Şenol Güneş şunları söyledi: 

Redmond ile Weghorst antrenmanda bir tartıştılar. Weghorst haklıydı. Basın izlese olay olurdu. Tartışmak, susmaktan her zaman daha iyidir. İnsanlar görüşlerini söyleyebilir. Yeri ve tarzı değişebilir. Redmond bulunduğu yerde toleranslı girdi. Baktım tartışıyorlar, kenardayım. Ne oldu dedim? Hocam siz böyle söylediniz dedi. Bunu alması önemli. Dedim doğru söylemişsin Wout haklısın ama yanlış konuştun. Söylediğinin Redmond'a faydası olmadı. Dağıttın onu. Öyle bir söyledin ki, el kol falan ben de rahatsız oldum. Redmond da sonra dinleyince hak verdi. Her doğruyu her zaman söyleyemezsin. İkisinde de böyle sivri taraflar var. Söylerken doğru olduklarını söylüyorlar. Biz iki doğrudan 1 doğru çıkaracağız.

"OYUNCUM 'BEN EVLADIN DEĞİLİM' DEDİ"

Bazı hocalar sert davranarak iyi verim alırlar. Bazı oyuncular alınırlar. Ben oyuncuya 'Evladım, hadi koşsana.' dedim. Oyuncu da bana 'Ben senin evladın değilim.' dedi. Doğru söyledi. Benim orada niyetim, evladım olduğunu ispatlamak değildi. Bunlar olabiliyor. Doğal karşılıyorum. Bunlar marka, değerli, büyük kimlikli oyuncular. O zaman oyununu göstereceksin.

"OYUNCULARIMLA DEVAM EDECEĞİM"

Oyuncularımla yarışa devam edeceğim. 6 maçta takımı ayağa kaldıranları tutacağım. Dışında kalanları yönetimle konuşarak göndermeye çalışacağız. Oyunculara bakıyoruz. Elimizde de oyuncular var. Bakacağız.

"OYUNUN AKICILIĞINI KESMEMEK LAZIM"

Zaman geçirmeyi top bizdeyken yapacaksın. Taç atarken o görüntüyü vermek, yere yatmak falan ilkel şeyler. Seyirciyi de soğutuyor. Hakemler de bu tip oyunları desteklesin. Hakem buna müdahale etmeyebilir ama gösterecek. İşine geldiğinde kartı kaleciye göstereceksin. Zaman ilave edilebilir süreye ama oyunun akıcılığını kesmemek lazım.

"UMUDUMUZ DA VAR, GÜCÜMÜZ DE"

Bizim umudumuz da var, gücümüz de. Kimse endişeli olmasın. Yarışta geriden geliyoruz. Geriden gelen öne geçmez diye kural yok. Kışa giriyoruz. Kış daha zordur. Bahar gelir, havalar daha güzel olur. Niyetimiz de odur.