18 Mart tarihinde Çanakkale'de destan yazan "ÇANAKKALE GEÇİLMEZ" diyerek bu vatan ve bayrak için canını feda etmiş tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum.

Bu çok özel gecede Beşiktaş bir diğer İstanbul takımı İstanbulspor'u evinde ağırladı.

Maça geçen haftanın tek farkı, tüm Beşiktaslıların özlemle beklediği Ghezzal farklı onbiriyle çıktı Beśiktaş ve ilk kırkbeş dakika içinde tamamen İstanbulspor yarı sahasında oynanan ilk yarı sonucunda %71 Beşiktaş oyun hakimiyetiyle geçen bir maç izledik.

İstanbulspor kendi yarı sahasında kalabalık bir defans ve bu maçtada farklı bir sonuç olmasın anlayışıyla oynadı ama Beşiktaş sonuca ulaşabilmek adına devamlı pozisyon üretebilmek çabasında idi.

Ghezzal, Beşiktaş'ın Aboubakar sonrası ikinci oyun aklı olarak İstanbulspor kalabalığı içinde futbol üretimi adına çalıstı, çalıştı ve beklenen sonuç Ghezzal ortasına Cenk'in ara verdiği golsüzlük sürecine son vermesiyle neticeye ulaştı.

Bu gol Cenk adına önemli bir gelişme oldu, üzerindeki stresi atmış oldu.

Ghezzal oyununda geçmiş dönemlerde öne çıkan diğer isim Rosier idi ama o yerini Ghezzal ve aonrasında Redmond ile müthiş bir efor sarf eden Onur'a bırakmıştı doğal olarak acaba Onur ve Ghezzal nasıl bir ikili olacaklar sorusu sordurmuştu ama belli ki Onur bu oyun coşkusu ve eforu ile merak etmeyin dedirtti.

Hatta Redmond golü sonrasında bu soruyu adeta rafa kaldırmış oldu.

Sahada tam olarak yüzde yüz olmasada Ghezzal varlığı, üretkenliği Hadziahmetović, Gedson içinde önemli bir faktör olacaktır.

İkinci yarıda Aboubakar şapka çıkartılacak ikinci gole imza atınca fark geliyor beklentileri yükselmişti fakat son zamanların Beşiktaş adına önemli ismi Mert pas hatası yapınca oyunda çokta olmayan İstanbulspor bir anda golü buldu ve ileride baskı kurarak, Beşiktaş oyununu bozup beraberliği yakalama umudunu yakaladı.

Maçın adamı Onur ve Redmond organizasyonu üçüncü gol olarak tabelaya yazılınca İstanbulspor gerçekle yüzleşti.

Fatih Tekke ile kendi adına çıkış yakalayan İstanbulspor sonuç olarak oyuncu kalitesi farklılığı sergileyen güçlü rakibi karşısında sonuca razı oldu.

Beşiktaş kazanma serisine devam ederken Avrupa için en azından üçüncülük adına ismini yazdırdı.

Beşiktaş öyle ya da böyle önümüzdeki sezon Avrupa'da olmalıyım düşüncesini yakalamış görünüyor. Bu düşünce oyun adınada sahada farklılık gösterecek.

Hatta bu düşünce milli takıma uzun aradan sonra çok oyuncu ismi yazdırmasıyla başka bir anlamda kazanmış vaziyette.

Beşiktaş yönetimi takım kurgusu adına sezon başlamadan doğru bir strateji ve planlamayla hareket etse idi şüphesiz bugün Beşiktaş ligin şampiyon takım adayı olarak bu haftalara gelmişti.

Bundan sonra ne olur? Bu tamamen teknik heyet ve yönetiminin doğru planlamasıyla sonuçlanacak bir gerçek olacaktır. Dileriz artık sıfır hata payı ile hareket edilir çünkü ne Beşiktaş ne de Beśiktaşlılar bu çekilen cefalı günleri hiç hak etmiyor.