Önder Özen önceki gün altını çizmişti: “Zeminde İstanbul doğumlu oyuncu yok” diye. Kenarda Sergen Yalçın vardı Kilyoslu. 

Tribünlerde de kimse olmayınca bu iki takımı, rekabetlerinin gücünü çocukluğundan beri sindirmişlerin oranı çok düşük kaldı. Dolayısıyla bu duruma uygun zayıf bir oyun oldu. İlk yarıda Beşiktaş şut dahi denemedi. Galatasaray ise isabet dahi bulamadı. Bunun nedeni Beşiktaş’ın orta sahasındaki Atiba ve Elneny’nin oyun kurarken yardım alamayışları ve çok yakın durmalarıydı. Pas opsiyonu bulamadılar.

Maç adeta tıkandı...
Boşluk buldular ama alan boşaltmakta zorluk çektiler. Ender olarak N’Koudou’yu kaçırsalar da bu oyunucunun akıl almaz hamlığı işi zora soktu. Buna karşılık Galatasaray’da Belhanda’dan beklenenlerin karşılığı gelmedi. Beşiktaş her ne kadar oyun kurmakta zorluk çekse de alan savunmasını çok iyi yaparak özellikle Galatasaray savunma 4’lüsünün oyuna katılımına set çekmeyi başardılar. Maç tıkandı. Onu hareketlendirecek bir seyirci olmayınca da öyle devam etti.

Gecenin sorusu
Muslera’ya hak vermeyen var mı?

Maçın starı
Atiba’nın sahadaki herkesten çok daha fazla çalıştığını, her deliği yamadığını gördük. Sadece savunmada değil, Sergen Yalçın, ondan en uçta da yararlanıyor. Özel bir oyuncu. Gerçek bir profesyonel. Onun bu özelliklerini hayata yaklaşımını gençlere öğretmek ne kadar mümkün bilmiyorum ama mutlak olarak bunu denemek lazım.

Maçın olayı
Fatih Terim’in maç başındaki siniri niye? Maçın oynanmasına mı? Yoksa seyricisiz oynanmasına mı? Yoksa Başkan’ın bu konuda düşük tonda konuşmasına mı? Hepimizin söylediği gibi bunu makul bir şekilde ifade etmenin, oynamanın yanlış olduğunu söylemenin karşılığında ceza mı olur? Nitekim maç sonunda söyledi. Ama sanki itirazı daha çok seyirci olmamasınaydı. Halbuki ton da içerik de Muslera’nın söylediklerinden daha doğruydu değil mi? Fatih Terim Türkiye Futbol Direktörü... Sadece onun için bu unvan icat edilmişti. Ondan sonra da kimseye verilmedi. Demek ki bu unvan hayatının sonuna kadar onda. Peki maç sonunda söylediklerini en başta açık ve net bir şekilde Muslera’nın söylediği gibi ifade etmek imkansız mı?

Kısa mesaj 
Deplasman seyircisi olmadan dahi oynanmasına karşıyım. Hiç seyirci olmadan hiç olmuyor. Hem de oyuncular el sıkışmazken kafa topuna çıkıp birbirinin terini yutarken biraz saçma olmuyor mu bu?