Meleke'nin yorumlarından satır başları şu biçimde oldu:

BASiT ÖNLEMLERi DAHi ALACAK iRADE YOK

Evet, Süper Lig’in futbolcu kalitesi belki Belçika, Rusya, Yunanistan gibi muadillerinden ilerisinde.

Ancak ligin oyun standardını ve temposunu yükseltemiyoruz, zira bunun için basit önlemleri dahi alabilecek bir akıl ve irade yok ülkede.

Oyun çok fazla duruyor, bir TFF de çıkıp “Sakatlanan futbolcu zorunlu olarak kenara gidecek, bir sonraki düdüğe kadar da oyuna giremeyecek” kararı alamıyor. Yayın havuzundan beraberliğe galibiyetin yarısı kadar ödül vermenin saçmalığını, bunun üçte birine düşürülmesi gerektiğini kavrayamadılar maalesef.

Senin ligin zaman çalma üzerine kurulu olunca, Avrupa’daki rakiplerinle tempo ve devamlılık anlamında yarışamıyor, başarısız oluyorsun haliyle.

HiÇBiR FAiL LAYIKIYLA CEZALANDIRILMADI

Süper Lig futbolcularının yerinde olsam, bu hafta maçları beş dakika geç başlatırım.

Bu ülkede Fenerbahçe takım otobüsü kurşunlandı, Burak suratından çakıyla yaralandı, Fernandes’e saha içinde tekme atıldı, Volkan Bayarslan yumruklandı, Yüksel Yeşilova bıçaklandı.

Hepsi sahanın tam içinde oldu. Hiçbir fail layıkıyla cezalandırılmadı. Her suç, teröristlerin yanına kaldı.

Sahaya dalınıp futbolcu tekmelenebilen ve ondan 12 saat sonra kahramanlar gibi serbest kalınan bir ülkede, siz tribüne maça gider misiniz Allah aşkına? Ben gitmem...

BU PASSOLiG NE iŞE YARAR SAHi?

Sahada futbolcunun can güvenliği yokken tribünde benim can güvenliğim olabilir mi? Bu Passolig ne işe yarar sahi? E-bilet uygulamasını tribündeki suçluyu suçsuzdan ayırmak için çıkarmadınız mı?

Neden hâlâ tribün kapatılıyor öyleyse? Şimdi deniliyor ki talimata göre Josef’in kırmızı kartı iptal edilemez. Talimata göre görüntülerden ceza verilemez.

E bir zahmet şu talimatı değiştirin öyleyse! Sovyetler Birliği bölündü, Almanya birleşti, cep telefonu icat edildi ama şu Türk futbolundaki ilkel disiplin talimatnamesi bir türlü sıfırdan yazılamadı. Pes doğrusu.