Şimdi biz Antep ve Hatay'ın oynadığı maçlar sıfırlansın diye bastırıyoruz ya, Beşiktaş Yönetim Kurulu ve başkanı da aynı minvalde ısrarla konunun üzerinde ya, federasyon başkanı Sayın Büyükekşi de devamlı açıklama yapmak zorunda kalıyor... Son açıklaması şöyle; "Sezonun ortasında kural değişir mi? Sezon nasıl başladıysa öyle bitecek..."

Değişir sayın başkan değişir. Değiştirdiniz. Hem de bir gecede... Ağız okuma yoluyla yine bir Başakşehir maçı ve ne hikmetse yine bir Mete Kalkavan hakemliğinde!!! O dönem Beşiktaş'ta oynayan Caner'e bir gecede toplanıp ceza verdiniz. Ve ondan sonra bir daha o kuralı uygulamadınız...

Değişir sayın başkan değişir. Değiştirdiniz. Antalya maçında Adriano'nun geri pasını 40 şekle sokup ofsayt kuralı icat ettiniz. Sonra o kuralı bir daha uygulamadınız... Hele Tosic'in kırmızı yedikten sonra mahkeme muhabbeti var ki hiç anlatmayayım... Alanya'nın İspanya'dan aldığı oyuncu için şayialar var ama konuya vakıf olmadığım için girmiyorum o topa... Değişir mi demeyin yani... Bak neler yazdım iki dakikada... Hem sonra sezon başında böyle bir felaketle karşılaşacağımızı kim bilebilirdi ki?

Sayın başkan lafı dolandırmayacağım. Tek soru, cevap verin kamuoyu tatmin olursa daha açmayacağım konuyu... Ben deplasman yaptım Antep'e, Hatay'a... G.Saray oralara deplasman yaptı mı? Ve yapsaydı kazanacağı garanti miydi..? Ve bu şekil eşitlik ilkesine uyduğunuzu zannediyor musunuz? Maddi kayıplarımızı yazmıyorum bile... Beşiktaş camiası ve kulübü olarak cevabınızı bekliyoruz. Şimdiden teşekkür ederiz...

Ne Tecrübesi Sevgili Jorge Jesus!..

Fenerbahçe eski başkanı Ali Şen'in en sevdiğim lafıdır: "Futbolcu transferi teknik direktöre bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir." Biliyorsunuz, F.Bahçe, İspanya'da yenildi... Maçı da bir ince seyrettik... Sonra seyrelttik. Ve baktık ki takımın özellikle ilk yarıda kaçırdıklarından sonra son vuruşu yapacak adam eksikliği gün gibi ortada...

Kime yazar? Dört senedir takıma Mario Gomez gibi Icardi gibi hem kaliteli hem usta ve sniper dediğimiz bir golcü almayan-alamayan Ali Koç'a... Sonra sene başında istediğin oyuncuyu alalım denmesine karşın, ben gezgin forvet istiyorum diye direten Jesus'a... Şimdi diyeceksiniz ki fenerin iki golcüsü Beşiktaş'ın toplamda attığı kadar gol attı! İyi de birader, ben penaltısı, boş kalesi, düşük maçı, kopmuş maçı bahsetmiyorum.

O maçlarda ben de atarım!!! Yüksek volumlü iri voltajlı maçlarda gelen fırsatı değerlendirecek golcü benim dediğim... Zor maçlarda gol atamıyorsun... Bir de üstüne teknik direktörün maçtan sonra çıkmış, "Sevilla bizden tecrübeli takım" diyor. Ohh! Ne güzel memleket.

Ya sevgili Jesus, adamlar iki gün önce 6 tane yedi, ligde son sırada çökmüşler adeta, sen ise tecrübe diyorsun. Sanki adamlar kurulduğu tarihten bugüne kadar oynattıkları oyuncularla oynuyorlar... Tercrübeymiş!!! Belki bilmiyor hoca ama mantığı buysa Fenerbahçe de 1907 yılında kuruldu!!! Nasıl olacak?

Hadi abi hadi!

Diyorlar ki, Başakşehir maçında Januzaj'ın gördüğü kırmızı yanlışmış... Ayağı kaymışmış, dengesi yokmuş... Kırmızı olmazmış... Hadi oradan... Reytinginiz mi düştü, tiraj mı bitti ne? Buz gibi kırmızı, hem de iki kere kırmızı. Januzaj dengesini kaybediyor ve kayıyor, doğru... Zaten mevzudaki tek doğru bu cümle!!! Gerisi komple ofsayt... Kural net... Adam dengesini kaybetti düşerken rakibine de yönelmeye başladı... Tekmeyi de Gedson'un bileğine indirdi... Bu indirme sırasında ayağını çekme zamanı ve mesafesi var mıydı Januzaj'ın? Bir metre geride olsa karnıyarık tarifi bile verebilirdi... Öyle net ki pozisyon, anlamayanlar için soruyorum... Anladikos? Yoksa anlamadikos? Hadi abi hadi!!!!

Temizlikçi

Her gün boy boy gazetelerde sezon sonu Beşiktaş'tan gidecek oyuncuların tam kadro listesi veriliyor... Yalanlama gelmiyor. Ve biz bu halde maçlara çıkıyoruz... Oyuncu gideceğim diye salmış kendini... Maçta yedekken oyuna girecek adamda ne bir oyuna gireceğim heyecanı ne bir aidiyet duygusu var... Listede ismi olan adamın, oyun içinde reaksiyonları öyle vasat ki ve öyle haklı ki adamı suçlayamıyorsun bile... Şenol hocanın Dünya Kupası arasından beri takımla olmasına rağmen takımın istenilen düzeye gelememesi de ayrı bir açıklık bekleyen mevzu... Maxim meselesi ayrı tartışma, Ghezzal bilmecesi ayrı bulmaca!!! Takımda o kadar çok problem var ki köşe bucak temizlikçi şart!

Alen MARKARYAN / Akşam