Köşem perşembe günü yayımlanıyor. Bizim kulvardaki gelişme ve olayların üzerinden süre geçiyor, yani herkes yorumunu yapıyor, işin özeti ‘rötarlı’ eleştirileri sevmiyorum.

Ne var ki Ankaragücü- Beşiktaş maçındaki olaylar belli ki bir süre sıcaklığını koruyacak. Biz de dilimiz döndüğünce kafamıza takılan negatif görüntüleri yorumlamanın doğru olacağına inanıyorum.

Örneğin Ömer Erdoğan; kendisini yakinen tanırım, sessiz, sakindir, başka bir benzetmeyle “ağzı var, dili yok” misali... Gelin görün ki Ömer hocamızın maç sonunda yaptığı açıklamaları dinledikçe şaşırdım. Onca olaylara, uçan tekmecilere, maç süresince sahaya atılan yabancı maddeler eleştireceğine, yan yollara sapıyor, hiç yakıştıramadım!

Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi’nin, “Hocalar aklını başına alsın” sözlerine sonuna kadar katılıyorum.

Teknik adamların asli görevi, takımlarına iyi futbol oynatmaktır, bunu bilir, bunu söylerim. Ankaragücü’nün fotoğrafı belli... Sıkıntılı bir süreç onları bekliyor. Takımın bu negatif görüntüsünden uzaklaştırmak da Erdoğan hocanın görevidir. Bırak yan yollara sapmayı da, görev ve sorumluluğunun çizgileri içinde kal...

İşin özeti Ankaragücü’nün fotoğrafı fludur, hocam flu!

Çanak tutuyorlar

Kaç yıl önceydi anımsamıyorum, statlardaki anarşi ve küfrü önlemek için bir slogan geliştirilmişti:“Küfür etme, ettirme”...
Amaç, ilk etapta küfürü önlemek idi. Çok doğru bir yöntemdi. Ancak pek de karşılık bulmadı. Kulüpler bundan dolayı sık sık para cezaları ödedi, olaylar nedeniyle sahaları kapandı. Ne yapsalar bunu önüne bir türlü geçemediler.

Bu güzelim oyuna, nefret tohumları ekmeye devam edersek, vayyy Türk futbolunun haline... Devlet kuşkusuz her taraftarın başına bir polis koyamayacağına göre, burada en büyük sorumluluk, o renklerin sevdalısı olan taraftarlara düşüyor. Özellikle sağduyu olanlara...

Düşünün, Ankaragücü maçında kendini bilmez biri ki ona taraftar demeye dilim varmıyor, sahaya atlıyor, uçan tekmeleri savuruyor! Sorgulandı, serbest bırakıldı (!) Peki Ankaragücü’ne gelecek cezalar ne olacak?
Bunun içindir ki, böyle fotoğrafı bozuk tipleri aranızda barındırmayın, gerekirse onların maçlara girmesini engelleyin, yoksa ipin uçu kaçtı, kaçacak, bir daha tutamayız.

Bir çift sözümüz de bu oyunun asıl aktörlerine olacak. Takım ya da futbolcu isimler önemli değil, onları herkes biliyor (!), adam futbol oynamaya çıkmıyor, tribünleri ve de ortamı germeye odaklanmışlar. Yani olaylara ‘çanak’ tutuyorlar! Bu tipleri de zaptı-rapta almanın bir yolu, ivedi olarak bulunmalıdır. TFF bu yönde de bir karar alabilir, ellerini tutan yok.

Sözle olmuyor

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, kurşunlanma nedeniyle kendisine geçmiş olsuna gelen bu oyunun paydaşlarıyla bir araya geldi, konuşmasında birlik - beraberlik mesajları verdi.

Başkan Büyükekşi, “Biz eğer bir ve beraber olursak, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. Kol kola olursak bizi kimse yıkamaz” ifadelerini kullandı.

Keşke sizin dediğiniz gibi olsa Sayın Başkan... Bizim de dileğimiz bu yönde... Ne var ki, geçmişte de bu tür açıklamalara çok tanıklık ettik. Bu sözler havada kalıyor. İlerleyen haftalarda kuş misali uçup gittiğini de biliyoruz, yaşadık!

Lig başlayalı daha ne kadar oldu? Görüyoruz ki özellikle hakem hatalarında maalesef bir düzelme yok. Önce burayı bir toparlayın, ‘adaletli’ maçlar yönetilmesini sağlayın. Kokartlısı, kokartsızı, verdikleri hatalı kararlarla maçın önüne geçiyor. VAR sistemi de arızalar yapıyor! Biliyorum, işiniz zor, ama bu zorlukları da aşmak sizin asli görevinizdir, unutmayın! Tabi ki kulüp başkanı ve yöneticilerine de bu anlamda görev düşüyor, ‘destek’ sözde kalmamalı!

Beşiktaşlı unutmaz

Gelibolu’daki Beşiktaş sevdalıları şu sıralarda biraz buruklar. Kartal’ın kadrosundan liderlik koltuğunda oturmasından mutlular. Ne var ki Batshuayi’nin Fenerbahçe’ye transfer olmasından üzüntülüler. Siyah-beyazlılarla yolları kesişen her oyuncuyu sahiplenir bu taraftar... Gitseler de unutmaz. 14 gol, 8 asist yapan Batshuayi bence kalmalıydı. İstatistikler bunun en büyük belgesidir. 

Bilal MEŞE / Milliyet