Beşiktaş’taki futbol aklının dağıldığını 9 Ekim’de yazdım. Her zamanki gibi Hasan Arat dostumdan küslük, dargınlık, kırgınlık geldi. Tüm bunları anlayış ve saygıyla karşılıyorum. Çünkü Hasan Arat, umarım kısa sürede iyileşecek olan bir boyun rahatsızlığı çekiyor. Bu konuda küçük bir operasyon da geçirdi. Kendisine gönül dolusu sağlık dileklerimi sunuyorum.
Hasan Arat 40 yıllık dostum. Ama Beşiktaş Başkanı gibi o büyük idealini gerçekleştirdikten sonra hiç anlayamadığım, farklı bir iklime taşındı. Ekvator’dan kutuplara geçti, sertleşti, kabalaştı, nezaketini ve saygısını kaybetti. Yaptığı her basın toplantısında gazetecilere işlerini öğretmek, uzak duracakları (aslında ilgilenmeleri gereken) konuları parmak sallayarak, buyurgan (!) gibi bir üslup geliştirdi.
Anlaşılmaz biçimde KAP’a bildirim yapıp yönetim kurulu başkanlığından ayrılan Hasan Arat, daha sonra yine anlaşılmaz biçimde sadece futbol başkanlığını bıraktığını söyleyerek görevini sürdürdüğünü söyledi (perşembe). Ve dün cuma namazından sonra öğrendik ki başkanlıktan da istifa etmiş.
Sayın Arat, Beşiktaş’a nakit getirip getirmediğinizi bilmiyorum. Ama vakit kaybettirdiğinizi lütfen kabul edin. O vakit kaybolurken, şampiyonluk hesapları heba oldu gitti. Takım da hiçbir şey için umut vermiyor. Bunun yanında teknik adam kaosundan da bir türlü çıkılamıyor. İyi niyetinize teşekkürler. Ama siz ‘yanlış başkanmışsınız’ öğrenmiş olduk.

Milliyet/ Atilla Gökçe