Mevsim geçişleri, siyah önlük beyaz yakalı, siyah tahtalı sınıflarımızın duvarlarında kalmış bir anı oldu. Baharı görebilir miyiz? derken birilerinin “karpuz kabuğundan gemiler” yapıp denize bıraktığı haberi ardından hep birlikte kızgın kumlardan, serin sulara geçiş yaparak avunacağız.

İstanbul gibi büyük metropol kentin uzun toplu taşıma yolculuklarında elinde telefon ile vakit geçiren değil kitap okuyanları daha bir takdirle izliyorum.

Böyle uzun yolculukların birinde, sevgili Zafer ağabeyimin (Zafer Algöz) insanların ellerindeki kitabını okurken, yüksek sesle yanaklarına kondurdukları, epey zamandır unutulmuş gülümsemeyi görünce bi’solukta okuyacağım kitaplarla tanışmıştım ve o kitaplar sayesinde sonradan farkına varıp, tadına doyamadığım epey zamandır unutmuş olduğum gülümsemeyle tekrar bir araya gelmiş oldum.

İşte! Bu uzun soluklu yolculuklara eşlik eden son günlerdeki kitabımın adı Ercan Taner’in “Çimdeki Gölgeler” isimli kitabı…

06.11.2007 tarihinde yazılmış ve kitapta kullanılan bölümün başlığı “Topun Altında Şeytan Yatar!”

Ercan Taner bu bölüme; “Bu deyimi ben bulmadım… Bu söz, 1974 Dünya Kupası’nın deyimlerinden biriydi. Federal Almanya’nın Demokratik Almanya’ya yenilip, kolay gruba düşme stratejisinin ardından böyle denmişti: “Topun altında şeytan yatar…”

 Bir temaşa sanatı olan futboldan ülke sınırları içinde eskisi kadar çokta keyif almadığımız, ilgi alanlarımızın gittikçe farklı ülke lig mücadelelerine yönelmesi veya başka alanlarla ilgilenmemizden çok belli.

Ligin sonuna doğru geliyoruz ve tüm başarısızlıkları yine aynı mevzuulara sıkıştırıp “geyik muhabbetleri” eşliğinde düzeltmek istemediğimiz konuları tartışıyoruz.

Tarihler 24 Ekim 2022’yi gösterdiğinde Galatasaray Başkanvekili, avukat Erden Timur basın karşısına çıkarak “Bu ligi bitirmeyiz!” tehdidinde bulundu. Aradan geçen zaman sonrasında Erden Timur bu sefer; “Sezon sonunda şampiyon olalım veya olmayalım, elimizdeki VAR kayıtlarını açıklayacağım” dedi tıpkı geçenlerde Galatasaray’ın maddi anlamda rahatlayacağı projenin tanıtımında Beyaz TV Muhabirinin Abdurrahim Albayrak’a uzattığı mikrofondan “Elinizdeki VAR kayıtlarını açıklayacağınızı söylemiştiniz ama hâlâ bir açıklama yapmadınız! Bu konuda ne zaman açıklama yapacaksınız?” sorusuna cevaben yüzüne kondurduğu gereksiz bir sırıtmayla “Bu konuyu sonra konuşuruz!” diyerek geçiştirip gitti.

Pardon hangi zaman?

Ne güzel değil mi? İşler sizin için iyi gitmediğinde kalkıp ortalığı toz duman edeceksiniz ardından işler sizin istediğiniz gibi gitmeye başladıktan sonra her şeyi unutacaksınız ya da her şeyin üstünü ört bas edeceksiniz çünkü nasıl olsa artık işler sizin istediğiniz gibi tıkırında…

Birçok haklı açıklamalarında takdir ettiğimiz Beşiktaş başkanı sayın Ahmet Nur Çebi, bitmek üzere olan ligi tescil ettirmemek adına UEFA’ya başvurduklarını açıkladı! Yine kendisinin UEFA’nın bu konuda vereceği kararı kendisi açıkladıktan sonra…

Beşiktaş başkanı ve yönetiminden ilk ricamız Beşiktaş Kulübü resmi internet sitesinden UEFA’ya gönderildiği söylenen bu mektubu yayınlamasıdır.

Bundan daha önemli olan şey ise gerçekleşeceğini bile bile böyle bir konunun ardından gitmek, gündemi meşgul etmenin amacı nedir?

“Bir söz ettik, olmayacağını biliyoruz ama artık ok yaydan çıktı!” mıdır?

“Sezon başlarken atılmış yanlış proje adımı ile boşa giden bir sezonun Şenol Güneş ile kurtarılmış halinde hazır taraftarda tekrar bize hoşgörü gösteriyorken bunu gaz alma hareketine dönüştürelim!” amacımı taşımaktadır.

Sayın başkan evet sezona başlarken, inandığınız ama maalesef tutmayan bir proje peşinde gittiniz ve faturası ağır oldu. Geç kalınmış bir Şenol Güneş hareketi ile en azından Avrupa biletini cebine koymuş, yarınlara umutla bakan, önümüzdeki sezon için hem Avrupa hemde Türkiye’de çok şeyler yapabilecek kapasiteye sahip bir takım ortaya çıkardınız, bu da bir başarıdır. Çünkü sezon başındaki o projeye devam etseydiniz bugün belki de sizin başkanlığınız bile tartışılıyor olacaktı.

Beşiktaş başkanı ve yönetimi olarak yaptığınız hataların farkına varmanız futbolda ve hata yaptığınız diğer bir branş olan basketbolda kalıcı bir sistemle yapılanmaya gitmeniz, o korkulu rüyaları tekrar yaşatmamanız öncelikli hedefleriniz olmalı.

Yarış içinde olduğunuz rakipleriniz kendi başarısızlıklarının faturasını başkalarına kesip, günü kurtarma telaşında olmaya devam etsinler, sizden ricam lütfen! Bu camiaya karşı her daim dürüst olun! Olmayacağını bildiğiniz konular üzerinde gereksiz gündem oluşturmayın! Bırakın bu gereksiz ayak oyunlarını rakip yöneticiler yapsın. Siz Beşiktaş başkanı olarak asıl yapılması gerekli olan “dürüstlük” ışığı altında doğruları savunmaya, söylemeye devam edin.

Siz buna devam ettiğiniz zaman sizin ardınızdan, adalet bekleyen taraflı, tarafsız tüm futbolseverler ardınızdan gelecektir.