Bu derbinin özelliği yalnız birbirlerine üstün sağlamak değil, aynı zamanda kalan 6 haftada şampiyonluk yarışında tek takım mı olacak, yoksa üç takımın da içinde bulunduğu keyifli ve heyecanlı bir mücadele mi olacak? Galatasaray'ın sahaya çıkardığı 11 ideal olabilir ama saha içindeki oyun anlayışı yanlıştı.

Beşiktaş'ın kuracağı tuzaklara karşı ve maçın içindeki değişen stratejiye karşı Okan Buruk hiç bir önlem almamış. Takım öndeyken ve gerideyken hiçbir simülasyon antrenörlüğünde bile beklenenenin çok altında çok zayıf kaldı.

Beşiktaş aşırı yüklenmeyi her zamanki gibi sağ koridordan Rosier ve Redmond ile yaptı. Kerem'in savunma desteğinin hiç olmayışı, Oliveira'nın o bölgeye hiç yardıma gelmemesi Adegkube'yi o bölgede yalnız bıraktı.

Doğal olarak da Beşiktaş zaten etkili olduğu bu koridordan çok saldırdı ve sonuca ulaşmayı da çok iyi bildi. Muslera'nın geçmiş dönemlerde Taylan'a, Berkan'a, Torreira'ya en son da Oliveira'ya sırtı dönükken oyun kurulumunda attığı pas belki de Galatasaray adına kırılma anı olduğu gibi maçı da kaybettiği bölümdü.

Beşiktaş taraftarı takımını 90 dakika yükseltti. Yarattığı mükemmel atmosferle oyuncuların mücadelesine, isteğine, kazanma arzusuna büyük katkı yaptı. Geriye düştüğünde bile oyuncuların isyan edip tekrar galip gelmesindeki en önemli faktördü.

Özellikle Salih, Hadziahmetovic ve Gedson, Galatasaray orta sahasına karşı yüksek dominasyonuyla bu alandaki makine dairesini mükemmel kullanarak maçı bu bölgede kazandı.

Farklı sonuçlar elde etmek için alışılmışın dışında düşünmelisiniz ve kötü zamanda doğru strateji ve planlama yapmalısınız. Her maçın ve derbinin senaryosu ayrıdır, senaryoyu teknik adamlar yazar. Gişe hasılatı galibiyetle orantılıdır.

Reha KAPSAL / Fotomaç