Pandemi her bir tarafımızı sarmışken Süper Kupa Finali’ni Katar’da yapmak!

Sporcuları yorgun yorgun ta oralara sürüklemek. Hem de hafta sonu lig maçları varken, sezon başı oynanacak finali sıkışık bir tarihe koymak.

Beşiktaş zaten TFF’nin fikstür yapıcılarının deneme tahtası gibi.

Tribünler neredeyse boş. Baksanıza bedava bilet bile işe yaramamış.

Beşiktaş hasta oyuncuları nedeniyle eldekilerle bir 11 yapmış.

Oğuzhan ve Ghezzal gibi 2 silah yok. Ama Josef, Pjanic, Atiba üçlüsü yine de çok çekici gözüküyor.

Antalya ise Nuri Şahin’in dokunuşlarıyla yükselmişken bu kupayla bir ilki yaşamak istiyor.

Nitekim taraflar istekli başlıyorlar oyuna. Her zamanki gibi Siyah-Beyazlılar ileride basıyor, ceza alanına sık sık giriyor ama bitiremiyor.

Daha da önemlisi rakibi şaşırtacak tempoyu yakalayamıyor.

Antalya ise daha çok rakibi karşılıyor ama bir yandan da kontra arıyor.

Heyecanı yüksek fakat pozisyonu az maçta gidişatı attığı golle kaptan Atiba değiştiriyor.

O zaten atak-savunma geçişlerini iyi yapan ve forvet olarak da rakibin dengesini bozan bir oyuncu.

Artık Antalya’nın temkinli olmasına gerek yok.

Nitekim Kırmızı-Beyazlılar gol sonrasında daha ileri çıkmaya başlıyor.

2. yarıya da Antalya daha etkili başlıyor. Yani Beşiktaş 2. golü bulamazsa işi zor.

Hele de bu temposuz, bol pas kayıplı oyunuyla.

Beşiktaş giderek gömülüyor kalesine.

2. yarıda roller tümüyle değişiyor. Ve beklenen oluyor.

Atiba baskı altında kendi kalesine gol atıyor. Skor 1-1 artık.

Ve uzatmalar başlıyor. Beşiktaşlı oyuncuların kolay top kayıpları da aynen sürüyor.

Yine de fırsatlar oluyor iki taraf için de.

Ama Beşiktaş’ta Batshuayi o kadar beceriksiz ki.

Sonradan oyuna giren 17 yaşındaki Emirhan İlkhan bile çok daha etkili.

Ve eşitlik yine bozulmayınca penaltı atışlarına geçiliyor.

Beşiktaş bu sezon verilmeyen penaltılarına inat penaltı atma hakkı kazanıyor böylece.

Sonuçta kazanan Beşiktaş oluyor bu zoraki kupa finalinde.

Gülengül ALTINSAY / Cumhuriyet