Ne bir otel/pastane ismi olan Divan'da Ne evimizin bir köşesinde üstüne oturmaya yarayan divan da!!! Yazacaklarım cumartesi günü Beşiktaş yüksek Divan'da vuku buldu! Hadi pastanenin bir köşesinde lafın belini kırarken, dillense yine su kaldırır. O da belki... Evin divanında? Hadi tamam diyelim. Sen kalk Divan başkanı olarak Beşiktaş yüksek Divan'ında, kulübün mevcut başkanı için, 'Aynı çatı altında olmasak görüşmeyiz, Komşu bile olmayız, hatta akraba olmak bile istemem' de... La havle vela... Camianın geldiği duruma bak! Borç artışını söyle Amatör branşlarından bahset Takımı sorgula Divan başkanı olarak hesap sor, eyvallah... Lakin menfi duygularını (kişi olarak yine bir şey demem, meydan okuma olarak algılarım) bu denli Beşiktaş'ın en yüksek mertebesinde Beşiktaş Başkan'ına karşı sarf etme... Aynı mantık başka bir Divan üyesinin yine aynı mantık ve üslupla ve ne alakaysa, Takımın mevcut hocası hakkında yıllar evvel yaşanmış olayı başa sarması... Neymiş? Kadıköy'e niye bordo kravatla gidiyorsunmuş? Tamam ağa, biz de istemiyoruz gitmesini de o orada kaldı konuşuldu bitti... Hem sen sonra başına bir şey gelmemiş de dikiş atmışlar da niye maça çıkmamışız da!!!!!!! Piiiiiiiiiiiii!!!!!!!!! Yav Divan'da bunlar mı konuşulur? Ha! İlle de konuşacağım diyorsan, çıkar basını dışarı kapat kapıları ne istiyorsan konuş! Orada Şenol Güneş'in kafasına atılmadı ki atılan her neyse... Beşiktaş teknik direktörü hedef alındı... Camianın geneli için söylüyorum, bunları kafamızda ayıralım artık... Velhasıl, Tertemiz pırıl pırıl Beşiktaş'ın arması, Yarin mah cemali gibi Saf ve en sade haliyle bize bakıyorken, sevgi ve saygı bekliyorken, böyle kayıkçı kavgalarıyla gündemi meşgul etmek, bana normal gelmiyor... Beşiktaş'ın iç dinamikleri harekete geçmelidir Her branşta ve her alanda bilirkişiler görev almalı, bu kötü gidişat bir an evvel çözüme ulaşmalıdır Beşiktaş camiasına hürmetle, saygıyla.. DERNEKLERE GÖREV VERİN Geçen haftaki köşemde "Yönetime açık mektubumdur" başlıklı yazımda amatör branşlarla ilgili projelerimi kaleme almıştım... Müspet yönde baya ilgi gördü yazı... Bu hafta ise aynı minvalde amatör branşların maç yaptığı salonların boş, bomboş olmasını ele alacağım... Derneklerden sorumlu sevgili Ali Bayrak kardeşime ve bütün Beşiktaşlı dernek başkanlarına, yönetimlerine ve üyelerine selam ederekten... Dernekler niye var? Beşiktaş'ın hangi alanda ihtiyacı varsa o alana yardım için koşmakta anlaşalım mı? Anlaştık... Peki kulüp bu derneklere neden görev ve sorumluluk vermez... Dernekler yalnızca başkan adaylarının oy istemek için organizasyon oluşturduğu kuruluşlar mıdır? Alın size fırsat... Hentbol maçları bir avuç tribüncünün desteğiyle gidiyor Voleybol maçları bomboş Basketbol? 17-18 bin kişilik Sinan Erdem, Abdi İpekçi salonlarının hıncahınç dolmasından, 4 binlik ful Akatlar'dan Açın bakın kaç kişiye oynuyoruz... Tekerlekli sandalye, Kadın futbol? Sevgili Ali kardeşim, tribünleri ve maçları senelerce kovaladığını bildiğimden sana sesleniyorum... 10 dernek belirle Onların görevi voleybol maçlarında tribünleri doldurmak olsun Başka bir 10 derneğe de hentbolu ver Basketbola da 20 dernek belirle... Sorumluluk ver... Tribünleri ful istiyorum de... Bunları yapın sponsorların sıraya girdiğini göreceksiniz Sporcular şevke gelecek... Tribün gruplarının desteğiyle de tadından yenmez maçlar olur Biraz meşakkat, biraz özveri... Naçizane önerimdir samimiyetine güvenerekten... Alen MARKARYAN / Akşam