Bazen halayla, bir kere gün doğdu marşıyla, lakin çoğunlukla ve sıkça “Üçlü” ile başlamıştır Beşiktaş tribününün santraları. Dün gece, sadece dün gece farklı bir boyutla başladı maç. Gün boyu sosyal medyada sözleşen Beşiktaş taraftarı, Santrayla SMS sloganında birleşti. Ve sessiz tribünler önünde başlayan maç, dünyadaki binlerce Beşiktaşlı’nın kulüplerine destek amaçlı SMS atmasıyla hayat buldu.

Genç topçulardan Ersin kalede, Rıdvan solda, Güven de kendine ileri uçta yer bulmuştu. Zoraki de olsa bu bir akım olabilir miydi? Tabii ki olabilir. Keşke… En azından ‘Deniyoruz’ deriz. SMS yağmurundan sonra ilk atak Beşiktaş’tan geldi gibi gözükse de ilk etkili şut Antalya’nındı. 5’inci dakika itibarıyla ilk göze çarpan takımların atakları kabile halinde yapmasıydı. Çoklu gidiş-gelişler enteresandı. Rıdvan’ın bindirmelerini satır arasında, satır başıymış gibi veriyorum. Zira hep aradığımızdı. 

Klasik iyi oynarken gol yedik. Önemliydi. Defans oyuncularımız hâlâ kendilerini pandemi döneminde, ev tatilinde zannediyorlardı zira. Golden sonra her an oyuna ortak olacakmış gibi gözüksek de Boş alan yaratamamamız büyük sıkıntıydı. Esas sıkıntı Antalya’nın Konya altındaki plajlar gibi geniş gelmesi, boşlukları bulması ve değerlendirmesiydi. Ve bu minvalde 0-2 oldu. Hoş gözükmüyordu ve şaşkındık. 

İlk yarı sonunda aklımızda kalan ve ekranlara yansıyan Sergen Hoca’nın üzüntülü yüzüydü. İkinci yarı Antalya’nın direkte patlayan topuyla başladı ama Beşiktaş’ın baskısı da direkten dönen top gibi sert ve hissedilirdi. Önce Gökhan, sonra Boyd akıl almaz goller kaçırdılar. Sergen Hoca, 65’inci dakikada başlaması gereken kadroyu buldu kanımca. Ljajic, Umut Nayir, Lens ve Nkoudou’yu dahil etti oyuna. Adaleti buydu. Zaten ikinci yarı baskılı oynuyorduk, şimdi daha bilinçli gelmeye başladık ve gol geldi. Daha yazdığım kalemin mürekkebi kurumadı ha! 1-2. Gol kamçı olur diye tahmin ediyorduk ama öngördüğümüz gol öncesi baskıyı yakalayamadık. Tüm umudumuz 85’inci dakika sonrası can havliyle saldırılara kalmıştı ki Vida’nın direkten dönen topuna saç baş yolduk. Ve bitmez sancılardaydık.