Şimdi böyle albenisi olan başlığın altını doldurmak zor tabi. Dönem duyumcuların, sallamaçcıların cirit attığı dönem olunca insanlarda beklenti oluyor haliyle.  Ama bundan sonraki satırlarda pek öyle sansasyonel haberler bulamazsınız baştan uyarayım.

Evet dedik ya başladı umut tacirlerinin başrolünü oynadığı perde.. 1 ay boyunca onu alır bunu veririz. Ama ihtiyaç olan ne onu biliyor muyuz yada üstünde sakin kafa ile düşünenler var mı bilmiyorum. Ahkam kesmek para ile değil. Biz de yapabiliriz tabi. Başlayalım..

Bence bu takımın acil bir teknik direktöre ihtiyacı var.  Bunu dışardan bulabilirsiniz..Modern futbolu takip eden, heyecanlı , adaletli, lider ve camia bünyesine uyum sağlayacak bir aday olmalı mutlaka. Ha bunu içerden de bulabilirsiniz. Yazıları okuyanlar iyi hatırlayacalardır , Şenol hocanın bu enerjisi ve konsantrasyonu ile yeterli oladığını, milli takım mı başka bir şehir takımı mı neresi olur ise o tarafa yol alması gerektiğini söyleyenlerdenim. Ama biri bana 2010-11 Trabzon 2014-15 Bursa ve 15-16 Beşiktaş’ın başındaki Şenol Güneş’in transfer edileceğini söyler ise hiç düşünmeyin alın derim. Zaten yönetim her ne kadar kendileri devam edip etmeyecekleri belli olmasa da hoca ile süre uzatma konusunda pozitif yaklaşımları olduğunu açıkladı ki oyuncu grubuna verilen doğru bir mesajdır bana göre. Fakat burada Şenol hocadan beklenti kesinlikle ve kesinlikle o saydığım yıllardaki tuttuğunu koparan kimliğne bürünmesi olmalıdır. Ümidim , umudum var mı diye kendime hiç sormuyorum çünkü cevabımdan korkuyorum.

Sonra bu takımın acil bir yönetim planına ihtiyacı var..İlk önce emekçiler. Bütün çalışanların hakettikleri zamanında kendilerine verilmeli ki (gerçekten bilmiyorum belki de yapılıyordur) kulubün içindeki hava pozitif olsun. Yani aşçısı , temizlikçisi,malzemecisi yada sağlık çalışanı vb mutlu olsun ki bu arkadaşların hizmet verdiği grup bu enerjiden beslensin. Sonra da tabi ki teknik heyet ve  oyuncu grubunun doğru yönetilmeye ihtiyacı var. Benim dışardan anladığım oyuncuların bütün yaşadıkları olumsuzluklarda tek adres Şenol hoca oluyor. Adam taktikle teknikle kondisyonla mı uğraşsın topçunun yatmayan maaşı ile mi? Gençlerin tabiri ile hocayı bir salın bırakın işini yapsın, gelsin yönetim kurulundan mı dışardan mı biri kursun buradaki köprüyü. Tabi ki yapılacak tek iş gaz almak değil. Profesyonellerin hakettiğini zamanında verebilmenin yanında aile havasının oluşması da aile reislerinin yani yöneticilerin başkanların işi. Bu iş ne yazık ki yorgunluk, doymuşluk, ego artışı, ben bilirim , ben yaparım olur anlayışını kabul eden bir yapı değil. Bu hastalıkların birine yada birden fazlasına kapılır iseniz Osmanlı tokadını yer oturursunuz. Sonra isteğin kadar kanal gez istediğin kadar röportaj ver döndüremezsin. Belki tekrar oluyor her defasında bu konuların üstünden geçiyoruz ama bu işin direksiyonundaki faniler transferden önce yönetimsel işlerini iyi yapmalı ki sonra santrafor mu sağ bek mi sol stoper mi konuşulabilsin.

Aslında kadro revizyonu anlamında geç de olsa bir hedefleme olduğu görülüyor. Para ve yaş anlamında indirime gidilmesi ve bu yolda adımlar atılması doğru.  Ama yarışmacı bir camia olmanın getirdiği sorumluluk tabi ki çok da radikal adımlar attıramıyor bazen. Yani 34 lük Love gönderilmeyi amaçlarken 33’lük Burak konuşuluyor. Burak demişken çok tartışma var bu konuda. Yazının son paragrafında dönmek üzere bu konuya es verelim ve kadrodaki revizyona dönelim. Önce satış..Medel’e Vida’ya teklif olduğu söyleniyor. Elin oğlu da görüyor tabi kim kalpten oynuyor kim kendinde ne varsa sahaya veriyor diye. Onları almaya çalışıyor tabi ki..Gerçekten birine 8-10 bir diğerine 10-12 veriyorlarsa ne kadar takdir etsek de kendilerini, yolcudur abbas bağlasan durmaza bağlamalıyız. Bunların yanında , Mustafa, Tolgay,Töre,  Tolga isimleri de giden yolcu listesinde kendilerine yer buldular basında okuduğumuz kadarı ile. Bunlardan  Mustafa verimsizlik , Tolga yaş Tolgay disiplinsizlik ile açıklanabilir de Töre de ne iş var anlamadım. Biri çıkıp sakatlık bahanesini öne sürerse çok gülerim. Ne diye vereceğiz karşı tarafa bu arkadaşı ?  Tedavi süreci iyidir, uyumludur, sağlık ekibinize zorluk çıkarmaz mı diyeceğiz? Yada koy doktorun soluna insin insin kessin güzellemesi mi yapacağız? Yok yok Töre’deki sorun galiba başka da bekleyelim yakında çıkar kokusu. Bu listede olmayan ama halen imza etılmamış  kafayı futbola ve takıma verecek ise Babel’in kalması mantıklı olanı..Ayrıca  bir de ne hikmetse senelerdir en büyük ihtiyaç olan merkez ortasaha oyuncusu için hiçbir girişim ve gelişim bulunmadığından dolayı Tolgay kadroda tutulmalı bana göre. Tabi bu ikili disipline edilebilecek ise..İhtiyaç listesi ise çok kabarık aslında ama hepsi Ocak’ta olmaz tabi.  Sağ, sol bek, stoper, ortasaha, kanat ve merkez forvet yok oğlu yok. Min 7-8 oyuncu lazım. Ama tekrar altını çizeyim ki Beşiktaşın öncelikli ihtiyacı  kadronun kantitesi ve kalitesinden çok kulupteki mantalite,ortam değişimi ve gelişimi.  Ekonomisi iyi yapılmış bir yönetim herkesi mutlu eder. Parasını ödediğiniz 1 milyonluk oyuncu ödemediğiniz 5 milyonluk oyuncudan daha fazla faydalı olduğu unutulmasın.

Son olarak magazin yapıp bitirelim..Çok zor bir denklem..Burak sahada oyuncu yapısı itbari ile rol kesen, rakip dokundu mu ölen, hakemi kandırmaya meyilli ve haksız kararlar ile kendine çıkar sağlamaya çalışan bir futbolcu. Bu yapısı itibari ile Beşiktaş’a hiç uymuyor. Sadece saha içi değil otobüs şöförü tartışması, sporcular tarafından politik mesajların verildiği bir seçim kampanyası zincirinin halkası olması, kabadayı futbolcu arkadaşı ile barda şarkıcı dövme hastanede silah çekme işlerine karışması gibi özel hayatındaki tavırları olarak da pek çekici gelmiyor tabi ki hiçbirimize. Futbolcu özellikleri olarak ise fuleli, rakip defans arkasına koşu atan (ofsayt rekoru kırsa da), ilk kontrolü müthiş,kafa topunu geliştirmiş, gol noktasında bulunan ve herşeyden öte gol şansı olan bir şahsiyet. Yani ikinci yarı temiz 10-15 arası skor yapar. Üstüne üstlük babası  Beşiktaş’a hizmet etmiş , çok düzgün bir aileye mensup ve Antalya’dan gelirken sadece Beşiktaş deyip başkalarını reddedecek kadar da Beşiktaşlı. Kimsenin düşüncesine karışmam ama ben karşımda, yukarıdaki saydığım hatalarını kabul eden bu forma kutsaldır nasip olmaz herkese fikrini benimseyen ve Beşiktaş kamoyundan af dileyen bir Burak görürsem (mali olarak da saçma sapan rakalara çıkılmayacak ise) kendisine karşı içimde gram sevgi taneciği beslemesem de sesim çıkmaz..Aksini düşünenlere de saygım sonsuz. Gelmesini istemeyebilir hatta imza atılmadan tepki de, koyabilirsiniz ama imza atılıp o forma üstüne giyildi mi o da artık senin benim gibi Beşiktaş mensubudur.Belki benim gibi hayatınız boyunca hiç desteklemeyebilirsiniz  ama protesto, küfür , kafir yada ben bu takımı bırakırım edebiyatı kimsenin üstüne yakışmaz. Bunlar kişisel olarak istemediğiniz , sevmediğiniz  birine yapılan şahsi tepkilerdir. Hepimiz tribünden biliyoruz ki asıl olan takım sevdasıdır. Sonra adama sormazlar mı; kokainden yargılanana hata insanlar içindir bizim hocamızdır düzelir diyen yada Aurelio efendi senin oyuncuna otoparkta arkadan uçan tekme attığı sezonun ertesinde o kutsal forma altıda alkışlayan yada Ali Tandoğan tam da kapalının önünde İbrahim Üzülmez’in elmacık kemiğini haince kafa atıp kırdıktan sonra affeden sen değil miydin yada o zamanlar ne yaptın diye..Birşey yapılmaması en doğru olanı idi çünkü o forma altında yaptıkları hareketlere dikkat ettiler eskiden bir sürü hata yapanlar. Benim açımdan bu transferde eleştirlecek husus Burak isminden ziyade son 6 aydır forvetinin olmadığını bildiğin halde tek aday üzerinden hareket edilmesidir. Asıl sorgulanması gereken budur. Bunun dışında eğer bu imza kesinleşir ise takımın menfaatleri için beklemek ve görmek ondan sonra tepkiye (kime & kimlere) şekil vermenin yapılacak harekelerin en doğrusu olduğunu düşünüyorum.

Herkese mutlu,sağlıklı ve başarı dolu bir 2019 dilerim..