Beşiktaş, Lyon karşısında savunmada ciddi açıklar verdi. Gol yememiş olması bir başarı gibi görünse de bunu savunma başarısı değil. Golü engelleyen en önemli detaylardan biri Uduokhai’nin performansıydı. Özellikle son dakikalarda çizgiden çıkardığı pozisyon, birçok kişi tarafından gol olarak görülmüştü. Uduokhai, o topu inanılmaz bir şekilde çıkardı ve takımını kurtardı.
Beşiktaş, iyi oynamadığı ve birçok pozisyon verdiği bir maçı kazandı. Ancak belli başlı oyuncular performanslarıyla öne çıktı:
Gedson Fernandes, sanki sunu ciğeri varmış gibi bitmek bilmeyen enerjisi ve dayanıklılığıyla fark yarattı.
Uduokhai, savunmada kritik anlarda öne çıktı.
Ersin Destanoğlu, uzun zaman sonra forma giymesine rağmen çok iyi bir performans sergiledi.
Masuaku ise maç boyunca soğukkanlı bir oyun sergiledi. Rahat tavrı, izleyenlerin ömründen 10 yıl götürürdü. Buna rağmen kendisi asla panik yapmıyor.
Bu maçta Rafa Silva final paslarında oldukça etkisizdi. Özellikle Muçi'ye verdiği bir pasta, kendisi daha rahat bir vuruş yapabilir ya da doğru pası atsa gol olabilirdi. Immobile'nin direkten dönen topunu da tamamlayamadı. Rafa Silva, Beşiktaş’ın oyun kurucusu ve lideri olsa da bu gece beklentilerin altında kaldı.
Maçın sürpriz performansı ise Beşiktaş’a geldiğinden beri "Bu adam ne yapıyor?" diye sorgulanan João Mário’dan geldi. Bu akşam, topu ayağında tutarak takımın hücumdaki temposunu belirleyen isim oldu. Nihayet Van Bronckhorst’un onu neden tercih ettiğini anlayabildik. Eğer topa sahip olarak savunma yapmak istiyorsanız, João Mário’nun soğukkanlılığı, oyun zekâsı ve kalitesi bu strateji için mükemmel bir seçim. Van Bronckhorst, bu maçta onunla ne kadar haklı olduğunu gösterdi.
duhuliye.com