Maçın daha dakikasına ulaşmadan Muleka/Weghorst ikili oyunundan Beşiktaş’ın golü bulması, ezberlerin tersine tempo anlamında oyunu olumsuz etkiledi! Neden mi? Oyuna ısınamadan öne geçen Beşiktaş temkine, buna bağlı olarak ev sahibi Hatay ise önde tehdit oyununa evrildi.

Temposu düşük devrede iki takım da daha çok hata gözleyen tarzda oynamayı sürdürdü. Örneğin Masuaku’nun hatasından El Kaabi’nin yakalayıp kullanamadığı pozisyon misali!..

Ancak ikinci devre ilkinin aksine hayli tempolu başladı ve hemen devre başında seri başladığı atağı bilinçli sonlandırdı Hatay. Soru, bu anda Beşiktaş stoperlerinin nerede, ne yaptığıydı? Hemen devre başında geldiğinden bu yana futbolu değil sadece adıyla anılan Dele Alli kenara alındı...

Bu andan sonra tempoyu yönetme işi Beşiktaş’a geçince maç yeniden başlamış oldu ve oyun önce iki sonra tek yönlü "akmaya başladı"!..

İş bitirici olunca...

Lakin Beşiktaş golü yerden pas ve ayakla atmışken öndeki biri uzun diğeri normal santrforuna çaresizce orta yağdırıp durdu!..Nafile yere atılmış orta sayısı 41’di…

Haliyle onlar santrfordan daha çok ‘’Hatay stoperleri’’ gibi durmuş oldular sahada.Üzerine 18’de şut ekleyin, durum netleşir.

Bu yetmezmiş gibi bu savruk hücum halinin kabarttığı Hatay iştahı 80’e doğru önce tehlikeli, finalde de iş bitirici olunca Beşiktaş’ın payına düşen kaçınılmaz bir kaos oldu.

Şimdi faturanın ilk adresi şüphesiz belli; Valerien İsmael. Ancak sorulması gereken ilk soru şu olmalı; ‘’Bu transfer politikası kim ya da kimlerce hazırlandı, yazıldı, uygulandı?’’

Cem DİZDAR / Fanatik