Mehmet Büyükekşi başkanlığındaki TFF’nin elle tutulacak yanı kalmadı. Yanlış anlaşılmasın, her hafta bir başka isyana neden olan hakem skandallarından söz etmiyorum. Zaten yeterince eleştiriyor Galatasaray’ı, Fenerbahçe’si, Beşiktaş’ı MHK’yi. Özellikle VAR odası için “sonuca yönelik” atamalar yapıldığı yolunda iddialar var da neyse!

Bu haftaki konumuz, TFF’nin boşa harcadığı milyon Avro’lar. Geçenlerde Türk futbolunun akademik yapılanması için Double Pass adlı şirketle anlaşıldığını, Türkiye’de onca yetişmiş futbol insanı dururken Belçikalılara umut bağlandığını yazmıştık. O anlaşmanın şartları geçti elime. 4-5 yıllık bir görev süresi için yaklaşık 5 milyon Avro para ödenecek. Şimdilik haziran seçimlerine kadar opsiyon alınmış, ama TFF görevine devam ederse o para ülkeden çıkacak. Hatta TFF Başkanı etrafına, “Ne olacak 4-5 milyon Avro vereceğiz, çekirdek parası” diyerek rakamı küçümsüyormuş. 

Buradan Sayın Büyükekşi ve TFF yönetimine bir çağrı yapalım. Unutmasınlar ki Türkiye ekonomik krizde. İnsanlar evlerine taneyle soğan alırken, siz, “Özerkiz kime ne” şımarıklığı ile o paraları Belçikalılara vermemelisiniz. TFF’nin parası deniz değil, yiyenin ne olduğunu da biliyoruz! Eğer haksız yere bir ödeme yapılırsa bunun hesabını bir yerlerde birileri sorar! Bu arada söz konusu firmanın bir süre Galatasaray’la çalıştığını, Sarı-Kırmızılıların, “Bunlara ödenen paraya yazık” denilerek sözleşmeyi iptal ettiği de kulağımıza geldi. Keşke Türk futbolunun geleceğini emanet ettiğiniz firmayı doğru dürüst bir araştırsaydınız.

HANİ NAKLEN YAYIN?

TFF Başkanı seçildiği (pardon atandığı) ilk günlerde naklen yayın havuzunun 3. lig takımları da dahil tüm profesyonel futbol takımlarını içine alacağını duyurmuş, hatta 2. ve 3. ligler için Fuch Sport diye bir firmayla sözleşme imzalanmıştı. Ancak bu anlaşma da sarpa sardı. Baştan birkaç hafta yayın yapıldı, paralar ödenmeyince sözleşme çöpe gitti. 2. ve 3. lig maçlarının yayını da sepete girdi! Mehmet Büyükekşi’nin danışman kadrosuna dönersek orası da bir felaket. “Hayatında maça gitmeyen” birilerinin TFF’de görev aldığı söyleniyor. Yine işi AVM’lerdeki dükkanlardan kira toplamak olan biri ile eski TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) kadrosundan gelen birileri şu an Türk futbolunun yönetim şemasında başrolde! Futboldan, spordan gelen eğitimli kadrolar ise kızakta.

Şimdiki Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, milletvekilliği derdine düştüğü için TFF ile ilgilenemez, ancak olası bir iktidar değişikliğinde ya da mevcut iktidarın devamında göreve gelecek yeni spor bakanının TFF ile ayrıca bir ilgilenmesi gerekecek. Lütfen kimse de “İyi ama TFF özerk” demesin, yıllardır federasyon başkanlarını siyasetin başındaki kişi seçiyor. O yüzden TFF yeniden 1990’lı yıllardaki taban birliklerinin söz sahibi olacağı bir yapıya acil olarak dönmeli.

Arif KIZILYALIN / Cumhuriyet