Futbolda en zor ve riskli mevki kalecilik. Bu pozisyon diğer bölgeler gibi hatayı affetmiyor. Mert'in maçın 1. dakikasında kalesinde gördüğü gol, takımını oyunun belli bölümlerinde sarssa da Beşiktaş büyük takım iradesini sahaya yansıtarak bu durumu değiştirebildi. Zor oldu ama önemli olan bu iradeyi ortaya koyabilmekti. Şenol hocanın oyun planına baktığımızda Konyaspor'un önde çift santrfor olarak oynayabileceğini ön görerek üçlü bir savunmayla oyuna başladı. Fakat birinci dakikada gelen golden sonra çok erken bir reaksiyonla Romain Saiss'i orta alana çıkartarak oyunda tekrardan değişime gitti ki bu çok doğru bir karardı. Oyun genel olarak aslında orta alanların çabuk geçildiği iki kaleye de gidip gelen bir maç oldu. Beşiktaş adına dün galibiyete inanmış ve sonucu elde etmek için her şeyiyle sahada olan oyuncular vardı. İlk sıraya Fernandes'i hemen yanına da Cenk, Saiss ve Talha'yı yazabiliriz. Galibiyet skorunu elde edebilme adına çok büyük çaba sarf ettiler. Cenk ayrı bir takdiri hak ediyor. Koluna taktığı kaptanlık bandının hakkını hem oyun içerisinde hem de skora katkısıyla ortaya koyuyor. Yine Beşiktaş'ı attığı golle oyuna döndürdü. Sonraki dakikalar için takımın inancını arttırdı. Sonradan giren oyuncuların da ihtiyaç olan katkıyı yapmaları, son dakikadaki galibiyet golünün altındaki imza oldu. Josef golü attı bu çok değerli ama daha da önemlisi şampiyonluk sezonundaki Josef performansının kıpırtılarını görmek oldu. Konya'da alınan galibiyet 3 puanın ötesinde bir öneme sahip. Bunun ne demek olduğunu önümüzdeki haftalarda daha net göreceğiz. Beşiktaş yalnızca galibiyet değil, beraberinde inanç ve kendine güvenmeyi de cebine koyarak dönüyor.