Beşiktaş gibi transferi geç yapmış, uyum sorunu yaşayan takımların sezonun ilk maçlarında sıkıntıyı yoğun yaşamasını normal karşılamak lazım.

Maçların belli bölümlerinde istenen futbolu ortaya koysa da Beşiktaş, oyun içinde önemli gel-gitler yasiyor. Maalesef şu ana kadar tutarsız bir Beşiktaş izliyoruz.

Beşiktaş Kulübü başkanı, takımın şampiyon olacağını söylüyor ama şu ana kadar takım bunu başaracak güçte değil.

Kadrodaki  oyunculara baktığımızda şunu söyleyebiliriz: Bu takımın potansiyeli var, morali yok. Beşiktaş bu maçta puan ve puanlar almak zorundaydı. Kötü bir gidiş vardı. Bu gidişe de "dur" demek lazımdı. Bu maç da tam o maçtı.

Kalecin tecrübeli, ayağı ile iyi oyun kuran Mert  olunca önünde oynayan oyuncuların da işini rahatlatıyor.

Savunmada parlayan bir Bailly vardı. Tek başına defansı ayakta tutmaya çalışıyor. Başarılı bir maç çıkardı. Stoper olarak da şuan için Bailly ve Colley daha güvenilir bir liman gibi görünüyor.

Futbol bireysel bir spor değil, bir takım oyunu. Yeteneklerini takım oyunu içinde sergileyebilen oyuncular renk katar, Chamberlain gibi Böyle bir  üst düzey futbolcu sahada olduğu zaman takımdaki diğer futbolcular da psikolojik olarak rahatlar. 

Hadziahmetovıc orta sahada mücadeleci kimliği ve geniş alanda çabukluğu ile bambaşka bir performans sergiliyor. Bitmeyen bir enerjisi var, bu da takımı olumlu yönde etkiliyor. Sadece Beşiktaş'ın değil, ligimizin en değerli ön libero oyuncularından biri.

Aboubakar sadece gol atmakla kalmıyor, aynı zamanda sahada arkadaşlarına koşu alanları yaratıyor. Önemli bir yetenek. Son vuruş, takipçilik, pres, hız, fırsatçılık, pozisyon hazırlama, atletik yapısıyla yorulmak bilmeyen, toplu, topsuz koşularıyla rakip defansı yıpratan özelliğe sahip tam bir takım oyuncusu.

Beşiktaş takımı golü bulabilmek adına çok fazla varyasyona sahip. Bunları da etkili bir şekilde kullanabilirse her maçta istediğini alır.

Sezon içinde bazı maçlarda iyi oyun, bazılarında kötü mücadele de ortaya konulabilir, bunlar futbolun içinde var. Önemli olan sonuçta üç puan...

Tribünler çok değişti diye yakınan bir kesim var. Evet gerçekten de ciddi bir değişim var. Bu sadece Beşiktaş tribününde yaşanmıyor, tüm tribünler için aynı şeyi söylememiz gerekiyor. Benim nesil stat kapılarında sabahlayan, bilet kuyruklarında bekleyen, rakip taraftarlarla tribün kavgaları yaşayan bir nesildi. Uzun bir süre de Dolmabahçe stadının kapalı tribününe rakip takım taraftarı girememiştir.  

Şimdi yeni  jenerasyon ile eskiye dönmek çok zor. Teknoloji ilerledi, sosyal medya taraftarı çoğaldı. Düşünün, bir gece önceden bilet kuyruğuna girip sabahlayan bir adamla maça on dakika kala gelen adamın motivasyonu aynı olur mu? Bundan sonra hiç bir zaman eskisi gibi olmayacak. Bunu kabul etmek lazım.

Masis Kuyumcu / Duhuliye