Ben Türkiye Futbol Federasyon Başkanı olsaydım, Sayın Ali Koç'un Trabzonspor mağlubiyeti sonrası yaptığı çağrı üzerine, takımı karşılamak için Sabiha Gökçen'e gidildiği saatlerde bütün basını çağırır Riva'da olağanüstü toplanırdım...

Ve derdim ki, "İnsanları ayağa kaldıracak ne gibi bir hata var maç yönetiminde. Sizinle aynı saatte toplanmamızın nedeni, Yaptığınız işin yanlış olduğunu görsel olarak anlatmak içindir..."

Ben Trabzonspor Başkanı olsaydım, bu feryat, bu figan "Bu hakemi çarmıha germe işini ben sevmedim Biz hakemle değil bileğimizin hakkıyla kazandık bu maçı." derdim...

Ben Serdar Tatlı'nın yerinde olsaydım, Fenerbahçe'nin ilk maçına Trabzonspor maçının hakemi Ali Şansalan'ı tekrar verirdim.

Ve derdim ki, "Aynısı geçen sene oldu, Beşiktaş'la aynı problemi yaşadık Dik durmak adına Halil Umut Meler'i isyan ettikleri maçın ertesinde atadık. Adalet önemlidir..."

Ben Nihat Özdemir yerinde olsaydım Serdar Tatlı'yı arar, "Ali Şansalan'ı Fenerbahçe'nin ilk maçına ver, her türlü yanındayım." derdim.

Ve ben Ali Koç'un yerinde olsaydım, böyle bir maçtan sonra asla taraftarıma çağrıda bulunmaz, hakemi hedefe koymaz, anlamsız bir feryatta bulunmazdım.

Aksine kötü oyunun sebebini Pereira'ya sorar, kötü performans abidesi oyuncuları sorguya çeker ve niye doğru dürüst bir santrfor alamıyoruz diye danışmanlarıma ve hatta kendime hesap sorardım...

Ben Alanya maçından sonra Fenerbahçe taraftarının yerinde olsaydım diye paragraf açmıyorum. Ama içinde bulundukları durumu biz de çok yaşadık...

Özetle, Fenerbahçe her kaybettiği maç sonrası o maçın hakemini bir daha maçlarına istemeyecek mi?

Böyle bir şey olamayacağını Alanya maçında gördük.

Fenerbahçe maçını yöneten hakemler nasıl bir psikolojiyle maç yöneteceklerdir?

Kulüpler Birliği acilen toplanıp bu hususlarda karar almalıdır....

He arkadaşlar? Siz olsaydınız ne yapardınız?

OFSAYTA SARILMAK!

Galatasaray maçını kazandık diye adeta üstü kapatılmak istenircesine insanları keriz yerine koymaya çalışarak; çalınmayan penaltının faturasını da reçetesini de hesabını sormadan edemeyeceğim....

İlk yarıda Alex Teixeira topla ceza sahasına girdiğinde Marcao tarafından resmen derdest ediliyor...

Göz de, kural da, vicdan da her şey penaltı diyor...

Bir tek Fırat Aydınus demiyor. Bir de VAR!

Ne diyorlar? Ofsayt!

Yani insanlara önce ofsayt vardı, o yüzden penaltıya sıra gelmedi demeye getiriyorlar...

Tam o sırada yayıncı kuruluş pozisyonu gösteriyor.

Anaaaa! Alex neredeyse bizim yarı sahamızdan çıkmış. Öyle net yani ofsayt olmadığı...

Hani nezaketen çizgi çizerlerdi ya onu da çizmediler...

Ben de boş boş konuşuyorum değil mi?

Diagne'nin Rize'de yaptıklarından sonra, Pişkin pişkin "Ne faulü!" diyenlerin alkışlandığı bir ortamda Cezası Beşiktaş maçına ayarlanmış Marcao'ya penaltılı faul mü vereceklerdi yani...

Ben de ne adamım ya! Yok işin komiği Penaltıyı vermeyeceğim diye ofsayta düşmeleri, pardon sarılmaları!

Nasıl bir teşkilata düştük anlamadım vallahi...

SIKILDIK BU KISIR DÖNGÜDEN

Beşiktaş'ın son Avrupa maçı Lizbon karşılaşmasında hakem kararlarını hiç samimi ve doğrucu bulmadım...

Mesela Alex'in attığı gol ofsayt gerekçesiyle sayılmadı... İyi...

Aynı gol ve karar ligimizde olsaydı, Çizilen ofsayt çizgisinden hakemin çaldığı düdüğe kadar isyan etmeyecek miydik? Edecektik...

Sosyal medyayı ayağa kaldırmayacak mıydık? Kaldıracaktık...

Golün muhteşemliğinin hatırına o gol verilirdi be demeyecek miydik?

Eee? Değişen ne?

Niye sallamadık sosyal medyayı? Niye UEFA'ya şikayet etmedik?

Vida'ya verilen penaltı ha keza? Bas bas feryat etmez miydik?

Niye sustuk? Bakın daha geçen hafta Milan ortalığı ayağa kaldırdı Ülkece hem de Cüneyt Çakır'ı şikayet ettiler...

Bir evveline gidelim, Ajax'a Kenan'ın attığı gol?! Buzzzz...

Yok abi kimsenin gıkı çıkmadı...

Demem o ki; Haklı olduğumuza inandığımız her platformda hakkımızı aramalı Sesimizi her daim yükseltmeliyiz...

Bu tip konular hakikaten gücüme gidiyor. Bir deva, bir aksiyon, bir tezcanlılık bekliyorum idare heyetinden...

Yoksa bu kısır döngüden, lanet sarmaldan hepimiz sıkıldık...

BEŞİKTAŞ YALNIZCA FUTBOLDAN İBARET DEĞİLDİR

Beşiktaş Basketbol Takımı geçen sene Tofaş maçından sonra kural hatası iddiasıyla itiraz yaptı federasyona...

Ortada ciddi bir haksızlık varken, federasyon göz göre göre "Hata yok" dedi...

Ay geçti, seri maçlardan sonra tahkim kurulu Beşiktaş haklı dedi...

Dedi de iş işten geçmişti...

O maçtan sonra hakemlerin Beşiktaş'a karşı tutumu sertleşti.

İnanılmaz düdükler çalınıyor, Beşiktaş'ın koçu sevgili Ahmet Kandemir bas bas isyan ediyor...

Hele geçen hafta Bursa'da bir maç var ki evlere şenlik!

Akatlar'da hapşırsan ceza verip maç durduran hakemlerimiz Bursa'da iki saat aralıksız süren küfre tek anons ettirmediler...

Bu devran böyle dönmemeli, dönemez. Beşiktaş yalnızca futboldan ibaret değildir.

Beşiktaş yönetiminden gerekli başvuruları acil anonslu alarm ziliyle bekliyoruz...

Alen MARKARYAN / Akşam