Bir önceki yazımda belirtmiştim hangi tip bir camia ile karşı karşıya olduğumuzu. Bizim başımıza bu tip bir olay gelmiş olsa sokağa çıkamayacak hale gelecekken koca koca adamlar basın toplantıları ile 65 yaşındaki insanın kendisini numaradan yere attığını falan anlattılar. Bütün medya da bu fikre açık, kapalı destek atarak bu çıkan kararın ortamını hazırladılar. Bir de üstüne maçtan saatler sonra Cumhurbaşkanı'nın kumpas açıklaması ve iki gün sonra olası yardımcısının tekrara destek tweeti eklenince bir anda tiyatroyu yapan camia olarak yanlız kaldı Beşiktaş. Evet üzülmek,kızmak normal ama şaşıranlara ben daha çok şaşırıyorum. Bu ülkede neler oluyor neler yaşanıyor da bu olay mı garip?. Güç kimden yana ise o kazanmıyor mu? Tamam kabul kime anlatsan güler bu olaya..Sahaya yüzlerce madde atılıyor yaralanmalar oluyor, koridorda adam dövülüyor ev sahibi takım 3 maç ceza alıyor ama maç tekrar ediliyor. Ne o tahrik varmış ? Hay sizin tahriğiniz batsın. O zaman "Battaniyeden tahrik olanla bordo mavi kıyafetten tahrik olan arasında bir fark yok’" benim anladığım budur.. Ama işin aslı tabi ki bu kadar basit değil.. Olayın yüzde 99’u siyasi. Fb camiası tamam zengindir , devlette güçlüdür müçlüdür de bu sene seçim olmasa bu karar çıkması mümkün değildir bana göre. Son zamanlarda basında ve sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarı ile Aziz Yıldırım ile Cumhurbaşkanının arası çok iyi. İkisi de önümüzdeki dönemde kendi kulvarlarında seçime gidecekler. Bu tekrar kararı ile siyaseten oy potansiyeli daha yüksek olan (sayıdan değil yatkınlıktan) FB camiası kollanmış aynı zamanda Ali Koç karşısında Aziz Yıldırım’a prestij kazandırılmıştır. Ortada kazan – kazan prensibi mevcut bu açıkça görünüyor. Pekiii Beşiktaş ne yapmalı sorun burada başlıyor? Bizim başkanımız iyidir ,hoştur bence çok da başarılı olmuştur, iyi hatiptir bazen doğruları bazen kendi ifadesi ile pembe yalanları anlatır. Ama bütün bu özelliklerin şuanda zerre kadar önemi yok.. An, gerçekten lider duruşu gösterecek mi gösteremiyecek mi anı? Bunu bekliyor Beşiktaşlı. Bana göre Fikret başkanın uykularının kaçmasına gerek yok. Öyle divan kuruluna falan da gerek yok. Süleyman Seba’yı dahi geride bırakacak büyüyüp efsane olabilecek bir şans geldi eline. Hemen geçmiş ile bağlantı kurarak nacizane bir yol önerisi sunalım kendisine. Hatırlayın Gezi protestoları sırasında Çarşı’ya karşı sayın Fikret Orman çıkıp, ’’yaptıklarını kulüp başkanı olarak tasvip etmem mümkün değildir siyaset bizim işimiz değil biz spor kulubüyüz’’ diyerek eleştirmişti. Kimileri kızdı kimileri haklı buldu ama bir kulüp temsilcisi olduğu için bu açıklama camianın tümünden saygı gördü ve kabul edildi. Eveeeet şimdi geldi hurmanın faydaları zamanına. Taraftar açmış gözünü, dikmiş kulaklarını bir duruş bekliyor. Aynı geçmişde girdiği konuya tekrar girerek ; açılışta onlarca kez tekrar ettiği gibi sayın Cumhurbaşkanımı çok sever ve saygı duyarım, sayın Bahçeli çok sevgili Beşiktaşlı büyüğümüzdür ama yaptıkları açıklamalar ile spora siyaset karıştırmışlar ve karar verecek mercilere etki etmişlerdir Beşiktaş kulubü olarak bunu kabul etmemiz mümkün değildir demelidir. Ayrıca devam edip biz TFF’nin aldığı bu kararı kabul etmiyoruz. Tahkimden bir sonuç alamaz isek maça çıkmayacağımızı bu tip bir oyunun içinde Beşiktaş Jimnastik Kulubü olarak olmayacağımzı belirtirizi eklemelidir. Son olarak Uefa nezninde hakkımızı arayacağımızı da kamoyuna açıklamalıdır. Kimseye hakaret etmeden, kırmadan dökmeden, şiddet içermeden yapacağı bu hareket Beşiktaş taraftarı gözünde son 3 yılda kazandığı şampiyonluklardan , Avrupa’daki başarılardan çok ama çok daha büyük bir yere koyacaktır başkanı. Eğer gerçekten Beşiktaşlı duruşundan bahsediyor isek bu duruş; efendiliği, mütevaziliği temsil ettiği kadar doğruluğu, dürüstülüğü, haksızlığa karşı durmayı da temsil etmektedir. Sırf bu yüzden Beşiktaş başkanından beklenti, kaybedeceği kişisel yada kurumsal ne olur ise olsun ilkelerine sahip çıkması olacaktır.

Sizce yapabilir mi? Haklısınız tabi ki yapamayacak.Kolay mı? Evet onu da anlıyorum, günümüz ülke şartlarında kolay değil. Başkan, kendisinini düşünmese bile hem yönetim kurulundaki yakın arkadaşlarının hem de ilerde başkan olmasını hayal ettiği işadamı abilerinin yüksek ilişkilerini düşenerek ara yol bulacak. Güzel hatip iyi hatip demiştik ya, bugüne kadar susan başkanımız çıkacak iki giderli konuşacak ve sonrasında tıpış tıpış gidecek 3 Mayıs’ta maçını oynayacak. Maçını diyorum bu maç artık bu camianın tamamı için bitmiştir. Sadece, o sahaya çıkıp oynama kararını verecek kişilerin maçı olarak kalacaktır. Amaaa Şenol hoca böyle yapmayacak eminim. Eğer dışarıdan hocayı biraz tanımışssam, adım gibi eminim ki böyle onur kırıcı bir dünyada kendisine yer vermeyecektir. Koltuk, mevki Şenol Güneş için önemli olmayacaktır. Beraber yola çıktığı evlatları olmasa şu anda bırakır ama en azından 4 haftayı biterecektir. Sorasında çıkar yaylasına açar bir soğuk GAZOZ acı acı güler aşşağıdaki efsanelerin haline...