Futbol takımının başrolünü oynadığı ve camiamızın durumunu anlatan bu filmin türü tam bir dram. Çok değil daha 2016 yılında yeni stadın ilk açıldığı dönemde oynadığımız futbol öyle böyle değildi. Topu alıp rakibi bayıltana kadar oynardık. O dönemde stadyuma , Tv başına koşarak gidiyordu gönül verenler. Hatta 1 sene sonrasında Gomez ve Sosa’sız takım bile Lyon’a penaltılar ile elenip Avrupa Liginde yarı finalin kapısından dönmüştü. Umut dediğimiz kavramın hayatımıza öyle sahte lisanslı voleybolcu olarak değil gerçekten ileriye dönük bir duygu olarak girdiği zamanlardı. Sonra ne oldu ne bitti de bir anda sabun köpüğü gibi gitti yok oldu herşey gerçekten anlaşılamadı. Aslında tecrübeliler, camianın içinde en az 30 yıl devirmişlerin çoğu neyin ne olduğunu gayet iyi biliyorlar da seslerini belli bir kibarlık çerçevesinde çıkartıyorlar.

Bu satırlarda çok pozitif yazılar da okudunuz. Çok teşekkür ettiğimiz , tebrik ettiğimiz zamanlar oldu. Ama öyle bir noktadayız ki bu dramın artık bir sonuna gelinsin Allah aşkına..Kim hangi koltuğa oturuyorsa bir kalksın bir salsın şu camiayı.. Başkan, yönetim , hoca, topçu hatta belli kafa yapısındaki taraftar. Yeter da..

Açık söyleyelim bir stat yapıldı gram sevmiyorum. Ne alltaki üsttekini görüyor ne üst taraf altı. Kimin ne bağırdığı belli değil. Eski eğlenceler bitmiş sıradan bir taraftar topluluğu gelmiş oturmuş tribune.Tribünün galipleri organize deplasman seyircileri her defasında. Sadece Erzurum maçında olumlu olarak (yine tribün desteği olarak değil de) sağduyunun üstünlüğünü gördük. Yeni açıktaki 100-200 kişilik görevli tayfaya aldırmayan diğer tüm tribünler formasını giyen topçusuna sahip çıktı. Burak Yılmaz dosyasını kapattı. Ama yine de fikrim sabit; bu stadyumda maç seyretmek keyifli değil artık.

Takımın bir hocası var evlere şenlik. Ben bunu 2.şampiyonluktan beri yazıp , söylüyorum da yok ayıptı,yok vefaydı yok Şenol hocamız daha ne yapsındı mahalle baskıları yüzünden Şenol hocamıza yeterli eleştiri gelmiyordu taki Erzurum maçına kadar. Şenol hocamız iyidir hoştur beyefendi adamdır hadi biraz daha ekleyeyim kral adamdır. Amaaa futbolun gerektirdiği oyun okuma, taktik bilgisi, ouncular arasında adaletli seçim gibi konulardan çok uzaktır. Mesela puan kaybettiği 10 larca maçın yüzde 95’inde çift santrafora dönmüştür ama sonucu hiç değiştirememiş ve işin en kötüsü bunu hiç anlayamamıştır. Kimse kendisi dahi çıkıp şu maçta 2 li merkez forvete döndük de maçı çevirdik diyemez. Ama Erzurum maçında yaptıkları onun yılmaz savunucularını bile isyan ettirdi. Devre arasında Necip çıksa da yerine Medeli atıp o bölgeyi Ozi – Dorukhan - Adem yapsak ne iyi olurdu derken bir anda sakatlanan öteki stoperin yerine Pektemek’I gördük sahada. Bakın biraz uçuk olacak ama Pektemek oyuna girdi ya, direkt Mirin’nin bölgesinde stoper oynasa takımın düzenini bu kadar bozmazdı. Ha düzen falan derken ilk yarıyı beğendim falan demiyorum da kim neerde oyuyor belli idi en azından. Tabi bunun ile de bitmedi Şenol hoca show.. ön libero Adrianolar, Pektemek & Larin çift forvetler falan hunharca denedi sağolsun hocamız. Yani hocam ilk iki sene şampiyon oldu takımın övgüyü aldın. Geçen sene 4 üncü, bu sene iyi ihtimal 4.olabileceksin. Yani bu iş olmuyor ve olacak gibi de değil daha kötüye gitmeden, yeter da..Milli takım mı erken emeklilik mi neyse o olsun. Bir takım da hoca gazı kaçtımı, allame-i cihan olsa toparlayamaz. Hocam ipin ucu kaçtı. Lütfen artık..

Sevgili, sayın,vs başkanımız bu kulüp kötü yönetiliyor. Her giden oyuncunun içerde bilmem kaç aylık alacağı var. Söylentilere göre, aşçı,masör,temizlikçi,güvenlik herkes mutsuz. Önce bunların parasını ödeyin diyen topçu kadro dışı.Keza yöneticiye selam vermeyen de. Yöneticin twitterda takipçi kovalıyor, sövüyor. Sen maşallah muhalefet parti lideri gibi işler kötüye gittikçe koltuğa yapışan, camianın diğer üyelerini hainlikle suçlayan modele bağladın. 100 kere yazdık yine yazalım. Bu iş gönüllük esas olan bir meşgale. Enerjin bitmedi belki daha yaparın var da enerjinin rengi değişti. O camiayı ateşleyen ayağa kaldıran enerji yerini kulubü yönetenlerin ayağını yere basmadan yürütmeye yarayan bir enerjiye bıraktı.Artık liderlik falan kalmadı. Öyle camianın bir kısmının sevdiği bir kısmının nefret ettiği bir kısmının arkasından türlü türlü yakışıksız söylenti çıkardığı , paralar nerede sorulan kişi derneklerde başkan olamaz olmamalı. Ha seçime girersin söylentilende olduğu gibi 5000 küsur üye eklemişsindir sisteme, seçimi kazanırsın. Ama o iş değil..Ve kulüp başkanları bu tip işlerle uğraşmamalı. Kimseye bir şey ifade etmek zorunda yada kendini temize çıkarmak zorunda da değilsiniz sayın başkan. Camiaya verecek birşeyiniz kalmadığını görmeniz yeterli.. Yeter da..

Topçular, zurnanın son delikleri. İşlerini iyi yapmadıkları yan gelip yattıkları kesin. Şansları kulüpte o kadar çok çürümüş , eskimiş taraf var ki onlara sıra geç gelecek. Biri çıkıp bana, bundan sonra Dorukhan’nın dışında sonra 4 tane daha tabanca gibi genç monte olacak takıma dese bundan sonra 15 puana razı olurum..Neyse hayal benimkisi. Gerçeklere değinirsek bir iki çift lafım Dorukhan’a olur.. Ama öyle harikasın , süpersin tadında değil. Tabi ki ceza alanına koşu atmak, yada olduğu yerden kalçadan topa şiddetli vurmak çok iyi özellikler.Çok da koşuyor Allahı var..Açıkça söyliyeyim ki şu anda bir kaosun içinde rüzgar almış durumda Dorukhan. Sağındaki solundaki önündeki arkasındakiler salmış yada ne oynadığını bilmiyor, o da içlerinde farklı görünüyor. Ama unutmaması gereken tek şeyin burası Beşiktaş olduğu. O orta sahada devamlı oynayacaksa daha çok top kapacak , oyunu yönlendirecek, tempoyu ayarlayacak, ihtiyaç duyulduğunda da gol yapacak. Sakın etrafına bakıp ben oldum falan dememeli ki burası daha yolun başı. Yani anlayacağı sadece böyle savrukça her işi yapan model ilerde büyük takım oyuncusu olmaya yetmez..Tabi ki Dorukhan’nın koyduğu ruha söylecek tek olumsuz lafımız olamaz da bu takım içinde göstermiş olduğu başarıyı kendine ölçü almasın nacizane önerim.

Evet bundan sonra camia kendi kaderini kendi çizecek.. Ya bu pili bitmiş, gazı kaçmış,enerjisi bozulmuş kişilerle devam edip 4-5 senelik krize dayanacak yada önündeki 1-2 seneyi gençleşmeye , kurumsallaşmaya ayırıp sonraki dönemi kurtaracak.Tekrar tekrar hatırlatmaya devam..Ya yeter ya keder..