Beşiktaş’ta yaz çok sıcak geçiyor. Bir tarafta futbol takımının transfer gündemi diğer tarafta kulüp içerisinde yaşanan sıcak gelişmeler. Elbette taraftarımız daha çok transfere odaklı. Aylarca gündemi meşgul eden ancak finansal matematiğin imkansız kıldığı Talisca ve Ramos söylentilerine Beşiktaş yönetimi bir açıklama ile noktayı koydu. Buna en çok üzülen ise yönetimin sosyal medyadaki yandaşları oldu. 

Bizim yazımızın konusu ise kulüp içerisinde olan bitenler. Malumunuz geçtiğimiz günlerde Denetim Kurulu, Yönetim Kurulu’na mealen “Futbol A.Ş.’nin denetlenmesine izin verilmediği, belgelerin zamanında teslim edilmediği”nden şikayet eden ve bunun devam etmesi halinde “Denetim Kurulu olarak kongre kararı alınacağı” belirten bir yazı gönderdi. Diğer bir olayda ise tarihte ilk kez Disiplin Kurulu görevdeki bir Yönetim Kurulu üyesinin ihracına karar verdi. 

Peki Beşiktaş bu noktaya nasıl geldi. Ahmet Nur Çebi yönetimi Ekim 2019’a göreve başladıktan sonra camia içerisinde her kurum ve kişi ile gerilim siyaseti yürüttü. Önceki başkan ile gerilim yıllarca sürerken bu gerilim düşük seviyelere indiği anda bu defa kurullar ile gerilim başladı. 
Aralık 2022’de yapılan Divan Kurulu Toplantısı’nda Divan Başkanı Tevfik Yamantürk’ün yaptığı “Beni 3 kez ihraç etmeye kalktılar” sözleri ile başlayıp devam eden sert konuşma ve Disiplin Kurulu Başkanı Ahmet Akpınar’ın açıkladığı “Divan Başkanı’nın ihracının telkin edilmesi talebi” ise gerilimin boyutlarını ortaya koymaktaydı. Elbette bu gerilim bir anda yaşanmadı.

Yönetim Kurulu, bu noktaya gelmeden önce kurullara “bizden onay almadan hiçbir şey yapamazsınız” emrivakisinin sonucuydu.  Bugünlerde ise kavga  büyüdükçe büyüdü ve Disiplin Kurulu, tarihte ilk kez bir Yönetim Kurulu üyesinin ihracına karar verdi. Disiplin Kurulu’nun Seyit Ateş için aldığı karar, yönetim kuruluna gönderildi ve gereğinin yapılmasını talep etti.

Bu olaylar yaşanırken bir diğer fay hattı kırılması da Denetim Kurulu ile Yönetim Kurulu arasında oldu. Denetim Kurulu, Yönetim Kurulu’na daha önce 7 kez “Futbol A.Ş.”yi denetlemek için yazılı başvuru yapmış ancak cevap alamamış. Yine yönetim denetlemeye engel olabilmek adına Spor Bakanlığı’na başvuru yapmış ve bakanlığa “Denetim Kurulu’nun Futbol A.Ş.’yi denetleyip denetleyemeyeceğini” sormuş . Gelen cevap ise iddia o ki “Denetleyebilir” olmuş. Bunun sonucunda Denetim Kurulu’da “Ya denetletin ya da biz kongre kararı alacağız” yazısını yönetime sunmuş. 

Bu nokta da olayın bir başka boyutu da daha önceki Denetim Kurulu’nunda şikayet ettiği ve her kongre ve divan toplantısında açıkladığı üzere bilgilerin zamanında gelmemesi olayıdır. Bununla ilgili önceki Denetim Kurulu’nun yaptığı başvurular bir çok defa karşılıksız kaldı. Oysaki Beşiktaş’ın muhasebe sisteminin eski olduğu bilinen bir gerçek. Bunun için 1,5 milyon liralık bir yatırım talebi daha önce yapılmıştı. Bu yatırım yapılsa idi bugün veriler anlık olarak kurullara ulaşıyor olacaktı. Bu yapılmadığı ya da yapılması istenmediği için de veriler kısıtlı olarak 3-4 ay geriden gelerek üyelere açıklanmaktadır. 

Düşünün ki, bir önceki yönetimde gecikmelide olsa tüm bilgiler denetim kuruluna açılırken, şimdilerde kulüpte Eski Genel Sekreter Mesut Urgancılar’ın ifadesi ile “neredeler?” diyerek kayıp olduğunu ima ettiği 11 dairenin satışının yapıldığını öğrenmek 2 yıl sonra şans ile oluyor.

Faik Doğan/Duhuliye.com