Beşiktaş, hafta içinde oynadığı özel maçta, Atletico Madrid önünde çok daha motive, çok daha hırslı ve çok daha etkiliydi… İlk yarıda tam anlamıyla peşin satan gibi rahat rahat koltuğuna yayılan bir Beşiktaş izledik. Ghezzal inanılmaz yumuşak şutlar attı, Redmond, takımı itmek şöyle dursun topu bile yeteri kadar öne itemedi. 

Onur sözüm ona öne çıktı ama sürekli geriye oynadı, Maxim ne aralara girebildi, ne de bir ara pası atabildi. Arkasındaki ekip böyle olunca Aboubakar'ın da etkisiz kaldığını söylemeye gerek yok. Trabzonspor savunmasını iyi kapattı, Beşiktaş'ın kilit isimlerine yakın oynadılar.

İlk yarı sahada bir derbi oynandığını belirten hiçbir istatistik yoktu, kaleciler yere yatmadı deyim yerindeyse. İkinci yarı da ise bambaşka bir maç izledik. 

Bu yarıda Beşiktaş, Makxim ve Ghezzal'ın yerlerine N'Koudou ve Muleka'yı oyuna alırken Trabzonspor da Trezeguet'u koydu Gomez'in yanına. Trabzonspor kale önünde yüzde yüz gollük pozisyonlar yakalarken Mert de kurtarışlarıyla Beşiktaş'ı oyunda tuttu.

Kartal'ın gole yaklaştığı anlarda ise Uğurcan Çakır çıktı sahneye. Redmond'un füzesini ve Muleka'nın yakın mesafedan kafasını müthiş bir refleksle önleyen Uğurcan tıpkı, Milli Takım polemiğine girdiği Mert gibi geceye damga vurdu. 

Özetle beş haftadır kazanan Beşiktaş, Trabzon'da maçın büyük bölümünde isteksiz ve iştahsızdı, yürüyecek hali yoktu, adeta futbol gribine yakalanmış gibiydi. Allah şifa versin.

Turgay DEMİR / Fotomaç