Türk futbolunun kangren olmuş yarasıdır hakemlik. Geçmişte de öyle idi, bugün de öyle, yarın da olmaya devam edecek.

Neden? Çünkü soruna odaklı çözüm üretemiyoruz. Sadece günü, anı, maçı, kendimizi kurtarmak amacımız.

40 yıla yaklaşan meslek hayatımın tamamına yakını hakem camiasında geçti. Futbolun en zayıf halkası hakemi yönetmek çok kolay. Hele son dönemlerde olduğu gibi geliri yüksek bir meslek haline geldi ise. İşin içine her şey girer. Ego, maddi kazanç, makam tutkusu, nefret, geçmişin hesaplaşmaları, adam seçmece... Alt ligde beş maç yönet Süper Lige çık. Orta okul İngilizcesi ile FIFA hakemi ol. Arkanda dayın amcan varsa klasmanda kal.

Her maçta bir kurban ver. Elinizde hakem kalmadı, görmüyor musunuz? Lig nasıl bitecek, uzaydan hakem mi getireceksiniz? Gerçi onu da beceremediniz de..

Liyakat yok, saygı hak getire, sevgi desen lügatta kalmış. Herkes diğerinin kuyusunu kazmak derdinde. Bunlar parayla satın alınamayacak değerler. Para dedim ya; işin içine bir de akçeli konular girince izleyin tiyatroyu. Eskiden “para” dışarıdan geliyordu, şimdi davul-tokmak misali içeriden!

Kimler EYT’li olsun?

Gelelim Merkez Hakem Kurullarına. Tanrı aşkına soruyorum; çeyrek asırdır niçin hep aynı isimlerin etrafında dönüyor bu iş? Bu coğrafyada üst düzey hakemlik yaptıktan sonra, düzgün karakterli insanlar neden köşelerine çekiliyor? Hangi gerekçeyle sistemin dışına itiliyor? Söz geçiremeyeceğiniz için mi?

Bir kulüp başkanı çıkıyor; “20 yıldır aynı ismi görmekten bıktık, EYT çıktı, emekli olsun” diyerek hakeme vuruyor. Eee sayın başkan “siz de 20 yıldır o kulübü yönetiyorsunuz, sizin başarınız ne?” diye sorsalar ne yanıt vereceksiniz? Emeklilik dilekçeniz hazır mı?

Son sözüm MHK ve federasyona. AVAR nedir? Riva’daki VAR odasında görev yapan yardımcı hakem kökenli olması gereken yetkili. Siz ne yapıyorsunuz?

Hakem olsun da yeter diyerek yardımcı hakem gözünü kör ediyorsunuz.

Bu memlekette hakemliği bıraktırdığınız üst düzey yardımcı hakem mi kalmadı? Vazgeçin hamasetten, çağırın onları, değerlendirin.

Fikrim hiç değişmedi; bir federasyonu ayakta tutan A Milli Takımın başarısı ve hakem performansıdır. Sayın Mehmet Büyükekşi, Haziran’da tekrar aday olup seçilirseniz, şimdiden hazırlığınızı yapın ve işe MHK’den başlayın. Çok radikal kararlar gerek, çok. O danışmanlarınıza ve kurumsal iş birliği yaptığınız kişilere de söyleyin, vakit varken derslerine iyi çalışsınlar...

Cemal ERSEN / Milliyet