Ergin Aslan'ın A Spor'da yaptığı açıklamalar şöyle:

"Maç özelinde bakarsak 7-8'lik bir performansı vardı Beşiktaş'ın. Neden? Bir bilinmez vardı maç öncesi karşımızda. Sadece bizim için değil. Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı için de böyleydi. Beşiktaş Teknik Direktörü, Trabzonspor maçını izleyebilir. Az çok ne oynayabileceğini, ne yapabileceğini kestirebileceği bir takım var karşında. Ama Abdullah Avcı için öyle değil. 3-5 gün sürekli arka arkaya sistem tartışmaları, hocanın fizik kondisyona yönelik oyun oynattığı bir sürü şey konuşuldu. Bunu sahada görmeden anlayamazsınız kağıt üzerinde. Dolayısıyla bir bilinmezdi aslında hepimiz için sahada Beşiktaş'ın nasıl bir reaksiyon göstereceği. Ama baktık ki ilk düdükle beraber Beşiktaş o kısa sürede o fizik kondisyon olarak biraz yukarıya çıkmış. Ha ama Beşiktaş, Sergen Yalçın döneminde de iyi futbol oynuyordu. Hatta Sergen Yalçın ayrılma sürecine baktığın zaman da oynadığı futbol kötü futbol değildi. Önder Hoca döneminde de öyle yani. Birçok maçta şakır şakır top oynuyordu Beşiktaş ama kronik problemi Trabzonspor maçında da gördük. O içeri atamama problemi. Onu çözemiyorsun. O demek ki teknik direktörle ilgili değil. Sergen Hoca da çözemedi. Önder Hoca da çözemedi. Yani Valerien İsmail hoca da çözemez. O forvete o yaştan sonra gol atmayı öğretemezsiniz yani. Üzerine çok çalışsanız bile. Fark şuydu. İyi oynayan bir Beşiktaş vardı ama Beşiktaş iyi oynarken biraz yumuşak bir takım hüviyeti görüntüsü veriyordu. Kreatif oyunu seven, önde oyunu seven ama o dinamizm, dinç bir görüntü, ikili mücadeleyle sert giren bir görüntü yoktu Beşiktaş'ta. Şimdi onu görüyoruz ve o kısa süredeki dokunuşu oyuncuların da bunu benimsediğini gördük."

"ÖNDER HOCA DA İYİ BAŞLAMIŞTI, TOPA BASMAK LAZIM"

"Ama şunu gözden kaçırmayalım. Aşağı yukarı 10 teknik adam değişikliğinin 8'inde bütün takımlarda bir ilk maçta reaksiyon görürsün. Filmi biraz geri saralım. Önder hoca Kayseri maçıyla başladı. 4-2 kazandı. Sonra gitti bir de Fenerbahçe deplasmanında çok iyi bir futbol. 2-2 döndü. Arkasından Süper Kupa'yı aldı. Röportajlar, manşetler, gözyaşları havada uçuştu. Çok acayip güzellemeler olur. Şimdi hikayenin geldiği nokta burada. O yüzden topa basmak lazım. İsmael'in teknik direktörlük CV'siyle İstanbul'a geldikten sonraki Beşiktaş camiasına, taraftara verdiği enerji arasında ters orantı var. Şimdi CV'si dolu bir teknik adam değil. Ama şimdi o görüntü, enerji, söylemler iyi, taraftara açık idman... Bunların hepsi çok olumlu bir havaya dönüştü. Bir de Trabzonspor maçında ligin liderine göre çok iyi bir oyun oynattı. Dirençli, ayakta kaldı. Kazanmaya da ramak kalmıştı. Bunlar da beraber birleşince çok iyi bir imaj. Bunun sürdürülebilirliği önemli. Bu 7-8 haftada hiç geriye dönmeden kendi doğrularıyla bir başlangıç yaptı ve böyle devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu sistemin uygulanabilir olmasındaki en önemli etken oyuncuları inandırmak."