Meşe'nin satırları şu şekilde:

Fransız teknik direktör Valerien Ismael, birçok kesim için kapalı kutuydu, futbolculuk yıllarını anımsayanlar elbette var, ama çalıştırıcılığı soru işaretleriyle doluydu. Ne var ki, Trabzon ve Alanya maçlarında futbolcuların skorlardan çok ortaya koydukları performans, yönetim ve taraftarları gelecek için umutlandırdı. Evet, kişisel olarak ‘yerlici’yim ama her gelen yabancıya da asla önyargılı değilim... Beklerim, zaman tanırım, daha sonra kantarıma çıkarır, net tavrımı ortaya koyarım, hem de hiç sakınmadan.

Her teknik adamın zamana gereksinimi vardır, biliyoruz. Bu durum Valerien Ismael için de geçerli. Öyle dakika bir, ‘bundan bir şey olmaz’ yakıştırmasını yapmak, bu oyunun doğasına terstir. Her teknik adam değişiminde o takımlarda bir ‘rüzgar’ eser, hiç de sürpriz değildir... Nitekim, Kartal’daki Ismael rüzgarı iki maçta kendini hissettirdi. İki maça bakıp, gelecek adına öyle aman-aman iddialı ahkamlar kesmenin de çok doğru olacağına inananlardan asla değilim. 

Ne var ki bir takım olumlu sinyaller aldık, bunlardan birkaçını siz değerli okuyucularımızla paylaşmak isterim:

- Takımın temposu değişti, bu çok net. Artı, mücadele gücü üst seviyeye çıktı.

- En önemlisi takım bütünlüğü geldi, birlikte hareket ediyorlar, kaybedilen topları geri kazanma adına müthiş bir mücadele ortaya koyuyorlar. 

- Yan paslar asgariye indi, hatta rafa kalktı, dikine oynuyorlar, bu da pozisyon üretimine müthiş katkı sağlıyor.

- Ismael’in futbolcularla maç sırasında kenardan diyalogları çok iyi, uyarıları, artı yorulan oyuncuları hemen oyundan alması dikkat çekici. Camiadaki Ismael rüzgarı kalıcı olur mu, bu esinti ‘kasırgaya’ dönüşür mü, yeni sezonda bunu hep birlikte göreceğiz!

Bilal MEŞE / Milliyet