Süper Lig’de 35’inci raunda girilirken son beş haftanın lideri Adana Demir, ikincisi Beşiktaş’tı. Yani Yeni Adana Stadı’nda sıkı bir maç izleyeceğimizi tahmin ediyorduk zaten. Ancak santrayla birlikte öyle bir fırtına başladı ki, top bir o kalede, bir bu kalede öyle bir maç izledik ki, kafamızı ancak ilk yarının bitiş düdüğüyle birlikte yere indirebildik. Futbol adına çok iyi bir 45 dakika oynandı Adana’da.

iLK 25’TE ÜÇ POZiSYON, BiR GOL

Montella’nın Adana Demirspor’u çabukluk üzerine inşa edilmiş bir ekip. Rakip kaleye oyalanarak, set inşa ederek, sabırla gitmiyorlar. Dün oynamayan Svensson çok çabuk. Kevin Rodrigues çabuk, İsmail çabuk. Badou Ndiaye çok çabuk. Kanat hücumcuları Akintola, Yusuf, Onyekuru çabuk.

Bu kadar çabuk oyuncu, eğer topu ayaklarında oyalamaz, seri de dolaştırırlarsa baş döndürücü bir hızla gidiyorlar hücuma. Dün özellikle ilk 20-25 dakikada hızlarıyla Beşiktaş’ı zor durumlara düşürdüler. Üç net pozisyon yarattılar ama tek golü bir çabuk taçla buldular.

GÜNEŞ STRATEJi DEĞiŞTiRDi

Beşiktaş’ın oyunun akışını değiştirdiği ansa 25’inci dakikada geldi. Şenol Güneş maçın durduğu bir anda Salih-Gedson’la konuştu.

O dakikadan sonra Beşiktaş da oyalanmama, daha fazla uzun deneme ve özellikle Gedson Fernandes’le o toplara koşma stratejisine geçti. Beşiktaş’ın dünkü başarılı geri dönüşünü incelediğinizde onların da üç-dört pasla/çabuklukla golleri bulduklarını göreceksiniz:

Birinci golde Amir Hadziahmetovic’in 50 metrelik mükemmel ortası, ikide Gedson’un solosu, üçte de bir korner organizasyonu söz konusu.

YENi SEZONA DAHA ÜMiTLi BAKIYOR

Böylece son 12 haftada tam 34 puan toplamayı başaran Beşiktaş, dün hem Avrupa biletini cebine koymuş oldu, hem de yeni sezona çok daha umutla ve heyecanla bakıyorlar artık.

Dünkü maçın sonucundan bağımsız ufak bir detaya da değinmek isterim: Adana Demirspor’un golü, İsmail’in hızlı tacıyla geldi. Önceki hafta da Galatasaray, Başakşehir’e karşı maçın kilidini Kazımcan Karataş’ın bir hızlı tacı sonrası kazandığı penaltıyla açmıştı. Futbolun en fazla kullanılan duran topu taç atışının ne kadar önemli olduğunu gösteren bir 15 gün yaşadık hep birlikte.

Uğur MELEKE / Hürriyet