13.12.2024 - 22:56
Beşiktaş Başkanı Hüseyin Yücel gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Beşiktaş Kulübü'nde ay sonunda gerçekleştirilecek Olağanüstü Seçimli Genel Kurul Toplantısı'nda Serdal Adalı ile yarışacak olan mevcut başkan ve başkan adayı Hüseyin Yücel suskunluğunu bozdu.
Hüseyin Yücel, TRT Spor'a verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:
Sayın başkanın istifa kararı çok ani oldu. Yönetim kurulunun grubuna istifa kararı aldığını söyledi. Tüzüğümüz gereği başkanlık ikinci başkana kalıyor. Yönetim kurulumuzla oturup konuştuk. Etik gereği başkanın istifası sonrası yönetim kurulunun da başkanla birlikte bırakması uygun görülürdü. Böyle bir şey yaptığımızda yönetim denetleme kuruluna kalıyordu. Beşiktaş'ı bekleyen bir sürü problem vardı. Bizler de bıraksaydık Beşiktaş'a kayyum atamaya kadar gidebilirdi.
Biz mayısa kadar devam etseydik atanmış bir başkan olacaktık. Bu da benim içime sinmedi. Ayrıca darbeci başkan gibi saçma sapan bir gündem oldu. Rakiplerimiz de bizim devam etmememiz gerektiğini söyledi. Onlara katıldığımızı söyledim. Yönetim kuruluyla bir toplantı yaptım ve seçim kararı aldık. Farklı görüşler de oldu ama ben doğru bulmadım ve seçim kararı aldık.
Çok fazla etken var. Çok fazla görüş olabilir ama benim görüşüm biraz fazla başlılıktan oldu. Samet Aybaba futbolun patronu, Feyyaz Uçar da futboldan sorumlu yönetim kurulu üyesiydi. Haziran ayında Friedel diye bir arkadaşımız ve Gio göreve başladı ve çift başlılık ortaya çıktı. Friedel'in gelişi tamamen oyuncu satışı ile ilgili bir algı vardı bizde. Ama geldiğinde sportif direktör görevi üstleneceğini gördük. Hal böyle olunca Samet Hoca biraz kızakta kaldı. Samet Hoca dediğimiz kişi de çok büyük bir Beşiktaşlı ve içine sindiremedi.
Feyyaz Uçar, Gio ile toplantısını yaptı daha sonra başkan beni aradı ve "Feyyaz hoca neden oraya gidiyor. Gerekirse sen git bizzat görüş" dedi. Ben de bu absürt olmaz mı dedim. O da futboldan sorumlu bir yöneticiydi. Futbolcuların arasında bile Sametçi futbolcular ve Bradçi futbolcular diye garip söylemler duyduk. Oradan kırılmalar başladı. Talihsiz Galatasaray maçı ve hakem faciasıyla beraber kırılmalar başladı.
Samet Hoca, Friedel, Gio ve Feyyaz Uçar dörtgeninde debelenip dururken buradan çıkış yolunu arıyorduk. Yönetim kurulu toplantısı yaptık ve Futbol AŞ'nin tamamen bana devredilmesi ve benim yönetimimde olması kararına vardık. Hatta başkan "Bu bizim aklımıza neden daha önce gelmedi" dedi. Ben sorumlu olunca "Maccabi maçına Brad gitmesin otursun işini yapsın" dedim. Hasan Arat beni aradı, "Brad gitmiyorsa Samet Aybaba da gitmesin" dedi. Daha sonra Samet Hoca'ya bunu söyleyince köpürdü. Daha sonra Başkan, Brad ve Samet Aybaba'nın görevine aynı anda son verdi. Benim de bilgim vardı bundan.
Sezon başından beri hoca olarak Sergen Yalçın'ı istemiştim.
Maccabi maçında maalesef kaybettik. Başkan ve Kaan Bey ile o gece bir konuşma yaptık. Ben onlara 'sakın istifa etmeyi aklınızdan geçirmeyin, ilk etapta hoca ile yolları ayırmamız gerekiyor. Daha sonra da sene başından beri gönlümde yatan Sergen Hoca ile görüşelim dedim. Başkanımız da tamam dedi. Sergen Hoca ile de o gece görüştük. Pozitif bir görüşme gerçekleştirdik.
Başkan'ın 'Ben çok uzun vadeli düşünmüyorum. Koltuğa yapışıp kalamayacağım. Bu makamı en çok hak edenlerden biri sensin' şeklinde söylemleri vardı bana.
"YOLSUZLUK VE HIRSIZLIKLA İTHAM EDEMEZSİNİZ"
Gio ve Brad'in işe alınmasında bizzat Kaan Bey sorumluydu. Hukuksal ve finansal anlamda görüşmeleri o yürüttü. Bu olaylardan sonra istifasını verdi. Ben de o kağıdı alıp yırttım. Samet Aybaba'nın açıklamalarına baktığınız zaman yolsuzluk iddiasında bulunmuyor ama prim, komisyon sözleri yöneticileri itham altında bıraktı. Algı sanki burada bir yolsuzluk yapılıyor gibiydi. Oklar da Kaan Bey'e dönüyordu. İstifayı kabul etsem o ithamları kabul etmem demekti. Kaan Bey'e her şeyi söyleyebilirsiniz ama yolsuzluk ve hırsızlıkla itham edemezsiniz.