Yağmurlu bir güne merhaba dediğimiz İstanbul'da Beşiktaş ile Fenerbahçe derbi maçında gol yağmuru bekledik ama olmadı.

Her iki takımında tempolu bir oyun anlayışına sahip olması bizleri bu fikre yöneltti fakat aşırı iki taraflı kontrollü oyun buna izin vermedi.

Maçı genel anlamda özetlemek gerekirse tablo şu idi; maçın 70 dakikası Fenerbahçe'nin  kontrolünde geçri.

Ne zamanki Jorge Jesus takımı adına oyunun yönetim başındaki Crespo'yu  ve Pedro'yu oyundan çıkartı sonrasında ise Valerien İsmael Beşiktaş adına oyun aklı olarak Ghezzal'ı oyuna aldı işte o anda  maçın kontrolü el değiştirdi  ve 70 dakikalık süre içinde  galibiyete yakın olan Fenerbahçe maçın son 15 dakikalık diliminde galibiyet ibresini  Beşiktaş'a bıraktı. 

Maç sonuna ve oyuna baktığımızda N'Koudou ve Ghezzal olmadan Beşiktaş tuzu ve baharatı   eksik bir takım rahatlıkla diyebiliriz.

Beşiktaş taraftarı maçı Valerien İsmael'den daha iyi okuyor.

Sahada pas yapamayan, organize olamayan Beşiktaş'ı teknik direktöründen daha iyi görüyor ve tribünlerden sahadaki Ghezzal eksikliğini adeta haykırarak bi'şekilde oyuna müdahale etti diyebiliriz.

Zaten oyunun kalan diliminde oyuna dahil olan Ghezzal bir anda direksiyona geçti ve takımı çıkmak üzere olduğu yoldan tekrar rotasına soktu.

Beşiktaş'ın pas yüzdesi arttı ve topla oynamaya başladı.

Weghorst'un kafa şutu direkten dönmese Beşiktaş o çok istediği ve adeta muhtaç olduğu galibiyete ulaşacaktı.

Bu maç özellikle Valerien İsmael adına çok önemli idi çünkü malum Beşiktas'ta en çok eleştirilen isimlerin başında geliyordu ve belli ki bu tartışma devam edecek gibi...

Süper Lig'in genel hafta havasına baktığımızda büyük takımlar adına en kârlı çıkan takımları Trabzonspor ve maç eksiği avantajını cebinde tutan Başakşehir oldu.

Heyecan düzeyi yüksek anlatılacak hikâyesi bol bir lig bizleri bekliyor.

Dünya Kupası arasına kadar bu hikâyeyi en iyi yazan takım bir adım öne geçer.

Son söz maçın hakemi üzerine yönettiğin maçı tekrar izle, verdiğin kararları tekrar gözden geçir ve vicdanın rahat ise yastığına başını koy ve huzurlu içinde uyu...

Mehmet Eyüp YARDIMCI / Fotospor