“SERGEN YALÇIN TAKIMININ BAŞINDA OLMALI”
Ben çok uzun zamandır Beşiktaş takımını takip ediyor ve yorumluyorum.
Özellikle son yıllarda bu kadar etkisiz, rakibe bu kadar gol pozisyonu veren bir Beşiktaş’ı hiç izlemedim.
Beşiktaş, Başakşehir karşısında oyunun tamamında etkisiz kaldı.
Ben Beşiktaş’ın Başakşehir karşısında bu kadar etkisiz kaldığına ilk kez şahit oluyorum.
Evet sakat oyuncular fazlaydı, çoğu oyuncu sakatlıktan yeni çıkmıştı ama Beşiktaş’ın bütün dezavantajlara rağmen rakibine daha iyi bir karşılık vermesi, daha iyi bir futbol oynaması gerekirdi.
Benim her zaman söylediğim bir söz vardır. Beşiktaş, Beşiktaş gibi oynarsa yenemeyeceği takım yoktur.
Beşiktaş’ın bu etkisiz görüntüsünde Sergen Yalçın’ın cezasından dolayı kulübede olmamasının da büyük etkisi var.
Ben inanıyorum ki kulübede Sergen Yalçın olsa, Beşiktaş’ın sahadaki görüntüsü çok farklı olurdu.
Telefonla da konuşsa, teknolojinin bütün imkanlarını da kullansa bunlar futbolcu üzerinde bire bir diyalog kadar etkili olmaz.
Onun için Sergen Yalçın Başakşehir maçından ders almalı, ne olursa olsun sahada kalmaya, ceza almamaya özen göstermeli.
Benim kendisine bir ağabeyi olarak tavsiyem budur.
“DORTMUND MAÇI BEŞİKTAŞ’I ÇOK YORDU”
Beşiktaş’ta üst üste gelen sakatlıkların ve oyun olarak yaşanan düşüşlerin en önemli sebebi Borussia Dortmund maçı.
Beşiktaş o maçta mağlup olmuş olabilir ama bir dünya devine karşı inanılmaz bir mücadele sergiledi.
Zaman zaman düşüşler olsa da 90 dakikanın genelinde rakibiyle kora kor futbol oynadı.
Öyle bir mücadele verdi ki tek maçta 2-3 lig maçında harcayacakları enerjiyi sahaya koydular.
Bu da takımda büyük bir yüklenme ve yorgunluk yarattı.
Sakatlar daha yeni yeni takıma dönüyor.
Avrupa takımlarının hepsi fizik kalitesi çok iyi olan takımlar.
Onlarla mücadele etmek istiyorsanız ligden çok daha fazla efor sarf etmelisiniz.
Beşiktaş da bunu yaptı ve ligde bunun handikaplarını yaşadı.
“BEŞİKTAŞ YİNE DE AVRUPA’DA DEVAM ETMELİ”
Evinde oynayacağı Lizbon maçı Beşiktaş’ın Avrupa’da yoluna devam etmesi için kesinlikle kazanması gereken bir maç.
Beşiktaş’ın önemli bir kadrosu var. Birlikte oynadıklarında her maçın seyrini değiştirecek oyuncuları var.
Bu yüzden kesinlikle Avrupa’yı gözden çıkarmamalı. Olursa Şampiyonlar Ligi, orası olmazsa UEFA Avrupa Ligi’nde yoluna mutlaka devam etmeli ve ülkemize puanlar getirmeli.
Yorucu ve zor da olsa Beşiktaş Avrupa futbolunda mutlaka yer almalı.
“HAKEMLER TARİH BOYUNCA BÖYLEYDİ”
Hakem hataları tartışılıyor.
Ben kırk yıldır Beşiktaş’ın hakem hataları yüzünden maçlar, şampiyonluklar kaybettiğine çok şahit oldum.
Bu sezon da henüz ligin ilk haftalarında olmamıza rağmen üst üste Beşiktaş aleyhine hatalar yapılıyor.
Buradan Federasyon ve Merkez Hakem Kurulu’na artık yeter diyorum.
Beşiktaş tarihi boyunca üç büyükler, hatta dört büyükler içinde en çok mağdur edilen takımdır.
Hakemler Beşiktaş’a karşı hep böyleydi.
Tarih Beşiktaş’a karşı yapılan büyük hakem hatalarıyla dolu.
Beşiktaş bu yarışa tutunacaksa her zaman yaptığı gibi yine hakemleri de alt etmek zorunda.
“BEŞİKTAŞ SPORTING’İ YENERSE…”
Beşiktaş bir Şampiyonlar Ligi maçına çıkacak.
Bu maçların havası, atmosferi çok başkadır.
Beşiktaş’ın bir an önce şu anki olumsuz havayı değiştirebilecek büyük bir galibiyete ihtiyacı var.
Beşiktaş eğer Lizbon’u mağlup ederse bu maçın moraliyle göreceksiniz Galatasaray maçını da kazanacaktır.
Derbiden önce iki takımın da zorluk derecesi yüksek olan Avrupa maçları var.
Deplasman yapmayacakları için dinlenme süresi olarak 3 gün gayet yeterli bir süre.
Avrupa maçları her iki takımda da bir handikap yaratmayacaktır.
Beşiktaş Lizbon’u geçerse Galatasaray derbisini de kazanıp kendisine gerekli özgüveni yakalar ve sonrasında yoluna daha da emin adımlarla devam eder.
Doruk KOÇ / Duhuliye
