İşte Rıza Çalımbay'ın açıklamaları:

"BEN BURAYA BEŞİKTAŞ İÇİN GELDİM"

Özet geçmek gerekirse ben size şunu söyleyebilirim: Ben buraya Beşiktaş için geldim. Ben zaten yıllardır Beşiktaş'a gelsem de gelmesem de, başka camialarda çalışırken de Beşiktaşlıydım, buranın çocuğuyum. Sayın Başkan Ahmet Nur Çebi beni aradı, 3 maçlığına bize ihtiyaç olduğunu söyledi. Ben normalde 3 maça imza atmam, ama Beşiktaş'a imza attım. Biz seçime kadar olan o 3 maçı da gayet iyi bir şekilde bitirdik. Seçim sürecinde de her iki başkan adayı da bizimle devam edeceklerini söylediler ama seçimden sonra Beşiktaş'ta ne yazık ki huzur içerisinde çalışacağımız bir ortamı ne yazık ki bulamadık."

"HEM MENTAL, HEM SAKATLIK OLARAK DİPTEYDİ"

"Biz takıma geldiğimizde oyuncular küsmüş, özgüvenlerini yitirmiş, olaydan kopmuş durumdalardı. Biz bu durumu düzeltmeye uğraşırken diğer yandan da sakatlıklar geldi. Biz takımı sadece Sakarya'daki özel maçta görebildik. Bugüne kadar da sakatlarla, eksiklerle uğraştık. Oyuncularla sürekli konuşmaya, güven aşılamaya çalıştık. Bu psikolojiyle maçlar oynadık. Yendik, yenildik, berabere kaldık ama elimizden gelenin en iyisini yaptık."

"BEN 2 MAÇA İMZA ATMAM"

"Lugano maçında benden 2 maçlık sözleşme yapmamı istediler. Ben 2 maçlık sözleşmeye imza atacak biri değilim, 2 maçlığına göreve gelmem. Ben Beşiktaş'ta en büyük başarıların içinde olmuş, rekorlara ulaşmış birisiyim. Ben yine Beşiktaş olduğu için burayı da kabul edip imza attım. Benim imzaladığım sözleşmede 15 gün sonra sözleşmeyi fesh edebilme maddesi varmış, o gün gönderseler de ben buna saygı duyardım. Neden 2 maçlığına uzatıyoruz dediğimde bana 'Bu 2 maçı oynayalım, sonra başkanla da oturup mukavele konusunda gerekeni yapacağız' dediler. Sayın başkan, ben, Feyyaz Uçar, Samet Aybaba, dördümüz oturup sözleşme görüşmesi yapacaktık olmadı. Bu sözleşmeyi de Beşiktaş için yaptım."

"ANTALYA KAMPINI YÖNETİM İPTAL ETMEDİ"

Bizim bir Antalya kampı düşüncemiz vardı, sonrasında bunu rafa kaldırdık. Bunu çok yerde anlattım ama halen art niyetle yazmaya devam ediyorlar. Ben normalde kamp, antrenman gibi takımla ilgili konularda kimseye müdahale ettirmem. Burada da yönetimin bir müdahalesi olmadı. Lige verilen ara sonrası bizim maçımızı ilk maç olarak Cuma gününe koydular. Biz Antalya'ya gitsek bile sadece 4-5 günlüğüne gidebilecektik. Bunun bir faydası olmayacağını düşündüğümüz için bu organizasyondan vazgeçtik. 4-5 gün için Antalya'ya gidip geleceğimize kendi tesislerimizde çalışmak daha faydalı olur dedik. Bunun kararını tamamen biz aldık. Ha Federasyon neden bizim maçımızı Cuma'ya koydu, onu da smyleyeyim. Fenerbahçe - Galatasaray Süper Kupa maç takvimini ayarlamak için bize Cuma gününe maç koydular, Antalya'ya bu yüzden gidemedik."

"KADRO DIŞI KARARINI BİRLİKTE VERSEYDİK..."

"Oyuncularla ilgili düşüncelerimiz, ulaştığımız sonuçlar var.. Kadro dışı kararlarını birlikte alsak belki farklılıklar olabilirdi, eklemeler de olabilirdi. Ama yazık, Beşiktaş takımı bu şekilde kurulmamalıydı. İlk başta gelsek ya da bazı şeyler kopma noktasına gelmeden müdahale etme şansı yakalayabilsek farklı olurdu."

"HALA SÖYLÜYORUM, BU TAKIM İYİ TAKIM"

"Göreve gelmeden önce Beşiktaş'ın iyi bir takıma sahip olduğunu söyledim. Giderken niye bunları söylüyorsun diye bizi eleştirdiler. Bunlar art niyetli eleştiriler. Ben yine söylüyorum, bu takım iyi takım. Bireysel olarak çok iyi oyuncular var. Ancak oyuncuların çoğu sakat ve mental olarak da düşmüş vaziyetteler. Bu takım iyi takım sözümün halen arkasındayım ancak olağanüstü olumsuzluklar yaşadık. Çalışmaları biz yaptık ama çalıştık derken de zaten sakat oyuncular oldu, milli takıma gidenler oldu, biz istediğimiz çalışma zamanını da bulamadık. Oyuncuları daha farklı, daha fazla çalıştırabilseydik takım istediğimiz noktaya gelebilirdi."

"HEM ARAT, HEM ADALI BİZİMLE ÇALIŞMAK İSTEDİ"

"Seçim döneminde hem sayın Arat ile, hem da sayın Adalı ile görüşmeler yaptık. Takımın durumunu, yapılması gereken transferleri konuştuk. Ben ihtiyaç olan mevkileri söyledim. Sayın Başkanın ekibinden Samet Aybaba ile, sayın Adalı'nın ekibinden de Mehmet Özdilek ile bu çalışmaları yaptık. Her ikisi de bizimle devam edeceklerini söyledi. Seçimin ertesi günü ayrılmak isteseler ben yine anlayışla karşılardım. Ben kimseyi burada kalmak için zorlamadım. O verdiğim rapor, takviye istediğimiz mevkiler yönetimin elinde duruyor."

"EN BÜYÜK ÜZÜNTÜM..."

Ben seçim döneminde de başkan adaylarıyla görüşmeler yaptım. Sayın Adalı ile daha fazla görüştük ama göreve geldikten sonra sayın Hasan Arat'la bir kere bile görüşmedik. Sayın Adalı ile adaylık sürecinde 5-6 kez görüştük, bana Beşiktaş’ın hocası olarak davrandı. Benim burada en büyük üzüntüm bu. . Başka yere gitmedim, hayatım boyunca Beşiktaş'ta oldum. Ne zaman, ne şartlarda çağırsalar geldim. Hoca olarak çalıştığım diğer takımlar da Beşiktaş ve milli takımdan teklif gelirse kolaylık sağlama sözü verdiler, ben böyle çalıştım. Beşiktaş'ı Beşiktaşlılar yönetecekse ben buradayım. Tarihte benden daha fazla forma giyen, başarı elde eden, burada başlayıp burada bitiren yok. Bir diğer üzüntüm de 2 maçlık sözleşme imzalarken Samet abiyle, Feyyazla yapıp ayrılırken başka yöneticilerin gelmesiydi. Ben orada da Samet abi, Feyyaz gelsin, konuşalım isterdim. Dün de söyledim, üçlü resim çektiriyorsak gereken buydu. Her şeyi Feyyaz Uçar, Samet Aybaba yapacaklarsa o gün orada neden başkaları vardı?"

"BEŞİKTAŞ BENİM CAMİAM, ASLA KIRILMAM"

"Ben her şeyimi Beşiktaş'a borçluyum. Ben Rıza Çalımbay olduysam Beşiktaş sayesinde oldum. Kırgın değil, halen borçlu hissediyorum. Ben buranın çocuğuyum. Burası benim kulübüm, benim camiam. Ne şartlarda gel deseler ben yine gelirim. Benim burada sürece kırgınlığım var, şahıslara kırgınlıklarım var. Beşiktaş'a asla kırgınlığım olmaz. Personelden oyunculara herkesle çok da iyi ilişkilerimiz oldu. Herkese çok teşekkür ederim. En çok da geldiğimiz ilk günden beri destekleyen Beşiktaş taraftarına teşekkür ederim. Belki bugün bu konuşmalara kızıyorlar ama zaman içerisinde bizi de anlayacaklardır. Onlar her zaman kalbimde, ben de her zaman buradayım. Beşiktaş'ın ne zaman, neye ihtiyacı olursa ben yine Beşiktaş için ne gerekiyorsa, elimden ne geliyorsa yaparım."

Doruk KOÇ / Duhuliye.com