İşte Altan Tanrıkulu'nun açıklamaları:

"Okan Buruk, Şenol Güneş’in öğrencisi. Yani Dünya üçüncüsü olan takımın bir parçası, önemli bir parçası. Şenol Güneş de teknik direktörü, yani şimdi Şenol Güneş 70 yaşında ve işin sonuna gelmiş, Okan Buruk daha ilk defa Galatasaray’a geliyor. Daha tadacağı, yapacağı işler var. Belki ligde, belki Avrupa’da, belki Galatasaray’la, belki Avrupa’dan bir takımla, bunları bilemeyiz.

O yüzden istatistiklerde Şenol Güneş’in önde görünüyor olması normal. Şenol Güneş'in çalıştırdığı takımların gücüyle Okan Buruk’un çalıştırdığı takımların genel gücü, atmosferi, camia gücü arasında farklılıklar var.

Burada bir faktör çok önemli hakikaten çok önemli. Okan Buruk’u, Şenol Güneş’i Beşiktaş’ı, Galatasaray’ı geçtim, o statta bizim yanlış kurgumuzdan dolayı seyirci gelemiyor ya! Derbi karşılaşmasında iki takımın da taraftarı yerini almalı, ben öyle düşünüyorum. Yüzde beş senin hakkın var. Hep söylüyorum, Galatasaray-Beşiktaş bu maçı Konferans Ligi'nde oynasalardı ne olacaktı? Deplasman takımı taraftarları mecbur geleceklerdi. UEFA’ya "İstanbul valiliğinin aldığı kararla deplasman seyircisi gönderemiyoruz UEFA, kusura bakmayın" mı diyeceksin?

Valerien Ismael’de Tayfur’u kullanıyordu, Mert’i kullanmadı, Cenk’i küstürdü yani açık bunu söylemek lazım Şenol Güneş yapılması gerekenin ötesinde Türk dokunuşu yaptı, 6 Türk oyuncu ile maçı bitirdi, bravo yani… Şenol Güneş gibi bir hocaya hazır belli kurulmuş bir takımı vermekle sezon başı onun yapacağı bir takımla sezona başlamak arasında fark var.

Eğer Şenol Güneş sezon başında, mesela Haziran'da gelip planlamasını yapsaydı; Avrupa’da yok, Ağustosta lig başlıyor, plan daha farklı olurdu. İstediği oyuncuları alırdı, istediği montajı yapardı daha farklı olurdu. Bu kadro, mutlak Valerien İsmael’in oluşturduğu kadro, biraz da başkanın isteğiyle gelen Cenk ya da birkaç oyuncu diyelim, geçen seneden Sergen Yalçın’dan kalan bazı oyuncular Salih gibi filan ama Şenol Güneş bence oyuncularına karşı farklı şeyler düşünüyor da yaş ilerledikçe birazcık ifadelerini az kullansa iyi olur. Mesela Dele Alli ile ilgili ifadeyi kullanmaması gerekiyordu bence. Ne olursa olsun, yani bir şey olmazsa değişir gibilerinden konuşmasına gerek yoktu. Kulüp oyuncuya yatırım yapmış. Başkana, Emre Kocadağ’a, Ceyhun Kazancı’ya söyle ama halka çok söylemene gerek yoktu bence. Hoca Quaresma’yı idare etti düşünsene.

Sen ne diye ünlendin? Aşağıya düşmüş oyuncuları kazanmakla ünledin. Burada da bakalım Dele Alli’den bir vazgeçme. Bir de oyuncu hocayı nasıl karşıladı, hoca nasıl bir enerji gördü o taraftan onu da bilmiyoruz. Belki hoca mesaj da vermiş olabilir."

Duhuliye.com