..Eski hoca,başkan,muhabirimsiler,topçular,taraftar maşallah duyan girmiş listeye..
Önce Şenol Güneş..Yaşlı Kurt ya da birilerinin tabiri ile efsane hocası vınnn bir anda uzadı gitti işler sıkışınca. Baktı takım yürüyemiyor bir de üstüne moral kalmadı bunlarla kalırsam merdivenlerden aşşağı yuvarlanırım dedi ve toz oldu.. Mesela bu rezil bir davranıştır bana göre. Sezon başı futbolu bırakan sadece dünyada gezdiği,gördüğü, oynadığı kadarı ile bir şeyler öğrenmiş Burak Yılmaz’ı ateşe atmak ise benden sonrası tufan mantığıdır..Şenol hocanın yaptığı ilk salvo değil bu bir önceki dönemde de trilyonluk takımı milli takımın başına geçicem diye heba etmişti. Aslında bu son gidişinde kendisinden kurtulmanın mutluluğu da etkili olmuş olabilir hakkımı helal etmiştim ama daha geniş bir açıdan bakınca gemiyi ilk terk eden fare gibi görüyorum artık kendisini. Uzaklaşmayalım rezil listemize hemen hemşerisini ekleyelim hocanın. Koskoca Beşiktaş camiasının başkanı rezil olur mu? Bu başkan oldu mesela. Tff den yediği şamarlar, konuştukları anlamsız laflar, aldığı çok önemli kararlardan R yapmalar (Kombine,seçim tarihi vs).. Şimdi de son 20 yılın modasına uyup mitoz bölünme ile çoğalmaya çanak tutuyor kendi ekibinden güçlü çok güçlü abileri olan birini başkan adayı yapmaya yol açıyor. Hem de Cumhuriyetin 120. Yılında, röpteşambırı ile taraftarın şapkasını önüne koydurtmuşken.. Baştan aşşağı tragedya..
Öyle bir yapı kuruldu ki Beşiktaş’ta, her tarafından sakillik akıyor. Gazetecilik müessesinin geldiği yer mesela..Bu yönetim sosyal medyadaki kendine çalışan (1-2 isim dışında) muhabirimsi çocukların etki çevresi ile koskoca camiayı oyaladılar 6 ay boyunca. O küçük haber site sahiplerinden devlet televizyonunda yayın yapanlara kadar kendi çalıştıkları kurumun değil, Beşiktaş kulubün yöneticilerinin askerleri yaptılar. Çocuklar da ne yapsın iki haber alacağım, iki yerde yanlarında görüneceğim reyting attıracağım, tvlerde iş bulacağım,youtube kanalım çok takip edilecek uğruna yanladıkça yanladılar.. Tabi baktığında sonunda ekmek parası. Hiçbir eğitimi olmayan, liyakatı yerlerde sürünen bu kişilere camianın bilir kişisi muamelesi yaptırırsan olacağı budur, ne beklenir ki? Bakın daha çok taze konu, adam çıkmış Şenol hoca takımı çalıştırmamış takımın fizik kondisyonu yerlerde sürünüyor, içerden haber aldım falan diyor. Birader 2 ay önce konuşsana diyecem de kime diyecem..Geçelim bu habercilerin haber değeri yok..
Geçeyim gelecek yönetime.. Tekrar yazayım Beşiktaş kulubündeki siyaset ile zerre kadar ilgilenmiyorum. Varlıklı aileleleirin çocuklarına statü kattıkları bir dernek faaliyeti oldu artık bu. Tamam öyle olsun da kulube de yarasın sıradan taraftarı da gurulandırsın bu kişiler. Kendi egolarına kendi statülerine kulubü kurban etmesinler. Yüzbinlerin, miyonların duyguları, sinirleri ile kendi iş bilmezliğiniz liyakatsızlığınız ile oynamasınlar. Kim aday olursa olsun kim yönetici başkan olacaksa olsun adam gibi profesyoneller ile çalışsın..Başarılı olunur olunmaz bu ayrı konu. Hem spor bu hem de bu topraklarda yapılıyor. O yüzden başarı en baş kriter değil yani. Ama tek kırmızı çizgim Beşiktaş kulubünü hiç bir siyasi harekete, hakim erke teslim etmesin sakın gelecek kişiler.. Hele hele de bu mevcut yönetim gibi bize ele güldürmesin. Beşiktaş’ı Beşiktaşlı gibi yönetsin.
Beşiktaşlı deyince taraftara da bir kaç söz. Pardon pardon Onur Bulut’a sözüm önce. 45 seneyi aşkın o stadın yollarını teperim ilk defa bir sporcu kardeşimden özür dilemek istiyorum. Çünkü utanıyorum. Stadın içinde top ayağına geldiğinde çıkarılan o rezil sesleri durdurmaya gücüm yetmediği için utanıyorum. Ve kendisinden şahsım adına özür diliyorum. Bu zihniyetin Beşiktaş kulubünü bir yerden bir yere götürmeyeceği aşikar. Ama yine de adam yerine koyup soralım. Yahu adam ne yaptı dün? Tamam kötü oynamış olabilir. Deli gibi koşuşturmuş ama işe yaramamış olabilir. Arada pozisyon hataları yapmış olabilir yada hücumdaki performansı yetersiz gelmiş olabilir. Peki adam kendi kalesine bilerek gol mü attı? Yoksa taraftara dönüp el kol mu yaptı? Ya da sinameki Amir gibi neredeyse bilerek (tabi ki bilmiyorum günahı boynuna) kırmızı görüp sünepe sünepe hiç itiraz etmeden dışarı mı çıktı? Ya da diğer arkadaşları gibi hastayım ayağı ile maça mı çıkmadı? Ya da takımın 75% si gibi 2. Vitesde oynayıp sorumluluktan kaçış reziliiği mi yapıyor? Bir kere sen aynaya baksana.Kardeşim senin trübünün ne halde görmüyor musun? Biri anyada biri Konya’da. Bir lay lay lom biri İzmir marşı.. Kapalı açığı açık kapalıyı dinlemez halde. Birbirine saygısı kalmamış bir güruh halinde oturuyoruz hepimiz zaten stadın içinde. Ya o yuhaladığınız topçular dönüp ‘’sizin yapacağınız tribüne’’ ile başlayan cümle kursalar ne diyeceksiniz çılgın çocuklar? Yazık vallahi yazık. Yahu gidin bakın sağınıza solunuza abiniz, ablanız, ananız, babanız, amcanız, dayınız bir büyüğünüze Beşiktaşlılık nedir diye sorun anlatsın. Biraz kendinize gelin bizi biz yapan değerleri de bu kadar çabuk gömmeyin ya.
Uzattım biliyorum..Sondan bir önce..Saha içinde anlatılacak bir şey yok da bir iki oyuncu ile ilgili bir iki kelam.. Bu Bailly arkadaşımızı biz silah zoru ile falan mı oynatıyoruz merak ediyorum. Tam yahu bu topçu oğlu topçu diyorsun biraz sonra mahalledeki kahveden okeyden kalkıp gelmiş abiye bağlıyor ‘’beni ne getirdiniz lan buraya sizin ile top peşinde mi koşturacağım’’ triplerine giriyor. Bir de ben bir stoperin bu kadar çabuk yorulduğunu hiç görmedim. Klinik bir vaka olduğunu düşünüyorum. Gerçi bu sene hangimiz değiliz ki? Arda hamlesi için Burak Yılmaz’a çok teşekkürler. Daha geçen hafta U19 maçında Kasımpaşa’ya attığı golü görmüş çok etkilenmiştim. Dün gördüm ki çok atlet bir o kadar da ayağı yumuşak bir topçu geliyor. Genç oyuncu pembe gözlüğü ile seyrettiğim için kötü tarafları gözüme batmadı ama o kadar çok ve değerli boş koşu attı ki buna alışık olmayan abileri ‘’kim ya bu aralarda koşuşturan çocuk’’ muamelesi yaptılar ve değelendiremediler maalesef. Neyse yolu açık olsun kardeşimizin. Şimdi sıra Demir Ege ve Semih’de..
Son cümle eski başkan ile ilgili. Haber 1903 kanalında bir söyleşisi yayınlandı. Ben hep söylemişimdir. Kesinlikle siyaset yapmalı idi. Hitap yeteneği ve demogojik yapısı çok ama çok başarılı. Ortalama bir insanın çok üzerinde. İkna edemeyeceği çok az insan vardır. Ama gerçekleri bilen için çabuk geçiyor etkisi. Çok uzun uzun yazmak gerekir her söylediğine yorum olarak, belki Haber 1903 you tube programında değiniriz bir gün ama Çarşı ve Beşiktaş taraftarı için söyledikleri yazık. Evet Çarşı grubunun geldiği son durum kimsenin kabul ettiği bir seviye değil. Ama bu grubun ne şekilde dağıtıldığını, özünün nasıl kaybettirilmeye çalışıldığını biliyoruz değil mi? Peki bazılarının emrine girip bu linç girişimine ortak olanlar kimdi ve bu kulubün hangi koltuklarında oturuyorlardı o yıllarda? Zaman her şeyin ilacı. Ne demişler sayın başkan, gerçeklerin er ya da geç bir gün ortay çıkmak kimi kötü bir huyu vardır. Bekleyelim biraz daha..
"Rezillik"
Bülent Bilirgen, Duhuliye okurları için kaleme aldı
Yorumlar (16)