Beşiktaş, Hatay deplasmanında maça o kadar hızlı başladı ki, Weghorst'un ilk dakika içinde attığı golün sonrasındaki baskı bunaltıcı boyutlara ulaştı. İsmael'in son dönemdeki kadro tercihleri bu baskının fırtınaya dönüşmesinin önündeki en büyük engel.

Beşiktaş ne hikmetse iki sezondur sönmüş yıldızları bir şekilde buluyor. Geçen sezon Pjaniç'te yaşadığının benzerini bu sene Dele Alli ile tekrarlıyorlar. Valerien İsmael, Fenerbahçe derbisinden bu yana Alli ile başlamaktan vazgeçmiyor. Yetenekleri bir futbolcuyu terk etmez ama form geçicidir. Alli’nin formu kabul etmek gerekir ki her geçen gün kötüye gidiyor.

Hatay deplasmanında da Alli'nin hücum aksiyonlarının içindeki rolü çok su götürür. Josef de Souza sakatlıktan döndüğünden bu yana beklenen formuna bir türlü ulaşamıyor. İsmael, Gedson Salih’ten aldığı verimi Souza sahalara döndüğünden beri bir türlü orta sahasından alamıyor. Fransız hoca, bu realiteyi görmezden gelmeye çalışıyor olabilir ama eminim Souza'nı kendisine sorsa o da bu formsuzluğu kabul edecektir. Muleka-Cenk Tosun arasında yaptığı tercihin sonuçlarını da görmek istemiyor ama tabela yalan söylemez.

Görmeli, görebilmeli!

İsmael'in kadro tercihlerini yaparken futbolcularıyla ilgili elinde yeterli veri olduğunu görmesi gerekiyor. Dele Alli, Muleka ya da Souza’nı formlarındaki düşüşü görmeli, görebilmeli. Beşiktaş'ın topa sahip olduğu maçlardaki üretkenliğini sorgulamalı, ön alan baskısına verdiği önemi kontra setlere de vermeli. Beşiktaş topu baskıyla kazanıyor ama nasıl kullanacağına dair güçlü bir plana sahip değil.

Serkan AKCAN / Fanatik