Olmadı. Beşiktaş bir gün önceki “fırtına”dan kucağına düşen avantajı ve şansı kullanamadı. Fenerbahçe ile arasındaki puan farkını 4’e düşürebilir, liderin değişmesi durumunda 5 puan geriden de olsa zirve yarışında vites yükseltebilirdi. Elbet yine yarışta… Peki aradaki farkı kapatma umudu? Dünkü oyundan sonra çok, çok zor!

Dünya Kupası’nın bahşettiği 46 günlük arada çok çalıştı Beşiktaş. Sakatlarını tedavi etti.. Şenol Güneş; Redmond, Muleka, Masuaku, Dele Alli ve Cenk Tosun’un takımın ve oyunun ortağı olması için ısrarla çalıştı, denemeler yaptı.

Gaziantep deplasmanında görüldü ki o çalışmalar henüz yeterli olmamış.

Gaziantep FK’ya bakarsak… Son 10 maçta sadece 1 kez kazandılar. Beşiktaş’ı yenme fırsatını yakalayıp, on beş dakikada kaçırdılar. Maxim ve golü atan Figueiredo dışında iki stoperi Ertuğrul-Djilobodji ile ayakta kaldılar. Öne geçtiler ama sonrasında 5 değişiklik hakkını isabetli kullanan Beşiktaş’a karşı 1 puana razı oldular.

Beşiktaş’ta Tayyip Talha ve Welinton’la stoper sorunu çözülmüş gibi göründü. Necip Uysal orta alanda daha yararlı oldu. Atiba, Umut ve Nkoudou düşük performans sergiledi.

Nkoudou’nun 25’te Kitsiou ile tartışırken kafasına kafa ile dokunması (!) ezber uygulamalara göre kırmızı karta dönüşebilirdi. Atilla Karaoğlan, sarı kart gösterdi, VAR’da da inceleyip kararında ısrar etti. Kamerunlu’nun bu sarı kartı “hediye” gibi kabullenip daha dikkatli ve sorumlu davranmasını bekliyoruz.

Beşiktaş’ın en iyileri olarak kaleci Mert Günok ve orta alanda hemen her işi başarıyla üstlenen Gedson Fernandes’i gösterebiliriz. Bir de Weghorst tabii, golün sahibi.

Cenk Tosun sağ kanatta hiçbir varlık gösteremedi ilk yarıda. Rosier ile birlikte bir kanat organizasyonu sergileyemediler. Weghorst’un yanına gittiğinde de etkin bir ikili oluşturamadılar. Welinton’un takibine rağmen topu sahiplenerek Gaziantep FK’nın golünü atan Figueiredo hemen sonrasında oyundan çıkınca Beşiktaş daha rahat hücum etmeye başladı. Güneş’in yaptığı 4 değişiklik de (Salih, Redmond, Muleka, Masuaku) Beşiktaş’a daha güçlü ve etkili bir kimlik kazandırdı. Buna rağmen daha yaratıcı bir oyun izleyemedik.

Maçın temposu oldukça düşüktü. İki takımda da motivasyon yetersizliği dikkati çekti. Masuaku’nun sol kanattan isabetle ortaladığı topa nihayet kafayla vurabilen Weghorst gol serisini devam ettirdi. Peki arkadaşlarından yeteri kadar destek alabildi mi? Hayır!

Benim bildiğim “Kartal, alıcı kuş”tur! Akbaba gibi hazırdan bulduğuyla yetinmez. Tek başına avlanır ve zirvelere yükselir. Dün pençelerine gelen kısmeti tepti. Avını yakalayamadı. Ne demiştik? Olmadı!

Attila GÖKÇE / Milliyet