TFF Süper Lig'den çekilen Hatay ve Gaziantep'in kalan maçlarında tüm takımlara 3'er puan yazılmasına hükmetti. Daha önce oynanan maçlarını ise olduğu gibi tescilledi. Gaziantep ve Hatayspor ile ilk devre oynadığı maçlarda toplam 5 puan kaybeden Beşiktaş ise buna itiraz ediyor. Siyah beyazlılar iki takımın maçlarının geçersiz sayılmasını istiyor.

Yerel federasyonların statüsü esastır

Fanatik gazetesi haberine göre Beşiktaş, TFF kararını UEFA'ya taşıyarak bozulmasını isteyecek. Beşiktaş, UEFA turnuvalarındaki uygulamaları da örnek gösterecek. Ancak Beşiktaş'ın UEFA'dan bir sonuç çıkarması mümkün görünmüyor. Çünkü bu durum bir statü konusu ve tüm konfederasyonlarla federasyonlar ve ligler, kendi organizasyonlarının statülerini, müsabaka talimatlarını istedikleri gibi belirler. Çünkü organizasyonun sahipleri kendileridir.

UEFA, TFF limitlerine karışıyor mu?

Diğer yandan UEFA, kesinlikle başvuru yapılacak bir karar merci de değildir. Amiyane tabiriyle etkisiz elemandır. UEFA, Avrupa futbolunda ülkeleri ve kulüpleri kendi düzenlediği organizasyonlarda bir araya getiren bir çatı kurumdur. Kimsenin organizasyonuna karışmaz; sadece kendi organizasyonuna katılanlara şartlar öne sürer. Mesela kendi ligine katılmak için Finansal Fair Play (FFP) şartı koyuyor ama TFF'nin limitlerine uymayan kulüplerin ligde alacağı cezalara vs karışmıyor.

FIFA ile IFAB da TFF'ye karışmaz

UEFA'nın kendi kupalarındaki grup maçlarından çekilen veya diskalifiye edilen takımların maçlarını geçersiz sayması tamamen kendi tasarrufudur. IFAB ve FIFA ise dünyada futbol kurallarını belirlerler ama hiçbir zaman bir organizasyonun statüsüne veya müsabaka talimatlarına karışmaz. Sadece sahada oynanan oyunun belirlenen futbol kurallarına uygun olup olmadığı onları ilgilendirir.

Hukukçular da "Başvuramaz" diyor

Dolayısıyla Beşiktaş gerçekten UEFA'ya başvuru yapacak mı bilemiyorum, ama diyelim ki başvurdu. Peki UEFA'dan nasıl bir karar vermesini bekleyerek bu başvuruyu yapacaklar? Zaten bu başvuruyu yapacak bir muhatap da bulmaları mümkün değil. Elleri boş bir şekilde Nyon’dan dönerler. Spor hukukçuları da bu görüşüme paralel şeyler söylemekteler. Hukukçular, 'yabancılık unsuru yok' diyor. Yabancılık unsuru nedir? Şudur: Bir eylem veya işlemin birden çok hukuk sistemiyle ilişkili olmasıdır. Süper Lig'in yerel rekabeti başka liglerin hukuki sistemleriyle ilgili değil. Yani Süper Lig'e dair kararlar sadece TFF'nin tasarrufundadır.

3 Temmuz'da UEFA topu TFF'ye attı

Konuyla ilgili birkaç örnek vermek de isterim. 3 Temmuz sürecinde UEFA, topu hatırlarsanız TFF'ye attı. Yani Şampiyonlar Ligi'ne Fenerbahçe'nin mi Trabzonspor'un mu gideceği kararını UEFA kendisi vermedi. Bunu TFF'ye aldırdı. Bunu yaparak ileride doğabilecek hukuki sorunlardan da kendisini korumuş oldu. Yıllar önce Samsunspor ligin devre arasında trafik kazası geçirdiğinde ilk yarıda oynanan maçları TFF tarafından geçerli sayılmış ikinci devre oynanan tüm maçlarda hükmen ilan edilmişlerdi.

Başakşehir, Elazığ nedeniyle başvurmadı

Bundan 3 yıl önce 2020 Elazığ depremi sonrasında 2. Lig Kırmızı Grup'ta yer alan Elazığspor ligden çekilmiş, oynanan maçları geçerli sayılırken kalan maçlarda bu sezon yapılan uygulamada olduğu gibi hükmen mağlup ilan edilmişler kimse de buna itiraz etmemişti. Hatta bu sezon hem Gaziantep hem Hatay maçlarında 4 puan kaybeden Medipol Başakşehir, Elazığ örneği nedeniyle TFF’nin güncel kararına itiraz etmedi.

Türkgücü örneği Beşiktaş'ın istediği gibi

Yurtdışından da taze bir örnek vermek gerekirse, onda da Beşiktaş’ın istediği karar alınmış. Geçen sezon iflas ettiği için Almanya'da 3. Lig'den çekilen Türkgücü Münih takımının tüm puanları silindi ve sezon sonunda bir alt lige düşürüldü. Bu da Almanya Futbol Federasyonu'nun kendi tasarrufuydu. Bu olayın hala tartışılıyor olmasında TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin yine bir iletişim hatası yaparak "talimatlar ve geçmiş örneklere, uygulamalara bakıp karar vereceğiz demek yerine "ligin kaderini ne kadar etkiliyor ne kadar etkilemiyor" demesi de rol oynadı.

ajansspor