Ülkedeki spor ortamının (basket, futbol vs farketmez) kokuşmuşluğundan sıkılmadık diyen herhangi bir spor sevdalısı yoktur sanıyorum. Sezonun başından yazılmış muhteşem finali yapabilmek için tüm piyonlar çalışıyor. Bakıyorum da  sarıların içinde bile biraz aklı başında olanlar ‘’yahu artık işin rezilliği çıktı aynaya bile bakamaz olduk’’ diyorlar. Ama merak etmeyin bu iş böyle gider,  foseptik kuyusunun içinde rekabete devam ederler. Cuma, Ctesi oynanan renkli maçlarından sonra hangi Beşiktaş taraftarı artık Trabzon maçına konsantre oldu ki futbolcusu çıksın ısırsın rakibi. Ha onlar profesyonel işlerini yapacak diyorsak yaptılar işte çıktılar formayı terlettiler kendilerine göre işi idare ettiler.. Performanslar açısından herkesin ruhsuz (yukarda açıklandı sebebi) bazılarının da formsuz olduğu bir geceydi. Maxim beklediğimizi vermedi. Ghezzal istiyor yapamıyor ama bende kredisi sonsuz takılsın kral bu sene istediği gibi. Abubakar çok silik kaldı. Oraya yıkamadık oyunu kabul de biraz al topu duvar ol pas at yada at kendini kenara al topu götür biraz tehdit ol be kardeşim. Fb artı bu maç kalitesinin çok uzağında Kamerunlu. Ve Şenol hoca. 2 değişiklik yaptı düştü düşecek dediğimiz takımın fişini çekti. Ben Nkoudu’yu neden oynattı yüzüne bakmıyordu diyenlerden değilim. Hocadır istediğini istediği zaman oynatır. O arkadaşın işi çıkıp oynamak. Eğer (ihtimale vermiyorum) bilerek o ortaları dağlara taşlara vurdu ise, o ortasahaya bakmadan atıp kaptırıp kontra yememizi kasten yaptı ise onun hakkı kötektir. 70 lerde 80 lerde oynuyor olsaydı yarın tesislerde dayağını yemişti paşam. Öteki oynattığı çöpe (kişiliğini bilmem oyununa bu lafım) bu kadar idmanda görüp hala kadro içinde seyahate götürüp getirmek zul iken bir de oyuna kurtarıcı diye almak bir de kanaatta oynatıp verim almak da müthiş bir buluş Şenol hoca için. Neyse dediğim gibi ben bu maçı ne hocaya ne topçuya yazarım. Bu futbol ikliminde evliya olsan dayanamaz koyverirsin. Ama yine futbol takımını uyarayım, arkanızda baya baya destekli, sistemin askeri olan A.Demispor geliyor puan farkı da 5.. Kazara Avrupa kupasına falan gidemez iseniz topunuz tarumar olursunuz ben diyeyim de siz daha iyisini bilirsiniz tabi..

Gelelim hafta sonunun en güzel olayına. Beşiktaş demek amatör ruh demek. Pazar günü sahada gezinenlerin aksine bir avuç Kartal yürekli kızımız kendinden kat be kat bütçeli takımları dize getirip Sultanlar Ligine şampiyon olarak çıktı. Aslında sezon başında bir yazımda belirtmiş idim. Beşiktaş yönetiminde 1903 Birliğinin başkanı sayın Melih Aslan yer almış ve yönetim voleybol şubesinin idare görevini kendisine vermişti. Daha sonrasında eski oyuncumuz Kartal Ejder’in katılımı Eczacıbaşı ile yapılan anlaşma ile genç oyuncu takviyesi bugünlerin temelini atmıştı. Bizler bu haftasonu sadece işin final sahnesini gördük ama sezon boyunca çok değerli sponsorlar ile (kulüp teşekkür edecektir ben burada yazmayayım hata yapabilirim) çok insanlar emek verdi. Eski tüfeklerden, kulüpte daha önce yöneticilik yapmış sayın Hakan Aksoy, sayın Batur Gültekin ve gerek tribünlere kattığı enerji gerek takıma verdiği moral ile sayın Akın Özcan benim yakınen tanıdıklarım ki bu insanlardan daha niceleri var hem maddi hem manevi bu başarıda payı olan.  Adını bilmediğimiz ve sezon başında bu işe başlayıp peri masalını yazan tüm Beşiktaşlı dostlarımıza, abilerimize, kardeşlerimize bir taraftar olarak minnetlerimi sunuyorum..

Sağ olun, var olun..