Nihayet adam gibi bir üçlü gördük aylar belki yıllar sonra İnönü’de.. İşin tribün tarafında olan biri olarak dünkü taraftar performansı sönmüş umutlarıma ümit verdi.. Tiyatro,opera salonlarını andıran havanın biraz olsun dağılması Beşiktaşlılığın en temel değeri olan tribün kültürünün ölmediğini görmek benim için kayıp yada kazanç puanlardan önemliydi açıkçası. Stadyumun 4 tarafındaki taraftarın da aşka gelip kapalıya katılması haiff çekişme içine girselerde (hep vardır bu) yeni açığında eski görevine alışması önümüzdeki sene için umut verici. Kapalının üstü ile altının da birbirini görüp eski günleri andıran tezahürat işine girmeleri de gecenin hoş anlarındandı. Beşiktaş yönetimi bu noktada bir hesap yapıp biraz para kaybetmeyi göze alıp önümüzdeki sene kapalı ve yeni açık fiyatlandırmasını stadyumun ruhu için tekrar düzenlemelidir. Gerekirse numaralı tribün kombine fiyatlarına bir tık yukarı doğru dokunularak bu kayıp en aza indirgenebilir.

Gelelim sahanın içine. Önder hocanın 3’lü defans denemesi 45 dakika içinde bir daha açılmamak üzere kapanmıştır umarım. Ha çok zor deplasmana gidersin 5 li defans falan yapıcam dersin ara geçişlerde denersin ama o kadar. Ben bu camiada üçlüyü rahmetli Orhan baba ile tanıdım Şeref abi ile sevdim Alen ile de devam ediyorum. Hadi biraz da Lucescu diyelim ama o kadar başka üçlü de tanımam. Bakmayın yok dünya 3’lüye dönmüş safsatalarına. Futbolda Bayern Munich bir sisteme dönmemişse öyle bir sistem henüz icad edilmemiştir. Bakın son yıllarda ki başarılı olmuş  3’lülere Chealse (Conte ile PL şampiyonluğu), Inter (Seri A şampiyonluğu), İtalya (Avrupa şampiyonluğu) hepsi İtalyan işi. Modanın merkezinden esintiler gelip geçici yani. Ha ama ben Önder hocayı 3’lü beşli oynadı, yok deneme tahtası falan yaptı takımı diye eleştirecek değilim. Sosyal medyadaki kitle değil miydi Rize maçı harika oynadık hatta son yılların en iyisini oynadık diyen. Rize’nin takım olmadığına bakmadan. Yani maçtan önce herkes denemeli falan diyordu şimdi bakıyorum eşe,dosta,whatsup gruplarına,sosyal medyaya yok böyle sistem mi olur, yok böyle hocalık mı olur safsataları başlamış durumda. Hanımlar beyler babamızın oğlu değil Önder hoca da adamda kapı gibi pro lisans var onu ne yapacaksınız? Sen sıcak salonunda sallıyorsun ya adamın yaptığı işe, ekmek parasına, bu insan da senin kadar orta zeka seviyesine sahiptir herhalde. Josef’i, Ghezzal’ı falan kendi bindiği dalı kesmek için son 25 dakikaya saklamaz değil mi? Önder Karaveli’nin alt yapıdan gelmesi böyle bir eleştiri yağmuruna tutulıp 2 maçta darağcında sallandırılmasını gerektirmez. İşin kolayına da kaçabilirdi hoca aynı sistemle yürürdü o zaman da bu ulemalar başlardı yeni bir şey denemezsen senden hoca olmaz falan demeye. Eleştirinin dozajını herkes ayarlamak durumunda. Hocanın tercihleri için herkesin bir lafı olabilir tabi ki. Bazısı sana bazısı bana bazısı ona doğrudur da kişinin mesleğine saldırmak, küçültmek senden değil büyük takım hoca bile olmaz demek tek kelime ile cahilliktir ve bu ülkenin son yıllarının en büyük sorunudur.

Takım son 9 haftadır coşkusunu kaybetmiyor dün de öyle idi. Son saniyeye kadar oyun bırakılmadı. İsyandan görülen kırmızıya kadar herşeyi yaptılar. Ama gel gör ki işin temelini oluşturan kalite noktasında sınıfta kaldılar hemen hemen hepsi. Biraz Rosier biraz da Montero az da Rıdvan haricinde hepsi bütünlemeye kaldı benim açımdan. Ha kaleci Ersin teşekkürü haketti atlamayayım. Antalya takımı bence çok iyi oynadı. Ön tarafta çoğalamadılar ama orta alan baskıları ve tempolu koşu sayısının fazlalığı bizim kalitemizi ortaya koyamamızda en büyük etkendi. Böyle oynadıkları takdirde düşmemek için büyük mücadele içersinde olacaklardır. Zaten bu sene 13. sıradaki Gs dahil, Kasımpaşa,Göztepe,Giresun ve Antalya nın önümüzdeki haftalardaki mücadelesi yukarıdaki mücadeleden zevkli olacaktır. Bu açıdan da baktığımızda bu 1 puanı Antalyaspora helal ediyorum.

Yazıyı bitirmeden aşşağılık sistemin aşşağılık piyonlarına da bir hatırlatma yapayım. Bu camia bu seneyi unutmaz. Çetelesini tutuyoruz çaldıklarınızın hiç merak etmeyiniz. Bak bir çırpıda sayayım aralarda unuttuğum bile olabilir ama  Antep (2 puan);Adanademirspor (2 puan); Başak (3 puan); Hatay (1 puan); Ts (3 puan); Rize (2 puan) ve son olarak Antalya (2puan) toplam hesabınız şimdilik 15 puan.   
Biliyoruz başkanımız,yöneticilerimiz falan umurunuzda değil. Konuştukları sivri sinek vıszıltısı gibi geliyor size..Beyaz yakalılar karşınızda süt çocuğu gibi kalıyorlar onu da görüyoruz ama bu camianın kendisi öyle değildir bunu biliniz. Biz de sabır vardır ve o zaman gelecektir elbet.

Son olarak takıma, ben taraftarım ligden beklentim belli seviyeden yukarısı değil amaaa Perşembe ve devamındaki kupa haftaları için aynı psikolojide değilim bunu ifade edeyim. Önümüzde meydan okuyacağımız önemli bir turnuva var. Takım coşkusunun artarak ve aynı zamanda yanına kalite de katarak kupanın kazanılmasını bekliyorum her Beşiktaşlı gibi. Dün takımın canlı canlı şahit olduğu arkalarındaki gücü oluşturan bu insanları bu hayat pahalılığında, bu yoklukta oralara getirtip üzüp evine göndermeye hakkı yok. Topçusundan malzemecisine kadar herkes herşeye hazırlıklı olacak ve çıkıp savaşacak. Psikolojik ve fiziksel olarak sağlam kalacak. Gerisi artık kader, çünkü ipin ucu….