Hiç gerek yok bu işlere. Deplasmanda 5 attığın, zaman zaman müthiş hızlı oynadığın, rakip ceza alanında en fazla sayıda bulunduğun maçı oynamışsın, kulüp başkanı çıkmış daha iyi oynamamız gerekir falan gibi futbol adına boş laflar ediyor. Futbol adına boş laf ama kendi açısından çok dolu başkanın bu konuştukları. Tıpkı Sergen hocanın maç öncesi kimse bu kadar genç beklemesin biz Beşiktaşız demesinin üstüne maçtan sonra seneye de küçülmeyeceğiz şampiyonluğa oynayacağız mesajları gibi.  Belli ki ortalık toz duman ve hoca ile yönetim birbirine girmiş durumda. Yönetim para yok darken hoca da oyuncu lazım kafasında. Hangi tarafın haklı olduğuna girecek değiliz. Çünkü her ikisinin de haklı olduğu taraflar var. Ama durumun ortaya konuş biçimi Beşiktaş gibi camiaya yakışmıyor. Basın önünde kızım sana söylüyorum gelinim sen anla tutumu hoş değil. Bu işler böyle gider ise ne olacağını Sergen tarafından tahmin edebilirim. Sayın Çebi Beşiktaş camiası için yeni bir isim. Ama Sergen’i 30 seneden fazla bilirim. 14-16 , genç takımda Orhan hocanın takımından bu yana seyrederim kendisini. Uzaktan da olsa kişiliği , karakteri hakkında bir fikrimiz de oldu bunca senedir. En popüler olduğu dönemde kulüp yöneticisi ile takışıp, basıp giden adamdan bahsediyoruz. Bu çekişmeler de böyle gider ise bana göre hoca durmaz buralarda. İstediği takımı (ki hakkıdır) yapmaz iseniz ben altyapı hocası değilim diyecek ve ayrılacaktır Sergen hoca. Sonra arkasından atanlar çıkar yok zor zamanımızda bıraktı yok cesaret edemedi kalmaya vb.. Ama kazın ayağı öyle olmaz çünkü hoca akıllı adamdır. Tümer’e kendisine attırsın o şampiyonluk golünü diye attığı pası düşünen Sergen, hocalık işinde de ayrılma zamanlamasını sonra tekrar geri gelme üstüne yapabilir. Bu durumda bütün ihale başkana ve yönetime kalır ki, cenazeyi kaldırma potansiyellerine bakarsak bu da Mart ayında yeniden seçim demektir. Benim Beşiktaş yönetimine nacizane tavsiyem hoca ile askeri müşterek de orta yolu bulmaları yönünde olur. Başkanın yaptığı buram buram ego kokan hareketi de bir şekilde unutturmaya çalışmalarıdır. Başkan bu kulübün son senelerinde çeşitli kademelerde görev almakta. Yok bilmiyordum, yok ben orada değildim yok kandırıldım işlerini bu taraftar yemez. Durumun bu olduğunu biliyordunuz ne yapmanız gerektiğini çok iyi bilerek gelmeniz gerekirdi. Ha ben hoca ile takım maliyeti konusunda anlaşamıyorum o yüzden yollarımızı ayırdık ve Samet Aybaba ile devam ediyoruz da  diyebilirsiniz. Bu sorumluluğu alacak kadar oturaklı insanlarsınızdır herhalde. Bir şeyler yapın size ait olan..Yeter ki taraftarı aptal yerine koymayın.

Yukarıda bahsettiğim konu o kadar moral bozucu ve can sıkıcı ki alınan net galibiyet ile ilgili bir şey yazmak gelmiyor insanın içinden. Ama şunu söyleyebilirim ki ikinci yarı yapılan bazı atakların temposu müthişdi. Burak gibi bir santraforun var ise ona da tempo ve kafa olarak yaklaşan Adem gibi bir yaratıcı oyuncun olur ise takımın geri kalanı otomatik olarak uyum sağlıyor.  Sergen hocayı dinleyerek gençlere övgüyü erteliyoruz ama fırsat bulur da tekrar izler iseniz Kartal’ın oyuna girdikten sonra boşluklara attığı koşulara, zor alanlardan tek pasla çıkışlarına dikkat ediniz lütfen. Bülent Uygun gibi ülke futboluna ne kattığı belli olmayan ama bundan önce havaya girdiğinde camiamız ile ilgili ileri geri konuşanları böyle tokatlamamız çok da hoş oluyor. Son olarak atlamayalım, maçın ilk yarısında bariz bir penaltımız es geçildi hakem tarafından.