Yazık dolu bir gece. Önce kendi içimize dönelim hiç kıvırmadan.  

 

Bu stadın yollarını 40 seneyi aşkın bir süredir aşındıran biri olarak yekten söyleyeyim böyle tribün mribün olmaz. Kapalı bir havada açık başka havada,birbirine rakip bir sürü goy goy ekibi var ortalıkta. Ben böyle rezalet bir ortamda hiç maç seyretmedim Dolmabahçe’de .İşin çivisi çıkmış popular kültür Beşiktaş tribünlerini fena vurmuş durumda benden söylemesi. Zaten kendine bir türlü ısınamadığım, sahası patates tarlası saçma bir yapıda bir de bu etkisiz, sevimsiz, birbirine saygısız taraftar topluluğu olunca insanın ayakları geri geri gidiyor. Biz tribüncüyüz şuralıyız buralıyız tadında gezen arkadaşların onları kandıran popular kültürün peşini bırakıp işinin başına dönmelerinin zamanıdır. Tribünün gidişi gidiş değildir..Bu dünün bugünün kısa vadenin sorunu değil yeni İnönüden sonra gelinen bir noktadır. Değerlerimizin en büyüğünün, övünç kaynağımızın, tribündeki taraftar ruhunun git gide kaybolma sorunudur. Dikkat dikkat dikkat...

 

İkinci yazık bazı topçulara. Kardeşim burası Beşiktaş. Adamı iki günde alaşağı eder dışarda içerde  bekleyen çakallar. Geçen hafta 2-0’a getiren ekip Kenan – Töre – Salih bu maçtada görevlerini pek iyi yaptı maşallah Antalya’dan aldıkları parmak arası terliklerle sahaya çıkıp 3-3 ‘e getirdiler maçı. Bu 3 ünü yazıyorum çünkü 2 haftanın toplamında hiçbir şey yapmayan bir tek bu 3 lü var. Be kardeşim derdiniz nedir? Karşında tek galibiyeti olan Demirspor var. Neyin ecelindesin neyin paniğindesin? Girdiniz oyuna Atibaba ile beraber alın tutun oyunu sıkıştırabiliyorsanız araya bir tane daha yoksa bitirin maçı 3-1. Diğerlerine de erken bıraktıkları için kızmak gerekir belki ama onlar hiç değilse oynamadan da olsa maçı 3 lük yapmışlar biraz da hiç katkı yapmayanların elini ayağını taşın altına sokmaları gerekmez mi?  Kadroda büyük bir dengesizlik oldu. Pjanic’in gelmesi ile ilk 11 yedek kulubesinden çok farklı yere evrildi ve sahaya kulubeden takviye yaptın mı takım durdurulamaz bir düşüşe geçiyor. Hocanın buna çok acil çözüm bulması gerekiyor çünkü herkes Antalya – Adana değil alır giderler 3 puanları. Teknik heyet tarafında ise önde olunan maçı bitirme planı hiç yok.Geçen seneki 3-2 lik Rize maçı 5 dakika daha olsa nasıl biterdi kimbilir. İçerdeki MKE maçı keza öyle. Topu karşı tarafa verdi mi takım far görmüş tavşan gibi kalıyor. Yok mu buna bir çözüm, yok mu teknik heyette oyunu kilitlemeye yönelik çalışma bilmiyorum ama bu vurdum duymazlıkla gidersek, bizim oyunumuz bu başka da sitemimiz yok dersek topu karşıya vermeyen Hallanda ekolünün en koyu temsilcisi Ajax’ın bir çözüm getirebileceğini hissediyorum.

 

Bir yazık da sahadaki yada var odasındaki sistem piyonlarına diyecektim ama vazgeçtim ve fikrimi değiştirdim. Sahanın içindeki Ali kardeşimi ve Var odasındaki Alper kardeşimi canı gönülden tebrik ediyor ve teşekkürlerimi sunuyorum. Bu kadar havaya girmiş taraftarı, medyası,oyuncu grubu, yöneticisi olan bir camiaya yaptıkları bu hatırlatma için. Hooop biz ölmedik birader size ne oluyoru yaşattıkları için. Nasıl bir oyunun içinde olduğumuzu ve perdenin henüz kapanmadığını belirttikleri için. Yoksa kalksam desem ki serefiniz nerede namusunuz nerede sizin biliyorum ki bir işe yaramayacak. O yüden Sezar’ın hakkı Sezar’a güzel goldü Ali’nin son dakika attığı. Ekip arkadaşlarına nasıl koyduk ama çıkaramadılar dediğini duyar gibiyim. Bunu sana dedirten tribündeki biz lay lay cılarla sahadaki kay kay cılara ders olsun.

Son olarak şu zemine emeği geçenleri de anmadan olmaz. Çoğu okucuyu hatırlamaz İnönü stadının bir dönem (86 şampiyonluğunda) orya yuvarlağı topraktı. Sadece kenar koridorlarda çimen (yada ot) olurdu. Ama topçu bilirdi nerede ne oynayacağını nerede nasıl sakınacağını. Bu muhteşem halikulade mimarı şaheser stadyumun çimlerine bir bakıyorsun içinden kilyos plajı fışkırıyor. Topçu da neyin nereden geleceğini bilmiyor. Atılan pas nasıl gelir nasıl seker yada pas versem çok mu hızlı gider yada arada mı kalır hep kafalarda soru işaretleri ve güvensizlik. E böyle psikolojiden akan oyun çıkar mı? Üstüne üstlük de sakatlanmalar cabası. Sorumlular size de bir yazık..

 

Neyse toparlanalım ve olumlu düşünelim. Bir maç ile gömmeyelim kendimizi. Daha çok yolun başı böyle yazıklar erken çıksın karşımıza. 2 puan kaybı bizi öldürmez yeter ki elimizdeki değerlere sahip çıkmayı bilelim.. Kendimizi kaybetmeden havaya girmeden herkesin işini yaptığı ve  geçen seneki konsantrasyonu sağladığı ayarlarımıza dönelim. Dün akşam tatil bitti sezon açıldı herkese hayırlı olsun..