Bu zemin, ülke futbolumuzun en büyük handikaplarından birisi. Bu rezil durumu sakın mevsim şartları veya iklimle falan açıklamaya kalkıp kendimizi kandırmayalım. Beşiktaş yılda en fazla iki kez buraya gelmek zorunda ama Antalyaspor forması giyen oyunculara yazık kere yazık, her iç saha maçını bu tarlada oynamak zorundalar. Beşiktaş’ın bu kadrosunu Beşiktaş semtindeki daha ideal zeminde de biliyoruz. Orada da oyun kuramıyorlar, rakibe kendi oyunlarını dikte edecek güç ve kaliteden yoksunlar. Isınma esnasında Ghezzal sakatlanıp yerine Cenk 11’e dahil edilince Beşiktaş ilk yarıda neredeyse hiç oyun kuramadı. Santrfora Cenk geçince Semih kaleye uzakta bir formasyonda Rashica ile değişerek merkezde ikinci forvet ve orta sahanın sağında görev aldı. Meraş ilk yarıda yenilen golde yine her zamanki hatalarından birini yaptı. Antalyaspor golü taçtan geliştirdiği ataktan bulurken Beşiktaş takım savunması da son derece uyuşuk kaldı. Sergen Yalçın ilk yarıda Beşiktaş’ın zaaflarından akıllıca faydalandı.

Daha da güçlenmeli.

İkinci yarıya sol kanadının tamamını değiştirerek başlayan ve Muleka ile 4-2-4’e dönen Santos adeta ya herro ya merro dedi. Beşiktaş’ın zaten en önemli eksiği orta sahada oyun temposunu lehine ayarlayacak Sosa tipi bir ofansif orta saha, böyle bir oyuncu profili yokken geriden gelmek için ekstra risk almak zorundaydı. Rashica skoru 1-1’e getiren Muleka golünün asistini yaparken soluyla çok iyi bir orta açtı. Rashica çıkarken maç uzatmaya gidecek gibi duruyordu ancak bir anda adeta Cenk Tosun’un içinden eski takım arkadaşı Sosa çıktı ve mükemmel bir ofansif orta saha pasıyla Muleka’nın ikinci golünü atmasını sağladı. Sezonun kalanında en büyük hedef Türkiye Kupası’nı kazanmak, bunu başarması için Antalya’dakinden daha güçlü bir oyun oynaması gerekiyor.

Ali Ece | Fanatik