Maçtan 2 saat önce gelen Ozi’nin olmadığı haberi keyifleri kaçırdı büyük çoğunluğun. Herkesin kafasında oynadığı maç bir anda bitti ve başka bir plan çizilmesi gerekiyordu bu kadar kısa zamanda. Taraftar ümitsizliğe yelken açmışken tahmin ediyorum Şenol hoca sinir küpüydü. İşte bu havada, yanlış başlayıp doğru bitirdi Beşiktaş. Karşı takımın en büyük özelliği olan önde basıp top kapmaları ile gol bulmayı amaçlayan tek oyun tipine göre kendi 1. bölgesinin ortasında Vida – Tosic kurgusu ilk 25 dakikanın çöpe gitmesine sebep oldu. Oradan 2. bölgeye sağlıklı top geçişi bu kadro yapısında ancak ve ancak Medel ile olabilirdi ki yenen ofsayt gol belki bu değişikliğin yapılmasına sebep oldu. 15. dakikada Tosic – Negredo değişikliği ihtiyacı bas bas bağırıyorken Şenol hoca bunu saha içi organizasyonu değişikliği ile gidermeye çalıştı. Medel geriye kayarken Tosic sola Adri öne Babel de Love ‘un etrafına geçti.Tolgay da ait olduğu ortasaha merkezinde yerini aldı. Bu değişikliklerin orta bölge de pas oyununa bir etkisi olmasa da Tosic’in soldan bindirmeleri ve Quaresmanın büyük sorumluluk alması ile takım kendine geldi. Babel oraları Tolgay’dan fazla karıştırması da öne yapılan baskıyı arttırırken Tolgay da alıştığımız uzun ve isabetli paslarını atmaya başladı. İlk yarıda verilmeyen penaltı dışında sağdan soldan yapılan ama pek de tehlike yaratamayan ortalar sanki ikinci yarıda birşeylerin değişeceği sinyalini veriyordu ki Vida’nın muhteşem kafa golü olayın tamamen Beşiktaş’ın kontrolüne geçmesini sağladı. Bundan sonra 15. dakikada düşünülmesi gereken değişikliğe benzer bir hamle geldi Şenol hocadan. Sanıyorum sarı kartından dolayı Tosic yerine golü atanVidanın çıkması Negredo nun oyuna girmesi bence dönüm noktası idi. Daha sonra Love ile Caner değişikliği de son derece faydalı oldu. Konusu gelmişken Caner’in o bölgeye bu maç için görünmeyen, tarif etmekte zorlanacağım, istatistiğe dökemeyeceğim bir kalite getirdiğini düşünüyorum. Caner, Adriano Q7, Babel ve Tolgay ile pas sayısında önemli bir artış oldu ki bu da Sarı Lacivertlileri iyice pıstırıp sahalarından çıkamaz hale getirdi.

Bu maç bize gösterdi ki futbolda bir doğru yok. Kimi zaman çok eleştirdiğimiz ama yeteneklerinden zerre kadar şüphe etmediğimiz Q7 sahne aldı ve kendi ismine yakışan sorumluluk bilinci ile parçaladı Fb savunmasını. Ya da gol makinası diye alınan Love yerine yerden yere vurulan Negredo’nun girdikten sonra 2 asistle yıldızlaşması da bir çok kişiyi şaşırttı sanırım. Ama şaşırtmamalı bu adamların Cv'sinde İnter'ler, Real'ler, City'ler , Chelsea'ler var. Artık ligin boyu kısalıyor ve bugün gördüğümüz yıldız oyuncu performanslarına daha çok ihtiyacımız olacak. Onlarda kusura bakmasınlar çıkıp bu ve bundan sonraki maçları alacaklar. Querasmanın muhteşem performansını tebrik edip küçük küçük diğerlerine de değinelim. Öncelikle Şenol hoca. Malzemesi eksildikçe lezzetini arttıran bir aşçı gibiydi dün. İlk düzenin oturmadığını görüp bir çok kişinin yeri ile oynayarak risk de aldı ama başardı. Üstelik çok da zamanında yedek kulubesi hamleleri yaptı. İşte görmek istediğimiz hareketler bunlar.

Sonra Babel. Öyle bir ikinci santrafor işi yaptı ki belki de Şenol hocanın kurgusunun başarısındaki en büyük pay onundu. O kadar başarılı oldu ki hoca Love’u çıkartıp onu tekrar soldan içeriye attı. Love demişken hemen kızmayalım. Son yıllarını çok temposuz takımlarda geçirmiş bir oyuncu için hemen gelsin başlasın ne yazık ki olmaz. O gelmeden methiyeler düzen işte aradığımız golcü bu tamam gibi sözlere şaşmamak elde değildi zaten. Adamın büyük takım görmüşlüğü tabi var ama fizik temposunun uyum sağlaması için de zamana ihtiyacı var. Bunu çabuk yakalaması için yeterli tecrübesi bulunuyor buna karşılık yaşı büyük handikap. Bekleyip görelim. Gelelim Tolgay’a. İlk bölüm çöpken direksiyona geçtiği bölgede tam bir maestro gibi oynadı. Hele ikinci yarı o kapatma bölümünde şiir yazdı. Ve tabi ki Medel. Gerçekten yıldız diye bir kavram var ise futbolda, bu Şili’li Samanyoludur benim için. Sadece Fabri’nin saçmalamasını kapattığı için değil (ki kendisi de maçın başında fena kaptırdı) oyunun tümünde yüzde yüzünü verdiği için büyük oyuncu. Gelelim maçın adamına. Ne şiş ne kebapçı Cüneyt. Hadi ofsayt gol hasta FB’li Tarık imzalı peki gözünün önündeki penaltıyı nasıl görmüyorsun diye sorucam da cevabı biliyorum. Hele 2-1 den sonra nasıl da başladı ufak ufak ölü takımı üstümüze getirmeye. Yazık gerçekten yazık. Sana iyi hakem diyorlar ya.Hadi neyse.

Evet üçün biri bitti. Çok zorlu diye düşündüğümüz bu süreç kazançlı ve moralli başladı.. Önümüzde kupa derbisi ve önümüzdeki Pazartesi her ne olursa olsun zorlu bir Trabzon deplasmanı var. Meydanları boşaltmayın, bayrakları kaldırmayın.

Herkese iyi haftalar...